Böceklerin En Uğurlusu Ve En Sevimlisi
Havaların ısınıp, çiçeklerin açtığı günlerde elinize veya omzunuza konan kırmızı renkte siyah benekli sevimli böcekler hiç dikkatinizi çekti mi?
Yoksa siz de her defasında onları “Uç uç böceği, annen sana terlik pabuç alacak” diyerek uçurmaya mı çalışıyorsunuz?
Bize uğur getirdiğine inandığımız bu minik kırmızı böceği biraz daha yakından tanımak ister misiniz?
Neden Şans Böceği?
Eski zamanlarda çiftçiler tarlalarına musallat olan ve ekinlerini mahveden yaprak bitleriyle bir türlü baş edemezlermiş. İşte o dönemlerde çiftçilerin imdadına uğur böcekleri yetişmiş ve tarladaki yaprak bitlerini yemişler. O günden sonra da çiftçiler kendilerini kurtaran uğur böceklerinin şans getirdiğine inanmış ve onları şans getiren böcek olarak anmaya başlamışlar.
Bir başka inanışa göre ise uğurböceğinin uğuru, sırtında taşıdığı yedi noktadan ileri gelir. Uğur böceklerinden en çok rastlananı ve genel popülâsyonda sayıları en fazla olanı üzerinde yedi nokta taşıyan türdür. Yedi, birçok toplumda şans sayısı olarak kabul edildiği için insanlar bir uğur böceği gördüklerinde hemen dilek tutar ve “Uç uç uğur böceği annen sana terlik pabuç alacak” tekerlemesini söyleyerek dileklerinin gerçekleşeceğine inanırlar…
Uğur Böcekleri İle İlgili Efsaneler
Dünyadaki adı ne olursa olsun uğur böcekleri her çağda ve her toplumda en çok bilinen ve sevilen böceklerdir. İşte bunlardan bazı örnekler;
- Hemen hemen bütün toplumlarda uğur böceklerini öldürmenin şansızlık ve üzüntü getireceğine inanılır.
- Uğur böceği elinize konduğunda bir dilek dilerseniz o dileğiniz kabul olacaktır ve uğur böceğinin uçtuğu yönden size şans gelecektir.
- Eğer uğur böceklerinin kanadının üzerinde yediden fazla nokta bulunuyorsa kıtlık, yedi ve yediden az nokta bulunuyorsa bol hasat olur.
- Belçika’da eğer uğur böceği bir genç kızın elini boydan boya geçerse o genç kızın bir yıl içinde evleneceğine inanılır.
- İsviçre’de çocuklar “biz dünyaya nasıl geldik?” diye sorduklarında aileler “sizi uğur böcekleri getirdi” derler.
- Fransa’da bir kişinin üzerine uğur böceği konarsa o kişinin var olan tüm sıkıntıların ve rahatsızlıkların yok olup uzaklaşılacağı düşünülür.
- Norveç’te bekâr bir kız ve erkek aynı anda uğur böceğini görürlerse aralarında bir yakınlaşma olacağına inancı vardır.
- İlkbaharda çok sayıda uğur böceklerinin etrafta uçuşması, İngiliz çiftçileri umutlandırır ve o senenin mahsulün bol olacağına işaret sayılır.
- Bazı Asya kültürlerinde uğur böceklerinin insan dilini anladıkları ve bundan dolayı tanrı tarafından kutsandıklarına inanılır.
- 1800’lü yıllarda bazı doktorlar kızamık hastalığının tedavisinde uğur böceklerini kullanmışlar. Hatta öyle ki o dönemlerde ağrıyan dişin üzerine uğur böceklerinin ezilerek konulması durumunda ağrının geçeceğine dahi inanılırmış (sakın denemeyin!).
Ben bir küçük kırmızı böceğim her yerde gezerim.
Kanadımda siyah yedi noktam var hemen kendimi belli ederim.
Çiçekleri çok severim,
Karnım acıktığında kötü böcekleri yerim,
Baharı müjdelerim!
Çiftçi amcaya “Korkma! Hasat bol olacak bu sene” derim.
Çocuklarla tekerleme söyler oynar gülerim,
Bana şans getirsin diyen yalnızlara uçar,
Omuzlarına konup umudu fısıldarım.
Hava sıcak olduğunda dağlara uçarım,
Arkadaşlarımla buluşup uykuya dalarım.
Bir sonraki bahara dinlenmiş uyanırım,
Yavrularımı büyütüp huzurunuzdan ayrılırım.
