Site icon Teketek Haber

ABD’NİN YENİ OYUNU TÜRKİYE’Yİ KUŞATMA KORİDORU

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye’nin güvenliğine yönelik “Suriye sınırında 30 kilometre derinliğinde güvenlik koridoru oluşturma” teklifinin altından da bu ülkenin Akdeniz’e ulaşan PKK/PYD koridoru projesi ve ‘PKK/YPG sınır birliği için oyalama’ çıktı. Zeytin Dalı harekatının hedefindeki Münbiç’in tamamının ve Afrin’in büyük bir bölümünün 30 km’lik hat dışında dolayısıyla kaldığına dikkat çeken diplomasi ve askeri strateji kaynakları, bu teklifin hayata geçmesi durumunda ‘Türkiye güvenlik koridoruna hapsedilirken, ABD’nin Akdeniz’e açılan PKK koridorunun ise önü açılacağına’ ve PKK ordusu için ABD’nin zaman kazanacağına dikkat çekti.

TILLERSON’UN TEKLİFİ 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmeler ve sonrasında kamuoyuna yansıyan açıklamaları analiz eden uzmanlar, yeni bir ‘Türkiye’yi oyalayıp zaman kazanma hamlesinin’ söz konusu olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Afrin için 30 kilometrelik bir güvenli hat oluşturulmasını önerdiğini ve bunun teknik heyetler arasındaki görüşmenin ardından tekrar ele alınacağı yanıtı verdiğini aktardı.

DIŞINDA KALIYOR

Suriye konusunda ABD’nin Türkiye’ye verdiği sözlerin hiçbirinin tutulmadığına dikkat çeken ASSAM strateji uzmanı emekli Albay İbrahim Keleş ve Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, PKK/PYD’nin elinde bulunan Münbiç’in tamamının ve Afrin’in büyük bir bölümünün bu 30 km’lik derinliğin dışında kaldığına dikkat çekti. Türkiye’nin yıllar önce gündeme getirdiği ‘güvenli bölgeyi’ ABD’nin şimdi gündeme getirmesinin arka planındaki amacına dikkat çeken Orakoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız, yıllarca ‘tampon bölge’ dedi ama dinletemedi. Şimdi onlar ‘güvenli bölge’ diye teklifle geliyor çünkü Akdeniz’e açılan terör koridorunu korumak istiyorlar. TSK ve ÖSO, Suriye’de Zeytin Dalı harekatıyla PKK/PYD’yi Afrin’den süpürmeye başladı, sıranın Münbiç olduğu anlaşıldı. Türkiye’nin güvenliği için Suriye topraklarında 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturmak demek, hemen altında bu hattın dışında kalan ve Türkiye’yi hedef alan PKK/PYD koridoru kurulması demek. Türkiye’de etnik iç savaş çıkarmaya ve ülkeyi bölmeye çalışan bir terör örgütünün koridor devletinin oluşturulmasından bahsediyoruz… Türkiye bu oyalama taktiklerine kanmaz çünkü ulusal güvenliği için ciddi bir tehdit ile karşı karşıya” diye konuştu.

ABD SÖZÜNÜ TUTMADI

Türkiye’nin, 26 Ağustos 2016’da Suriye’de başlattığı Fırat Kalkanı harekatını bu tarihten çok önce başlayarak DEAŞ’ı ve PKK/PYD’yi sınırlarından temizlemeyi amaçladığına dikkat çeken emekli Albay İbrahim Keleş, “ABD daha önce Türkiye’nin ‘DEAŞ’a karşı birlikte mücadele edelim’ teklifini kabul etmeyip PYD ile hareket etti. DEAŞ’la mücadele sonrasında PYD’nin Münbiç’ten çekileceğine ve DEAŞ temizlendikten sonra PYD’nin ellerindeki ağır silahların toplanacağına söz verdi ama bu sözü de tutmadı. Türkiye şimdi neden 30 kilometrelik güvenlik koridoru sözüne inansın. Bunlar hep oyalama taktiği” diye konuştu.

PKK SINIR BİRLİĞİ 

ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e açılan bir PKK/PYD koridoru planını hala Fırat Kalkanı bölgesinin güneyinden gerçekleştirme olasılığı olduğuna ve amacın bu planı diri tutmak olduğuna dikkat çeken Keleş, şunları söyledi: “Türkiye sınırından 30 kilometre derinliğe kadar güvenli bölge oluşturulması demek, bu 30 km dışında kalan Münbiç’teki PKK/PYD’yi Türkiye’nin askeri operasyonuna karşı koruma altına alınması anlamına gelir. PKK/PYD kontrolündeki Afrin’in güneyi de bu güvenli bölgenin dışında kalıyor. Bizi oyalıyor ama bu sırada teröristleri bize karşı güçlendiriyorlar. Şimdi PKK/PYD’yi temizlemezsek, önce 30 bin kişilik PKK/PYD sınır birliğiyle sınırdaş oluruz. Şimdi Afrin harekatı başlayınca, bu oyalama taktiğini yapıyorlar ama DEAŞ bittiğine göre ABD önce YPG’ye verdiği silahları toplasın.”

