DİREKLİ MAĞARASI
Yeri: Kahramanmaraş il merkezine 70 km kuzeybatısındaki Döngel Köyü’nün doğusunda; eski köyün batısında yer almaktadır. Mağara güneye bakmaktadır. Çevredeki çok sayıda mağaradan dolayı yörenin karstik bir alan olduğu anlaşılmaktadır.
Araştırma ve Kazı: İlimiz 70 km uzaklıktaki Döngel Köyü sınırlarındaki Direkli Mağarası’nda çalışmalara 1959’da yaptığı araştırmayla ışık tutan isim Prof. Dr. Kılıç Kökten olmuştur. Kökten mağaranın ağız kısmına yakın bir yerde 3×4 m boyutlarında kendi çabalarıyla bir deneme açması açabilmiştir. Yaklaşık 80-l00 cm kalınlığında çeşitli çağlara tarihlenen; Kökten’e göre karışık buluntular veren; siyah; küllü; taşlı tabakadan sonra toprak renginin kırmızılaştığı; içinde ocak yerlerini gösteren küllü çeplerin ortaya çıktığı bir başka tabakayla karşılaşılmıştır. Kazıda ancak 175 cm derine kadar inilebilinmiş; ancak anakayaya ulaşılamamıştır. Kökten’in bu çalışmaları doğrultusunda bölgede önemli araştırmalar kaydedildi.
Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç.Dr. Cevdet Merih Erek başkanlığında 2006 yılında ‘’Yüzey Araştırması” kapsamında ziyaret edilmiş ve toplanan buluntuların Anadolu Paleolitik/Eski Taş Çağı kronolojisinde önemli boşlukları doldurabilecek verileri sağlayacağı anlaşıldığından 2007 yılında kazı çalışmalarına başlanmıştır. Paleolitik Çağ’a tarihlenen tabakanın buluntularına göz attığımızda; çakmaktaşından yapılmış dilgi-çakılar; deliciler; kalemler; kazıyıcılar ve çekirdekler görülmektedir. Bu mağaranın en önemli buluntularından biri de et; ot yiyici ve kemiricilerden oluşmuş bir hayvan grubuna ait diş ve iskelet kalıntılarıdır. Bunların ayı; köpek; öküz; geyik; domuz; kunduz; kaplumbağa; dağ keçisi kemikleri olduğu anlaşılmaktadır.
2007 yılında başlayan kazılarda ele geçirilen buluntular şu şekilde gruplanmıştır: Çanak çömleklere ait küçük parçalar; ayrıca biçimleri belirlenememekle beraber bunların tümünün çarkta yapılmış ve özensiz, kaba çanak çömlek parçalarına ait olması mağaranın geç dönemlerde geçici olarak kullanıldığını göstermektedir. Yontma taş: Direkli Mağarası yontma taş endüstrisinin baskın hammadde grubu radyolarit ve çakmak taşıdır. Ele geçen 1502 yontma taş materyalin sadece 122 tanesi tanımlanabilir alet olarak belirlenmiştir. Bu aletlerin içinde yarımaylar, sırtlı dilgicikler ve önkazıyıcı yontma taşlar önemlidir. Bu alanda gerçekleştirilen kazı dönemlerinden 2009 yılında bulunan Ana Tanrıça figürü M.Ö. 14-16 bin yıla kadar uzanan bir tarih ışığı olabilecek bir belgenin bilgisi verilmiştir. Dolaysıyla insanoğlundaki tanrı inancının binlerce yıl öncesine gittiğini gösterende bir belgedir.
2011 yılı çalışmalarında çakmaktaşından yontulmuş geometrik mikrolitler, üretim artıkları ve tek kulplu çekirdekler ele geçmiştir. Kazılarda oldukça estetik ve özenle yapılmış kemik aletler ele geçirilmiştir. Ele geçirilen kemik aletler arasında bir delikli iğne, bir başlı iğne ve Boncuk, boncuk çekirdekleri bulunmaktadır. İğnelerin giyim-kuşamın da varlığını göstermesi açısından önemli olduğu belirtilir. Özellikle Geç Üst Paleolitik ve Epipaleolitikte sıklıkla görülen buluntu gruplarından biri boncuklar ve bunların üretildiği boncuk çekirdekleridir. Maden: Biri ok ucu, diğeri akı ağzı ele geçirilmiştir ancak daha önceki yüzey araştırmalarında bulunan benzerlerine dayanarak Ortaçağ ile ilişkilendirilmişlerdir. Hayvan kemikleri: Mağaranın hayvan kemiği buluntuları çoğunlukla otçullara aittir. Kabaca gözlemlenen türler içinde en çok kaplumbağa ve dağ keçisi olmak üzere koyun, keçi, geyik ve domuz kemiklerine de rastlanmıştır.
SONUÇ
2007 kazılarında bulunan delikli iğnenin çok benzer bir örneğine Öküzini Mağarası’nda da rastlanmıştır. Özellikle deri işçiliğinde kullanılan bu aletlerin Direkli Mağarası kazılarının ilk yılında ele geçirilmiş olması, mağaranın Paleolitiğin geç dönemlerinde yoğun olarak kullanıldığının bir göstergesi sayılabilir. Çünkü her iki aktivitenin birlikte gözükmesi, yaşam süresi ve yaşanılan alandaki üretim zincirinin devamlılığının bir göstergesidir. Direkli Mağarası’nda bulunan Ana Tanrıça figürünün Anadolu’daki tanrıça kültürünün 14 ila 16 bin yıl geriye gitmesine sebep olduğunu gösteren buluntunun ayrıca önemli olduğu belirtilmiştir. 2011 yılı çalışmalarında mağaranın güney bölgesi ile kuzey bölgelerinin yoğun ölçüde yaşam alanı olarak kullanılmış olması kuvvetli muhtemeldir. Kısaca Yontma taş devrine ait önemli bir yerleşim merkezi olduğu görülmektedir.
Bu alanda ele geçen kemiklerin ABD’deki bir merkezde inceleneceğini belirtmiş olan kazı başkanı Erek; Bu sayede bölgede yaşayan insanların genetik özelliklerinin ne kadarlık bir alana yayıldığını gösterecek, DNA analiziyle Anadolu kültürünün dışarıya gidip gitmediği konusunda fikir sahibi olunacak, gen tahlili ile birçok konunun daha iyi anlaşılması sağlanacak, dolayısıyla elde edilecek sonuçların geçmişe ilişkin önemli ipucu vereceğini belirtmiştir.
Kahramanmaraş Arkeoloji Müzesi-Direkli Mağara Buluntuları
KAYNAKÇA
http://www.habervitrini.com/bilim/acliktan-olmemek-icin-kemik-iliklerini-bile-yemisler-547000/
http://www.kmarasarkeolojimuzesi.gov.tr/TR,46398/kazilar-ve-arastirmalar.html
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/14/1790/18889.pdf
http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=837&html=ages_detail_t.html&layout=web
http://arkeolojihaber.net/2014/09/08/anadolu-insaninin-dnasi-cikarilacak/