Yedi Noktalı Uğur Böceklerinin Hayvanlar Âlemindeki Yeri
Alem: Animalia
Şube: Arthropoda
Altşube: Hexapoda
Sınıf: Insecta
Takım: Coleoptera
Familya: Coccinellidae
Cins: Coccinella
Tür: Coccinella septempunctata (yedi noktalı uğur böceği)
Uğur Böcekleri Hakkında Bilmemiz Gerekenler
Halk arasında; “Gelin Böceği”, “Uğur Böceği”, “Nişan Böceği” veya “Uç Uç Böceği” olarak bilinen bu böcekler, Coleoptera (Kınkanatlı) takımının Coccinellidae familyasında yer alır. Aslında Coccinellidae “kırmızıyla örtünmüş” “kırmızıya bürünmüş” anlamındadır. Yararlı türlerin fazlalığı nedeniyle bu takım içersinde çok dikkat çeken familyalardan biridir. Bu isim yaygın biçimde bulunan yedi noktalı uğur böceği, Coccinella septempunctata (yedi noktalı uğur böceği) için söylenmiştir fakat zamanla Coccinellidae familyası hakkında çalışmalar arttıkça bu isim bu familyada bulunan tüm türler için söylenmektedir. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda yaklaşık 490 cinse bağlı 5000 Coccinellid türü bulunmuş ve bunlardan 84’ü Türkiye’de de tanımlanmıştır.
Coccinella septempunctata (yedi noktalı uğur böceği) 5–10 mm boyunda, yarım küre şeklinde ve hemen hemen her yerde rastlanabilen bu familyaya ait en iri yapılı böcektir. Genellikle oval, konveks ve rengi kırmızı olup üzerinde 7 adet siyah nokta bulunmaktadır. Pronotumun (sırt kabuğu) uzamasından dolayı kafa gizlenmiştir (Şekil 1). Dişilerin vücut yapıları genellikle erkeklere oranla daha büyüktür. Ağız parçaları çiğnemeye özelleşmiş yapıdadır.
Larva ve erginleri avcıdır ve tarımsal açıdan çok değerli böceklerdir. Besin tercihi öncelikle yaprak bitleri, kabuklu bitler, unlu ve mumlu bitler, gibi tarımsal ürünlerde önemli kayıplara neden olan zararlı böcekler sonra polenler, fungus sporları ve diğer organik maddelerdir. Oldukça obur beslenen bu türe ait bir tek bireyin ergininin günde 93–100 adet yaprak biti yiyebildiği yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur (Şekil 2).
Tehlike anında, ergin yedi noktalı uğur böceklerinin refleks halinde ayak eklem yerlerinden vücut sıvısı çıkar. Vücut sıvıları sarı renktedir. Salgıladıkları koku ve toksinleri avcılarına karşı bir savunma mekanizması olarak kullanırlar. Ayrıca vücutlarının üzerinde bulunan kırmızı üzerine siyah noktalar bir tür zehirli uyarı vermektedir.
Yedi noktalı uğur böceklerinin, dünya üzerinde geniş bir yayılış alanına sahip olduğu bilinmektedir. Dünyadaki tüm ekosistemlerde yaşayabilmekte özelikle tundralar, ormanlar, çim ve tarım alanları civarında bulunmaktadırlar.
Yedi noktalı uğur böceklerinin yaşam döngüleri oldukça ilginçtir. Yumurta, larva, pupa ve ergin evreleri birbirine hiç benzemez ve bu yaşam döngüsü böcek biliminde (Entomoloji) tam başkalaşım (holometabol) olarak adlandırılır (Şekil 3).
Dişi olan genellikle yaşamı boyunca 300–1000 adet yumurta bırakır. Yumurtalar sarımsı-portakal rengi ve oval yapıdadır. Yumurtadan çıkan yavru, ergine hiç benzemez. Birçok çiftçi erginlerine benzemeyen bu larvaları zararlı böcek sandıklarından yok edebilmektedirler. Larvaları 9–10 mm boyuna ulaşabilen siyah, üstü gri, altı kirli sarı renktedir (Şekil 3). Gelişim süreleri iklim koşullarına bağlı olarak 2 hafta- 2 ay arasında değişebilmektedir.
Yedi noktalı uğur böcekleri belirgin mevsimsel göç ritimlerine sahiptir ve yeryüzünde çok hareketli olan bir türdür. Ergin böcekler; yazın yaprakların arasında uçuşurlarken, kışın çoğu zaman kalabalık gruplar halinde kış uykusuna yatarlar. Gevşek bir ağaç kabuğunun altında, taş altlarında, kuytu bir yerde 50–100 adet yedi noktalı uğur böceğine rastlanabilir Yetişkinleri vadi sırtları, tepeler, dağlar ve su kulesi gibi kolay fark edilebilen yerlerde kışı geçirirler.
