Site icon Teketek Haber

ANTİK KENT “SANATINA” İLHAM OLDU

Adana'da çocukluğunu antik kent Anavarza yakınlarındaki mahallede geçiren Oğuz Özkan, gördüğü tarihi eserlerden, kabartma, süsleme ve heykellerden ilham alarak başladığı minyatür taş oymacılığını, 20 yıldır 2 metrekarelik atölyesinde devam ettiriyor. Evinin bahçesindeki 2 metrekarelik odunluğu atölyeye dönüştüren Özkan, minik taşlara minyatür oyma ve kabartma figürler resmederek takılar hazırlıyor, biblo gibi süs eşyaları da yaparak geçimini sağlıyor. ( İbrahim Erikan - Anadolu Ajansı )

Adana’da çocukluğunu antik kent Anavarza yakınlarındaki mahallede geçiren Oğuz Özkan, gördüğü tarihi eserlerden, kabartma, süsleme ve heykellerden ilham alarak başladığı minyatür taş oymacılığını yaklaşık 20 yıldır sürdürüyor

Adana’da çocukluğunu antik kent Anavarza yakınlarındaki mahallede geçiren Oğuz Özkan, gördüğü tarihi eserlerden, kabartma, süsleme ve heykellerden ilham alarak başladığı minyatür taş oymacılığını, 20 yıldır 2 metrekarelik atölyesinde devam ettiriyor.

Kente yaklaşık 70 kilometre mesafede tarihi milattan önce 1. yüzyıla kadar uzanan antik kent Anavarza yakınlarındaki Dilekkaya Mahallesi’nde çocukluğu geçen 40 yaşındaki Özkan, tarihi eserlerle iç içe yaşadı.

Antik kentte yaklaşık 2 bin 100 yıllık heykelleri, kabartmaları, süsleme örneklerini gören Özkan, çakıl taşlarına bu figürleri kazıyarak başladığı taş oymacılığında kendini geliştirdi.

Ürünlerin talep görmesi üzerine evinin bahçesindeki 2 metrekarelik odunluğu atölyeye dönüştüren Özkan, minik taşlara minyatür oyma ve kabartma figürler resmederek takılar hazırlamasının yanı sıra biblo gibi süs eşyaları da yaparak geçimini sağlamaya başladı.

Küçük taşlardan ceviz kabuklarına kadar farklı malzemeler kullanan Özkan’ın ürünleri, hediyelik eşya satan iş yerlerinden talep görüyor.

Oğuz Özkan, yaptığı açıklamada, çocukluğunun geçtiği mahallenin antik kentle iç içe olması dolayısıyla o zamanlar tarihi harabelerin arasında gezdiğini, gördüğü eserlerden etkilendiğini söyledi.

Tarihi yapıların üzerindeki resimler, desenler ve kabartmaları hiç unutmadığını anlatan Özkan, “Dere yatağında bulduğum yumuşak çakıl taşlarını, küçük aletler, bıçak, testere, eğeyle şekillendirerek üzerine gördüğüm figürleri çalışmaya başladım. Antik kentte yapılan eserler bana ilham verdi.” dedi.

Özkan, yaptığı ürünleri yöreye gelen turistlere satıp para kazanınca artık bu iş üzerine yoğunlaştığını ve kendisini geliştirdiğini anlattı.

 “Hedefim daha küçük objelerle çalışmak

Tarihi eserlerden ilham aldığını ancak verilen siparişe göre de eserler ortaya çıkarttığını anlatan Özkan, “Tüm çalışmalarımı atölyemde yapıyorum. Gece yatağa giriyorum, uykum kaçıyor aklıma bir proje geliyor yatağımdan çıkıp hemen atölyeme gelip o projeyi hemen çalışabiliyorum. Bu tarz şeyler de çok faydalı. Sanatımda verimlilik yaşatıyor.” ifadesini kullandı.

Özkan, taşın yanı sıra farklı küçük objelere de çalışmalar yaptığını belirterek şunları kaydetti:”Minyatürde detay vermek daha zor, çok uğraşıyorsun. Ben kendimi öyle yetiştirdim ona yoğunlaştım, onunla bugüne kadar devam ettim. Kendimi daha iyi geliştirip detaylara inmeye çalışıyorum. Hedefim daha da küçük objelere oyma veya kabartma yapmak. Mesela bir toplu iğnenin başını düşün. O kadar gitmek istiyorum. Ürünlerimi hediyelik eşya satan çok sayıda iş yerine gönderiyorum. Orada yoğun talep görüyorlar.”

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version