Yapı, inşâ kitabesine göre, 630 H./ 1232-33 M. yılında Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubâd Maraş Emîri Nusretüddin Hasan Bey tarafından yaptırılmıştır; mimarını bilemiyoruz[1].
Günümüze çeşitli onarımlar görerek gelen han, orijinal özelliklerini kısmen korumaktadır. Hanın 1910’da sağlam olarak fonksiyonunu sürdürdüğü ve daha sonra fonksiyonunu kaybederek, tahrip olmaya başladığı anlaşılıyor. Han, 1960 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarım programına alınarak, 1963’te restoresi tamamlanmış ve en son 2003 yılında onarım görmüştür.
Eshab-ı Kehf Hanı’nın, hem kutsal mağarayı ve din adamlarını ziyarete gelenlerin konaklamaları için, hem de ticarî maksatla buraya uğrayan kervanlar için inşâ edildiği anlaşılmaktadır. Han, Halep’ten başlayarak Göynük üzeri Elbistan – Kayseri ve oradan da Sivas’a giden ana kervanyolunun üzerindedir. Ayrıca han, Afşin’deki Çavlı (Çoğul) Hanı ve Kuru Hanı’na da yakın bir mesafede bulunmaktadır.
Cephe duvarlarında, taçkapıda, kapı sövelerinde, eyvanların tonozlarında, ahırın takviye kemerleri ile zemin döşemesinde ince yonu taş; ahır ile odaların duvar ve örtü sisteminde moloz taş malzeme kullanılmıştır. Önceden örtü sistemleri üstten toprak tabakasıyla kaplıyken, onarımlar sırasında beton mozaikle kaplanmıştır.
Kuzey-güney doğrultusunda inşâ edilen ve dıştan 27.60 x 34.40 m. ölçülerinde olan han, eş odaklı plân şemasına sahiptir[2]. Avlu etrafına yerleştirilen eyvan ve kapalı mekânlarla, “L” biçimindeki ahırdan oluşan yapı üç halkalıdır, fakat simetrik değildir. Avluyu dört yandan kuşatan hacimler barınak ve servis mekânları olarak tesis edilmiştir. Hanın doğu cephesi dikdörtgen kesitli dört payandayla desteklenmiştir. Dışa kapalı olan hanın sadece ahır kısmının güney duvarının üst kısmında bir küçük mazgal pencereye yer verilmiştir.
Hana giriş, kuzey duvar ekseninin 2.20 m. doğu tarafına yerleştirilen ve giriş eyvanına açılan taçkapıdan sağlanır. Beşik tonozla kapatılan giriş eyvanının doğu ve batı duvarlarına simetrik olarak birer kapı açılmıştır. Doğu duvarındaki kapıdan sivri beşik tonozla kapatılan mekâna (hancı odası), diğer kapıdan ise ahır kısmına geçilmektedir. Hanın ortasında yer alan ve iki basamaklı merdivenle inilen taş döşeli avlu, 8.20 x 20.25 m. ölçülerindedir.
Dikdörtgen plânlı avlu dört taraftan eyvan ve odalarla kuşatılmıştır. Avlunun doğu ve batı kanadına bir eyvan-bir oda ve bir eyvan-iki oda şeklinde simetrik olarak beşer (5) hacim yerleştirilmiştir. Eyvanlardan kuzeybatı köşedeki çapraz tonozla, diğerleri de sivri beşik tonozla kapatılmıştır. Basık kemerli birer kapıyla avluya açılan altı oda ise sivri beşik tonozla kapatılmıştır.
Avlunun güney kanadında; giriş eyvanı ile aynı eksen üzerinde yer alan sivri beşik tonozla kapatılan ana eyvan ile eyvanın doğu ve batı taraflarına simetrik olarak yerleştirilen sivri beşik tonozlu iki oda bulunmaktadır.