KAHRAMANMARAŞ ÇİMEN DAĞI ULUDAZ TEPESİ
Kahramanmaraş, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinin birleştiği noktada, 37–38 kuzey paralelleri ile 36–37 doğu meridyenleri arasında yer alır. İl 14.346 km²’lik yüzölçümü ile Türkiye’nin 11. büyük vilâyeti durumundadır .
Coğrafi konumu nedeniyle “Bozulmuş Akdeniz İklimi’’ne daha yakın bir iklim özelliği gösterir. Şehir merkezinde görülen iklimin aksine kuzeye doğru gidildikçe yükseltiye bağlı olarak tamamen karasal iklim özellikleri görülür. Yeryüzü şekilleri genellikle Güneydoğu Toroslar’ın uzantıları olan dağlarla bunlar arasında kalan çöküntü alanlarından oluşmaktadır.
Kahramanmaraş’ın belli başlı dağlarından Çimen Dağı Uludaz Tepesi 2273 m yüksekliğinde olup (Şekil 4) şehir merkezine 69 km uzaklıktadır. Tepeye çıkan yolun başlangıçtaki 45 km’lik bölümü asfalt olup geriye kalan 24 km’lik kısım ise stabilize yoldur. En yakın yerleşim yeri olan Büyüksır Köyü, Toros dağlarının bir kolu olan Yavşan Dağı’nın Kuzey Batısındaki Dağlık bir yöreye kurulmuştur. Kahramanmaraş’ın güney batısına düşen köyün kuzey batısında Sır Barajı, kuzeyinde Baraj Gölü, doğusunda Karadere, güneyinde Yavşan Dağı ve batısında Küçüksır Köyü bulunmaktadır. Köyün yerleşim alanı çok eğimli ve verimsizdir. Yörede en çok yetiştirilen meyveler; nar, hurma, elma ve ayvadır. Köy halkının gelir seviyesi düşük olup genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşmakla beraber birçoğu çeşitli yerlerde geçici işçi olarak çalışmaktadır.
Çimen Dağı Uludaz Tepesi’nin Bitki Çeşitleri
Çimen Dağı’nın üç büyük tepesinde [Uludaz Tepe (2273 m), Çilmezar Tepe (1886 m) ve Çatalkaya Tepe (1800m)] yapılan floristik çalışmada 3 vejetasyon bölgesi belirlenmiştir. Bunlar;
- Orman vejetasyonu: 600 m’den- 1800 m’ye kadar
- Kızılçam (Pinus brutia)
- Ebe Karaçamı (Pinu nigra subsp. pallasiana)
- Toros Sediri (Cedrus libani)
- Toros Köknarı (Abies cilicica)
- Doğu Kayını (Fagus orientalis)
- Saçlı Meşe (Quercus cerris)
- Sapsız Meşe (Quercus petraea)
- Lübnan Meşesi (Quercus libani)
- Doğu Gürgeni (Carpinus orientalis)
- Gürgen Yapraklı Kayacık (Ostrya carpinifolia)
- Titrek Kavak (Populus tremula)
- Maki vejetasyonu: 500m’den-900 m’ye kadar
- Kermes Meşesi (Quercus coccifera)
- Keçi Boğan (Calicotome villosa)
- Erguvan (Cercis siliquastrum subsp. siliquastrum)
- Tespih Ağacı (Styrax officinalis)
- Koca Yemiş (Arbutus unedo)
- Pembe Çiçekli Funda (Erica manipuliflora)
- Menengiç (Pistacia terebinthus subsp. palaestina)
- Boyacı Sumağı (Cotinus coggyria)
- Geniş Yapraklı Akçakesme (Phyllyrea latifolia)
- Step vejetasyonu: 1900 m’den -2250 m’ye kadar
- Sancı Çayı (Micromeria fruticosa subsp. brachycalyx)
- Arap Saçı (Achillea grandifolia)
- Beşparmak Otu (Potentilla thuringiaca)
- Sıracaotu (Scrophularia xanthoglossa )
- Keven (Çoban yastığı) (Acantholimon acerosum)
- Geven (Astragalus sp.)
- Kumotu ( Arenaria drypidea)
- Kekik (Thymus sp.)
- Tüylü kısamahmut (Teucrium polium)
- Ayvabala (Achillea setacea)
- Adaçayı (Phlomis sp.)
- Bozot, (Marrubium globosum)
- Yakıou (Scorzonera lasiocarpa)
- Yavşan Otu (Veronica sp.)
