Site icon Teketek Haber

AF’FEDİLSİN Mİ? (2)

Allah’ın insanlara bahşetmiş olduğu hakların tamamı değerlidir, kutsaldır. Lakin Allah’ın sisteminin temelinde merhamet ve sevgi vardır. Suçun olmadığı veya çok az olduğu toplumlar sevgi ve merhameti sinesinde barındıran, sahip çıkan toplumlardır. Osmanlı Devletinin 600 yıl boyunca hükümranlığı esnasında suç ile infaz rejimine tabi tutulan kişilerin sayısı bir elin parmakları kadardır. Bize göre devletimiz bütün samimiyetiyle sevgi ve merhameti ön plana çıkarmalı, böyle bir toplum sevdasına düşmelidir. Adalet saraylarının (Adliye neden yeterli gelmedi ve saray olduysa!), cezaevlerinin çokluğu, toplumun iyiye gitmediğinin, merhametsizliğinin, sevgisizliğinin de arttığının göstergesidir. Zira sevginin, doğal sonuçları tahammül göstermektir, saygıdır, merhamet duymaktır, vefadır. Osmanlı yüzyıllarca farklı dinlerden insanları, kültürleri sevgiyle birarada yaşatmayı başararak “ebed müddet” amacına ulaşmıştır. Bunca sıkıntının, sıkışma ve gerginliğin oluştuğu toplulukta en güçlü el olan devletin eli affa da uzanmalıdır. Tecrit edilmiş, edilmeye çalışılan insanlar yeniden sevgi ve muhabbetle toplumla kucaklaştırılmalıdır. Bunun içinde ihanet şebekesi FETÖ’nün elemanlarının vermiş olduğu haksız, birçoğu taraflı ve vicdansız kararlar yok hükmünde sayılmalıdır.

Ceza hukukunun temel prensibi “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilke aynı zamanda Allah’ın Kur’an’a derc ettiği mutlak bir hükümdür. Batı bu ilkeye ta 1789 yılından sonra (Fransız İhtilali) itibar etmeye başlamıştır. Oysa bu ilke Allah tarafından insanla birlikte ortaya konulmuş mutlak, değişmesi ve değiştirilmesi mümkün olmayan bir ilkedir. “Kesin delille ispat” kuralı, bu günde olması gereken en temel, en mutlak en gerçekçi yol ve yöntem olmalıdır. Dünyevi adaletin tecellisi noktasında mutlak delil yoksa kişinin hesabı bu dünya için de ahiret için de Allah’a aittir. Allah mutlak ve kesin hükümrandır. Allah, Ayette “Hesap görücü olarak Allah yeter” demektedir. Allah, yeryüzünde insanlara defalarca imkan ve fırsat vermekte, verdiği bu imkan ve fırsatı da yalnızca kendisinin sorgulayıp yalnızca kendisinin hesaba çekeceğini bildirmektedir. Dünyaya ait yönde Allah’ın mutlak ve kesin merhametinin tecelli ettiği şüphesizdir. Allah, ayette, “insanları yanlışları sebebiyle helak edecek olsaydık yeryüzünde kimse kalmazdı” demektedir. Yine Allah ayette, “anne-babanın evlada, evladının anne babaya şefaatçi olamayacağı, birbirinden kaçacağı çetin günden” söz etmektedir. Bu cümleden hareketle adalet mekanizmasının ciddi, tarafsız, bilimsel, maddi ve kesin delillerle hareket ettiği, deliller noktasında oluşan (oluşacak) şüphenin gerçekten sanık lehine yorumlandığı, insanların suçluluğunun çok zor ve kesin şartlara bağlandığı bir sistemde adil ve hakkaniyetli kararlar verileceği aşikardır. Adaletin dünyaya bakan yönü itibariyle affetmek güzeldir. Hele ihanet şebekesi FETÖ’nün elemanlarının vicdanları yaralayan, insanları sindirip tecrit eden, haksız kararlarından sonra affetmek güzeldir.

Sevgi toplumu olabilmek için bir yerlerden başlamak sevmeye başlamak gereklidir. Sevgi, toplumların tek ilacıdır. Sosyal, toplumsal barış, yakınlaşma, kucaklaşma sevgi olmadan asla olmaz. Sevgi toplumu olabilmek dileğiyle!

 

              BİR SONRAKİ YAZIDA AFFIN NEDEN GEREKLİ OLDUĞUNU, DEVLETİN AF YETKİSİNİ TARTIŞALIM

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version