Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) koruma altına alınması gereken 200 ekolojik sıcak bölge arasında gösterdiği, büyük bölümü Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde olmak üzere Artvin ve Erzurum sınırları içinde bulunan Kaçkar Dağları Milli Parkı, toplam 51 bin 550 hektar koruma alanına sahip.
Eşsiz güzellikteki doğal yaşam alanları ve bitki örtüsü ile her mevsim ilgi gören milli park, bu yılın ocak-temmuz döneminde 284 bin 90 kişiyi ağırladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürü Ahmet Usta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin’de, Kaçkar Dağları Milli Parkı ile birlikte 4 milli park ve 29 tabiat parkı bulunduğunu söyledi.
Bu yılın 7 aylık istatistiklerine bakıldığında turizm sezonunun oldukça verimli geçtiğini ifade eden Usta, bölgede bundan en büyük payı Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın aldığını belirtti.
Usta, bölge müdürlüğüne bağlı 5 ildeki milli park ve tabiat parklarını, ocak-temmuz döneminde 642 bin 874 kişinin ziyaret ettiğini, 7 ayda Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın ziyaretçi sayısının ise 284 bin 90 kişi olduğunu aktardı.
Ellerindeki verilere göre bölgeyi 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde yaklaşık 363 bin kişinin ziyaret ettiğine dikkati çeken Usta, “İlk sırada 82 bin kişiyle Kaçkar Dağları Milli Parkımız yer alıyor. Türkiye genelinde 229 tabiat parkı ve 41 milli park içerisinde ziyaretçi sayısı bakımından 9. sırada. Yüksek bir rakam.” dedi.
Usta, geçen yıl milli park ve tabiat parklarında 1 milyon 900 bin ziyaretçi ağırladıklarına işaret ederek, “Bu yıl da 2 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlayacağız gibi görünüyor. Okulların açılmasına yaklaşık 2 hafta kalması ve ağustos ayı verileri, yıl sonunda 2 milyonu bulacağımızı gösteriyor.” diye konuştu.
Yerli turistlerin yanında bölgenin en fazla Arap turistleri ağırladığını vurgulayan Usta, “Arap turist sayısı fazla. Özellikle son zamanlarda Avrupa’dan, Çekya ve diğer ülkelerden turist geliyor. Turizmi çeşitlendirip tüm yıla yayabilirsek herkese hitap edebilirsek turizmden 12 ay pay alabiliriz.” diye konuştu.
Usta, bölgeyi koruma kullanma dengesi içerisinde yönetmeye gayret gösterdiklerini, ziyaretçilerden bölgeyi buldukları gibi bırakmalarını istedi.
KAÇKAR DAĞLARI MİLLİ PARKI KADIN ALAN KILAVUZUNA EMANET
Rize’de, 33 yayla, 9 köyden oluşan ve içerdiği flora, fauna ve ender görülen ekosisteminden dolayı Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından korunması gereken 200 öncelikli saha arasında yer alan Fırtına Vadisi’ndeki Kaçkar Dağları Milli Parkı, ‘Alan Kılavuzları’ ile korunacak. Bölgede eğitim verilen 2’si kadın 30 kılavuz göreve başladı. Kılavuz Mükime Türkyılmaz (43), yaşadığı Çat köyü civarında doğayı gözü gibi koruyor, yerli-yabancı turistlere rehberlik ederek milli park kaynak değerlerinin korunmasına katkı sağlıyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12’nci Bölge Müdürlüğü, 33 yayla, 9 köyden oluşan ve içerdiği flora, fauna ve ender görülen ekosisteminden dolayı Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından korunması gereken 200 öncelikli saha arasında yer alan Fırtına Vadisi’ndeki Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın korunması amacıyla ‘Alan Kılavuzu’ eğitimi başlattı. Teorik ve saha eğitimlerine 2’si kadın, 30 aday katıldı. Bir ay süren eğitimlerde, milli park kaynak değerlerinin korunarak kullanılmasını sağlamak, ziyaretçilerin bilgilendirilmesi, doğru ve sağlıklı tanıtılması amaçlandı. Bölgede eğitim verilen 2’si kadın 30 kılavuz göreve başladı. Kılavuz Müklime Türkyılmaz (43), yaşadığı Çat Köyü civarında doğayı gözü gibi koruyor, yerli-yabancı turistlere rehberlik ederek milli park kaynak değerlerinin korunmasına katkı sağlıyor.
‘BÖLGENİN DOĞAL YAPISINI İYİCE TANIDIK’
Alan Kılavuzu Mükime Türkyılmaz, yörenin bir insanı olarak kılavuzluk eğitimi aldığını ve göreve başladığını belirterek bölgenin doğal yapısını ayrıntılı tanıdıklarını söyledi. Türkyılmaz, “Kurs sürecinde araziye çıkıp, yaylalarda kamp kurduk. Alan kılavuzunun temelde görevi yöreye dışarıdan gelen turistlere buraları en iyi şekilde tanıtmaktır. Ancak yöreye gelen tur firmaları alan kılavuzu olmadan dolaşmaktadır. Bizim geçen turlara alan kılavuzuna sahip olup olmadıklarını sormaya yetkimiz var. Ben bu soruyu bu sene yöre gelen birkaç tura sordum ama hiçbirinde alan kılavuzu yoktu.Biz bu uygulamaya henüz yeni başladık. Çanakkale’de Kazdağları bunu çok iyi oturtmuş. Bizde görev yapan diğer arkadaşlarımız ile birlikte bu sistemi oturtacağız. Yeni kurulmuş olmanın verdiği aksaklıkların çok çabuk giderileceğini düşünüyorum” dedi.
‘BU ALANLARI HERKES KORUMALI’
Sadece alan kılavuzlarının değil yörede yaşayan herkesin çevre konusunda duyarlı olması gerektiğini ifade eden Türkyılmaz, “Buralar hepimizin ve sadece biz değil bu alanları herkes korumalı. Biz sadece fiili olarak ‘alan kılavuzu’ olarak, bir isim olarak bu görevde görünüyoruz. Çok önemli bir coğrafyada yaşıyoruz. Çok zengin bir faunanın içerisindeyiz. Bu alanları hep birlikte korumamız gerekiyor. Elimizdeki poşeti derelere atmamamız gerekiyor. Biz turistlerden daha çok yerli halkı uyarıyoruz. Biz elimizde olan her şeyi maalesef oraya, buraya atıyoruz. Özellikle dönüşümü çok zor olan poşetler ve pet şişelerin atılmaması konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Neslinin tehlike altında olması nedeniyle alabalık tutulmaması gerektiğini konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Ben bir alan kılavuzu olarak uyarılarda bulunuyorum ancak benim bir yaptırım gücüm yok. Ben gerekli yerlere bildirimleri yapıyorum. Devlet kurumundaki yetkililerin gerekeni yaptığını düşünüyorum. Bu konuda en yakınıma bile taviz vermem ve uyarıp yetkililere bildiririm. Kurallar hepimiz için geçerlidir” diye konuştu.