Antalya’da, 20 yıllık edebiyat öğretmeni Akın Acar, çocukluğundan beri ilgi duyduğu fotoğraf sanatı sayesinde Türk kültürünü ve Anadolu insanını dünyaya tanıtırken doğadaki küçük canlıları da fotoğraflayarak özellikle çocukların ve gençlerin bunları daha yakından tanımasını sağlıyor.
İki çocuk babası 50 yaşındaki Acar, küçük yaşlarda akrabalarına ait stüdyoda fotoğraf makinesiyle tanıştı. O dönem pahalı olduğu için fotoğraf makinelerini sadece uzaktan izlemek ve incelemekle yetinen Acar, 25 yıl önce aldığı fotoğraf makinesiyle gördüğü her şeyi fotoğraflamaya başladı.
Acar, 20 yıllık öğretmenlik hayatı süresince sanatını geliştirerek 40 ülkede girdiği yarışmalarda çok sayıda ödül aldı ve eserlerini sergileme imkanı elde etti.
Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonunca “Uluslararası Fotoğraf Sanatçısı” unvanını da alan Acar, Portekiz, İspanya, İtalya, Fransa, Polonya gibi birçok ülkede sergiler açarak Türk kültürünü ve Anadolu insanını dünyaya tanıttı.
Küçük canlılarla göz göze geldiği anlarda çektiği fotoğraflarla da dünyada ün sahibi olan Acar, Antalya Valiliğinin projesiyle kentteki Türk-İslam eserlerini 40 gün süreyle fotoğraflayıp kentin 812. kurtuluş yıl dönümünde sergi açtı.
“Ülkeme katkıda bulunduğum projeler, beni çok mutlu ediyor”
Acar, yaptığı açıklamada, amacının Türk kültürünü, Anadolu’yu dünyaya tanıtmak olduğunu söyledi.
Türkiye’nin doğasını, yaban hayatını fotoğraflamayı sevdiğini anlatan Acar, bu çalışmaları ülkenin güzelliklerini dünyaya göstermek için yaptığını dile getirdi.
Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan insanların, fotoğrafladığı Türkiye’nin güzelliklerini görünce çok şaşırdığını aktaran Acar, fotoğraflarla Türkiye’nin tanıtımına hizmet etmeye çalıştığını ifade etti.
Acar, öğrencileri fotoğraf sanatının güzelliklerine yönlendirdiğini belirterek, şöyle devam etti:”Öğretmenler artık çok yönlü olmalı. Sadece ders anlatıp çıkmakla öğretmen olunmuyor. Çocukları hayata, sanata hazırlamamız gerekiyor. Günümüz öğretmenleri bu tarz sanatsal faaliyetlerle öğrencilere örnek olmalı. Japonya’daki ünlü bir fotoğraf firmasının temsilcisiyim. Onların ürettikleri lensleri test ediyorum. Sonuçları onlara gönderiyorum. Ona göre piyasaya sunuyorlar. Hatta bir seriye adımı yazıp bana hediye ettiler. Çok mutlu oldum. Özellikle topluma yönelik projelerde yer alınca çok mutlu oluyorum. Ülkeme katkıda bulunduğum projeler, beni çok mutlu ediyor. Antalya’daki Türk-İslam eserlerini en güzel görsellerle anlatmaya çalıştım. İnşallah bu eserlerimin turizme bir katkısı olur. En büyük sıkıntıyı ise aileme zaman ayıramamakta yaşıyorum. Bazen bir fotoğraf için günlerce uğraşmam gerekiyor.”
“Küçük canlılarla göz göze geldiğimde deklanşöre basıyorum”
Doğadaki küçük canlıları fotoğraflamaktan da büyük keyif aldığını vurgulayan Acar, “İnsanoğlunun yaşam kalitesi, doğanın sürekliliği küçük canlılara bağlıdır. Günümüz çocukları metropollerde, şehirlerde büyüyor. Ben de doğada çekip özellikle çocukların, gençlerin görmesini sağlıyorum. Böceklere karşı bir ön yargı var. Benim makro fotoğraflarımda böcekler, küçük canlılarla mutlaka göz göze geldiğim anda deklanşöre basıyorum. Onları insanlarla göz göze getirerek biraz daha şirin göstermeye çalışıyorum.” diye konuştu.