ÖNCE GÜVENİ TESİS ETMELİYİZ 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, soruları cevaplarken ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un  911 km’de 30 km’lik ‘tampon bölge’ oluşturulması için beraber çalışılabileceğini söylediği kaydetti. Çavuşoğlu, “Güvenli bölgeden ne anlıyoruz? Bizim anladığımız şey farklı, onlarınki farklı olabilir. Ama her şeyden önce bizim ABD ile güvenli bölge veya başka bir konuyu, yani ciddi bir konuyu samimi bir şekilde bırakın kabul etmeyi, görüşebilmemiz için önce güveni yeniden tesis etmemiz lazım. Bir güven bunalımı oldu. Güveni tesis edebilmek için de ABD’den somut adımlar görmemiz gerektiğini söyledik. Bizim neden güven duymadığımızı kendileri de biliyor, halkımız da biliyor” diye konuştu.

MÜNBİÇ MESAJI

ABD’nin teklifi ve Erdoğan-Trump görüşmesinin içeriğinin Beyaz Saray’ca çarpıtılmasının ‘hedefine’ dikkat çeken SETA Uluslararası İlişkiler uzmanı Doç. Dr. Murat Yeşiltaş şunları söyledi: “Afrin harekatı ABD için beklenen gelişmeydi ama sıranın Münbiç olduğu yönündeki açıklamalar karşısında ABD’nin ‘Güvenli bölge’ projesi Türkiye’yi yumuşatmak ve zaman kazanmak amaçlı taktiksel teklif gibi duruyor. 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgenin kimlerca oluşturulacağı, ABD’nin PKK/PYD ile ilişkisinin ne olacağı ve örgütün elindeki ağır silahların toplanması konusunda bir şey söylemiyor. Beyaz Saray  açıklamasında yer alan, Trump-Erdoğan görüşmesinde yer almayan konu başlıkları ise, Türkiye’nin Münbiç’i de hedef alması durumunda ABD’nin Türkiye’ye karşı kullanacağı argümanların mesajı yer alıyor. Trump, Türkiye ile çalışmak istiyor ama Türk-Amerikan ilişkilerini sağlayacak ekibi yok.  Alt kadroların bu tip çarpıtmaları olabiliyor. Tillerson ve Trump açıklamalarında, Türkiye’nin Münbiç’i hedef almaması, Fırat’ın Doğusu’nu ise hiç hedef almaması mesajı içeriyor.”

AÇIKLAMA GÖRÜŞME ÖNCESİ YAZILMIŞ 

Beyaz Saray açıklamasındaki bazı unsurların yalanmasına açıklık getiren Çavuoğlu, “ABD’nin açıklaması (görüşmeden) önceden yazılmış” dedi. Beyaz Saray açıklamasında, “Afrin operasyonunda tırmanan şiddetten kaygı duyuyoruz” denilirken, Cumhurbaşkanlığınca yalanlanan bu açıklamaya dair “Operasyonla ilgili ‘tırmanan şiddetten kaygı’ diye bir şeyden söz etmedi. Operasyonla ilgili görüş teatisinden öte bir şey konuşulmadı” denildi. Görüşmeye dair “ABD tarafı, operasyonun belirli zaman dilimiyle sınırlı tutulması; Münbiç’te az da olsa ABD askerinin mevcudiyetinden bahisle oralarda sıcak çatışma ihtimaline mahal verilmemesi gerektiğine değindi” denilen açıklamada, “Türk tarafı PYD/YPG unsurlarının söz verildiği üzere Fırat’ın doğusuna çekilmeleri gerektiğini; çekilme gerçekleştiğinde Münbiç’in olası DEAŞ tehdidine karşı Türk askeri desteğindeki ÖSO tarafından korunabileceğini belirtti” denildi. Beyaz Saray açıklamasındaki gibi Trump’ın ‘Türkiye’deki OHAL koşullarından’ bahsetmesinin ve ‘Türkiye’den gelen yıkıcı ve yanlış söylemler’ şeklinde ifadesinin olmadığı belirtilirken, konuşmalarda ‘ABD’nin açıkça eleştirilmesinin rahatsızlık uyandırdığına değinildiği kaydedildi.

Star

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version