Yedi Noktalı Uğur Böcekleri Neden Çimen Dağı Uludaz Tepesi’nde Çok Sayıda Bulunuyorlar?
En yakın yerleşim alanı olan Büyük Sır köyünde yaşayan insanlarla ve özellikle 70–80 yaş üstü kişiler ile yapılan görüşmeler sonucunda (Şekil 5) yöre halkının “Nişan böceği” olarak isimlendirdikleri uğur böcekleri oldukça uzun bir süredir (100-150 yıldan daha fazla) bu bölgede bulunmaktadır.
Yedi noktalı uğur böceklerinin Çimen Dağı Uludaz Tepesi’nde çok sayıda gözlenmesi hem bölgenin turizm açısından değerlendirilmesine hem de bilimsel olarak araştırılmasına neden olmuştur.
Yedi noktalı uğur böceği çok hareketli bir türdür ve mevsimsel göç ritimlerine sahiptir. Sıcaklıkların arttığı, besin olarak tercih ettikleri yaprak bitlerinin azaldığı yaz aylarında ve kışın zor koşullarını atlatmak için uğur böceklerinin bazı bireyleri göç ederler ve gelişimlerini durdururlar (diyapoz). Göç alanı olarak üreme alanlarına yakın gevşek bir ağaç kabuğunun altını, taş altlarını ve kuytu yerleri tercih etmelerinin yanında, bazıları da vadi sırtlarını, tepe ve dağların zirvesi gibi kolay fark edilebilen yerleri tercih ederler ve gruplar oluşturarak kışı geçirirler. Yedi noktalı uğur böcekleri göçlerini (Hypsotactic: Ufukta bulunan belirgin objelere doğru göç) görsel uyum yöntemi ile yapmaktadırlar. Bu yerler genellikle kuru, güneşli, sellerden uzak, sıcaklık ve nemin orantılı olduğu havadar yerlerdir. Kahramanmaraş ilinde de, yedi noktalı uğur böcekleri, bu özelliklere sahip Çimen Dağı Uludaz Tepesi’ni göç alanlarından biri olarak tercih ederler.
Baharın habercisi yeşilliğin canlanması ile birlikte yaprak bitleri de birçok bitkide, genellikle çimen ve ekilmiş buğday arazilerinde gözlenir. Yaprak bitlerini besin olarak tercih eden yedi noktalı uğur böcekleri hava durumuna bağlı olarak Mart-Nisan aylarında çiftleşerek yumurta bırakırlar, yumurtadan çıkan larvaların yaprak bitleri ile beslendikten sonra Nisan-Mayıs aylarında yeni nesil pupa evresinden çıkarak ergin oldukları gözlenir. Yeni nesiller bol olarak beslenip besin depo ederler ve uçuşma davranışları gösterirler. Yedi noktalı uğur böceklerinin bir kısmı Haziran ayının başında yüksek sıcakların artması ve yaprak bitlerin azalması ile Uludaz Tepesi’ne göç ederler.
Yedi noktalı uğur böcekleri Uludaz Tepesi’nde ilk olarak 1900m yükseklikte görünmeye başlar ve zirveye doğru sayıları gittikçe artar. Zirvede uğur böceklerinin sayısı metrekarede 100 ile 5000 arasında değişmektedir
Zirvenin kuzey, güney, doğu ve batı bölgelerinde hava sıcaklığına, yağmur ve rüzgâr etkisine bağlı olarak hemen hemen aynı sayıda bulunan uğur böcekleri kimi zaman kaya altlarında saklanırken kimi zaman kaya üstlerinde güneşlenirler veya etrafta uçuşurlar.
Eylül-Ekim aylarından itibaren hava sıcaklığının azalmasına bağlı olarak yedi noktalı uğur böceklerinin sayısında ve uçuşmalarında azalmalar gözlenir. Bölgeye ilk kar yağışının gözlendiği Kasım ayına kadar yedi noktalı uğur böceklerinin daha kuytu yerlere sığınarak kışı geçirmeye hazırlandıkları sanılmaktadır. Kışın en belirgin olduğu ve her yerin kar ile kaplı olduğu zamanlarda Uludaz Tepesi’nde yedi noktalı uğur böcekleri kış uykusuna yatarlar.
Uğur Böceği Şenliği
Çimen Dağı Uludaz Tepesi’nden bulutsuz, berrak bir havada bakıldığında Niğde Aladağlar, Küçük ve Büyük Demirkazık dağları ve Kayseri Erciyes dağı çıplak gözle görülebilmektedir. Kimi zaman da vadiyi dolduran bulutların üstünde kalan muhteşem manzarası (Şekil 2) ve sürü halinde görülen uğur böcekleri (Şekil 3) ile Uludaz Tepesi son yıllarda doğaseverlerin vazgeçilmez yeri haline gelmiştir.