Avlunun batı kanadındaki hacimler kuzey-güney yönünde “L” plânlı ahır ile kuşatılmıştır. Ahıra, giriş eyvanının batı duvarında açılan basık kemerli kapıdan girilir. Ayrıca batı kanadın güney köşesinde yer alan odanın batı duvarında da ahır ile irtibatı sağlayan bir açıklık daha bulunmaktadır. Ahırın kuzey-güney doğrultusunda uzanan kısmı, dört takviye kemeriyle desteklenen sivri beşik tonozla kapatılmıştır. İç mekâna girişi sağlayan diğer bölümün sivri beşik tonozu da bir takviye kemeriyle desteklenmiş ve örtü sistemleri verev birleşmektedir. Ahırın aydınlığı, tonozun sırtında açılan iki ışıklık ve güney duvarının üst kısmında yer alan bir mazgal pencereyle sağlanmıştır.
Han sade bir şekilde inşâ edilmiştir.
İnşâ Kitabesi :
İnşâ kitabesi, han tahrip olmaya başlayınca onarımlar sırasında Eshab-ı Kehf Camii’nin cümle kapısının üst kısmına yerleştirilmiştir. Kitabe, mermer levha üzerine nesih hat ile üç satır olarak yazılmıştır.
- Emere bi-‘imâreti’r-ribât fî eyyâmi es-Sultâni’l-muazzam Alâü’d-dünyâ ve’d-dîn
- Ebu’l-feth Keykubât bin Keyhusrev nâsıru emîri’l-mü’minîn alâ emri meliki’l-ümerâ
- Nusretü’d-dîn Hasan bin İbrahîm e’azzellâhü ensârahû fî seneti selâsîn ve sitte mi’e.
[Bu ribat (han); dünya ve dini yücelten büyük sultan, büyük fatih, müminlerin emirinin yardımcısı Keyhusrev’in oğlu Keykubat’ın saltanatı zamanında, İbrahim’in oğlu Emîr Nusretüddin Hasan –Allah onu yüceltip şereflendirsin- tarafından 630 yılında yaptırıldı.]
Kitabeye göre han, Anadolu Selçuklu hükümdarı Alâeddin Keykubât’ın Emîrlerinden Nusretüddin Hasan Bey tarafından 630 H./ 1232-33 M. yılında yaptırılmıştır.
[1] Hanın inşâ kitabesi, Eshab-ı Kehf Camii’nin cümle kapısının üst kısmında yer almaktadır. M.H. Yinanç, bu kitabenin 1320 H./ 1902-3 M. tarihindeki tamirat esnasında duvarın içinde bulunup yeniden inşâ olunan Eshab-ı Kehf Takyesi’nin kapısının üzerine yerleştirildiğini belirtmekte ve tekye ifadesinden, camiyi kastettiği anlaşılmaktadır. Bkz. M.Halil Yinanç, “Maraş Emirleri”, Türk Tarihi Encümeni Mecmuası, Sene:15, Nu.: 8 (85), İstanbul, 1341, s. 93.
[2] Bazı araştırmacılar hanın sahip olduğu plân şemasından dolayı, orijinalinde medrese-misafirhâne olarak yapıldığını ileri sürmüşlerdir. R. Yinanç, kaynaklarda zikredilen medresenin külliyenin neresinde olduğunun kesin olarak bilinmediğini, fakat kervansarayın (han) medrese olarak kullanılmış olmasının muhtemel olduğunu ifade etmiştir. R. Yinanç, “Eshab-ı Kehf Vakıfları”, s. 313; Yaşar Baş, Zulkadir Beyliği ve Osmanlı Devleti Zamanında Elbistan ve Eshab-Kehf Vakıfları,Harran Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Şanlıurfa, 1996 s. 125-126; Faruk Sümer, Eshabü’l-Kehf (Yedi Uyurlar), Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul, 1989, s. 43, 45, 48.
Fakat külliyede yer alan medrese, Dulkadir Beyliği hükümdarı Alâüddevle Bey (1480-1515)tarafından ribatın (zâviye) üst katına tuğladan inşâ ettirilen yapıdır. Bu konuda daha geniş bilgi için bkz. Mehmet Özkarcı, “Afşin Eshab-ı Kehf Ribatı ve Medresesi”, I. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi Bildirileri (11-13 Ekim 2000 – Konya), II, Konya, 2001, s. 153-170.