Andırın’ın Kıyıkçı köyünün tarlaları Aslantaş Barajı yapılırken su altında kalır. Herkes tarla parasını almak için 6. Bölge Su İşleri Müdürlüğü’ne gider. Herkes kapının önünde beklemektedir. Çoğunluğu kadındır. Muhasebeci üstü başı düzgün olanları hemen çağırır ne istediklerini sorar. İşlerini halleder gönderir. En sonunda, ak sakallı iki yaşlı adam kalır. Biri Kıyıkçı’dandır. Biraz zaman geçer öğlen olur. Memurlar: “Emmi siz ne istiyorsunuz?” diye sorar. Onlar da: “Biz de para diye geldik.” derler. Memurlar: “Haydin yürü gidin para gelirse biz size haber göndeririz.” derler ve iki yaşlı adamı oradan kovarlar. Bu durum birkaç defa devam eder. Giderler boş dönerler. En sonunda canı yanan adam, 1946’da Arslantaş Barajı’nın olduğu yere gelen Karatepe adıyla da bilinen yerde kazı çalışması başlatarak “Geç Hitit” dönemine ait eserler ortaya çıkarılmasını ve daha sonra bölgede 7000 dönüm arazinin millî park yapılmasına aracı olarak Karatepe’de açık hava müzesinin kurulmasını sağlayan Halet ÇAMBEL’e söylediğini zannettiğimiz aşağıdaki ağıdı söyler:
Baraç baraç derken geldi başıma
Zeher gattı ekmeğeme aşıma
Küfür etme yakışmıyor yaşıma
İlehe gözlerin kör ola Halet
Buğday tarlaları sular basıyor
Su işleri bize gulak yasıyor
Dayrasına varsak hemen süsüyor
İlehe gözlerin kör ola Halet
Bu sene de biçemedik arpayı
Yapamazsan çıkarmayı çarpmayı
Hangi devletlere verdik arkayı
İlehe gözlerin kör ola Halet
İslâm kitabında bulunmaz adı
Aslını sorsalar herhal Yahudi
Ne gadar seviyor heykeli putu
İlehe gözlerin kör ola Halet
Osman ATEŞ