2006 yılında Kahramanmaraş Dağcılık ve Doğa Spor Kulübü (MADOSK) 2. Doğa Şenliğini, Elancık Yaylası’nda; Uludaz Tepesi – Yavşan transı ile ve 2007 yılında da 3. Doğa Şenliğini Yavşan Yaylası – Uludaz Tepesi transı ile gerçekleştirmiştir.
23–24 Haziran 2007 tarihleri arasında MADOSK, KSÜ Fotoğraf Topluluğu ve Kahramanmaraş Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği’nin (KAFSAD) desteği ile “Uğur Böceklerinin Karargâhı” konulu foto safari düzenlenmiştir.
20 Mayıs 2008 tarihinden itibaren 1. Uğur Böceği Şenliği düzenlenerek bölgede şenlikler geleneksel hale getirilmiştir. İkincisi 20–21 Haziran 2009 tarihlerinde ve üçüncüsü ise 12-13 Haziran 2010 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Çimen Dağı Uludaz Tepesi’nin Doğal Sit Alanı Olarak Korunması
Biyolojik mücadele uygulamalarının gelişmesinde önemli rol oynayan Coccinellidae (Gelin Böceği, Nişan Böceği, Uğur Böceği) familyasına bağlı Coccinella septempunctata L. (Yedi Noktalı Uğur Böceği); yaprak bitleri, , unlu ve mumlu bitler gibi tarımsal ürünlerde önemli kayıplara neden olan zararlı böcekler üzerinden beslenirler. Oldukça obur beslenen bu türe ait bir tek bireyin erginlerinin günde 93–100 adet yaprak biti yiyebildikleri yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu özelliklerinden dolayı yedi noktalı uğur böcekleri tarımsal mücadelede hem ekonomik açıdan hem de kimyasal ilaçların neden olduğu yan etkilerin en aza indirilmesinden dolayı büyük bir öneme sahiptir
Belirgin mevsimsel göç ritimlerine sahip yedi noktalı uğur böceği yüksek rakımlı, kuru, güneşli, sellerden uzak, sıcaklık ve nemin orantılı olduğu havadar bir yer olan Çimen Dağı Uludaz Tepesini yaz ve kış aylarını geçirme alanlarından biri olarak seçmektedir. Kışı zirvede kaya altlarında geçiren yedi noktalı uğur böcekleri üremek için yeniden bahar aylarında vadilere inmektedirler. Biyolojik mücadelede ve uygulamalarının gelişmesinde önemli rol oynayan yedi noktalı uğur böceklerinin göç ettiği bu bölgenin önemi büyüktür. Çimen Dağı Uludaz Tepesinde insan aktivitesi sonucu oluşacak bozulmalarının önlenmesi gerekmektedir ki yararlı bir tür olarak hayatımızda önemi olan bu böceklerin gelecek nesillerinin korunması sağlanabilsin.
Uludaz Tepesi’nde Orman Genel Müdürlüğü’nün gözetleme kulesinin varlığı bölgede insan aktivitesinin önünü açmıştır ve bundan dolayı bir takım bozulmalara neden olmaktadır. Ayrıca çok sayıda bulunan yedi noktalı uğur böcekleri, özellikle dağcılar ve fotoğrafçıların ilgisini çekmeye başlamıştır. İnsanların bölgeye olan ilgileri artmakta ve yapılan Dağcılık ve Fotoğrafçılık aktivitelerinin etkisi ile bölgeye kontrolsüz faaliyetler düzenlenebilmektedir. İnsanların yoğun ilgisi, sayıca fazla insandan ve araba çıkışlarından dolayı uğur böceklerinde ezilmeler ve tahripler olmaktadır. Ayrıca bilinçsiz olarak çöp atılması bölgede çevre kirliliğine yol açmaktadır. Bu bölgeye yapılacak yapılaşma veya diğer faaliyetlerin en zararsızı olarak düşünülen bir uygulama dahi doğa koruma anlayışına ters düşebilir.
Bu nedenlerle çevre halkına doğa değerlerini korumanın, kamu yararına olduğunu anlatmak ve halkı bilinçlendirerek sorumluluk kazandırmak bizlerin görevidir.
“Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur. Yarının doğası bugünden yaratılır. O zaman gelin Kahraman Kentimizin kırmızı uğurlarına sahip çıkalım ve onları koruyalım”
“VATAN TOPRAĞI KUTSALDIR, KADERİNE TERK EDİLEMEZ.” M. K. ATATÜRK