Site icon Teketek Haber

ÂŞIK HÜSEYİN’İ İDAMDAN KURTARAN AĞIT

Dönem seferberlik dönemidir. Elbistan ilçesinin, Efsun/Yarpuz (Afşin) nahiyesine bağlı Erçene köyünden Tenecioğlu Âşık Hüseyin asker kaçağıdır. Bu bölgeden asker kaçağı durumundaki kırk kişi ki, bunların içerisinde Âşık Hüseyin de vardır. Antep’e götürülür. Neden gittiklerini bilmeyen kırk kişi, idam edileceklerinden habersiz, Antep’e varırlar. Gelen kafile Tahsin Paşa komutasındaki idam mangasına teslim edilir. Elleri ve gözleri bağlanan kırk kişi, son istekleri sorulup kurşuna dizilerek edilmektedir. Bu beklenilmeyen durum karşısında Tenecioğlu Âşık Hüseyin’in adeta dili tutulur. Kırk kişinin otuz ikisi idam edilip, sıra Âşık Hüseyin’e gelmiştir. Tahsin Paşa’nın: “Son isteğin nedir?” diye, sorması üzerine Âşık Hüseyin: “Gözlerimi ve ellerimi çözerek bir sigara vermenizi istiyorum.” der.
Bu isteği yerine getirilir. Verilen sigaradan bir nefes çeken Tenecioğlu elini kulağına atar ve yanık sesiyle şu ağıdı söyler:

Şeytana uydum da akşamdan kaçtım
İster öldür paşam bu candan geçtim
Evladın öldürdüm kucâna düştüm
Kıyma Tahsin Bey’im n’olur canıma

Şu yalan dünyada murat almadım
(Oğrun oğrun dost bağına girmedim)
El uzatıp gonca gülün dermedim
Nişanlım var daha düğün kurmadım
Kıyma Tahsin Bey’im n’olur canıma

Akşamdan kaçanı erken tutarlar
Cezası olanı hapse atarlar
Ben ölürsem nişanlımı satarlar
Kıyma Tahsin Bey’im n’olur canıma

Şu yalan dünyada gülmedi aynım
(Kendiri görünce açılmaz aynım)
Depemde kurudu kan ile beynim
Elinde kılıncın hazırdır boynum
Kıyma Tahsin Bey’im n’olur canıma

Kendiri görünce kırıldı dizler
Yüreğime düştü ateşler közler
Minnetçi olsun gelinler kızlar
Kıyma Tahsin Bey’im n’olur canıma

Kâtipler gelmişte künye yokluyor
Sılada nişanlım beni bekliyor
Bir çalıda bir cücüğü saklıyor
Çalı kadar hükmün yok mu efendim
Âşık Hüseyin’im gezdim yoruldum
Gözüm bağlı bir ağaca sarıldım
Evvel ölü idim şimdi dirildim
(Öldürdün efendim geri dirildim)
Kıyma Tahsin Bey’im n’olur canıma

Tahsin Paşa, Tenecioğlu Âşık Hüseyin’in söylediği türküden o kadar etkilenir ki, onunla geri kalan yedi idamlık suçluyu affederek memleketlerine gitmelerine müsaade eder. Tenecipğlu Âşık Hüseyin, 1942 yılında hastalanır. Hastalığına iyi geleceği düşünülerek vurulan bir iğneden zehirlenerek vefat eder. Mezarı Ereçene köy mezarlığındadır.

Hüseyin Tenecioğlu

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version