Site icon Teketek Haber

AŞIKLIOĞLU HÜSEYİN’İN KOMUTAN İLE GÖRÜŞMESİ

İşgalci Fransız Komutan Andre ile Aşıklıoğlu Hüseyin, Nakıp Camii önünde karşılaştı. Andre, “Bir bez parçasından başka bir şey olmayan bayrak için, bu kadar gürültü yaptınız. İstesem hepinizi yok edebilirdim, yapmadım. Yarın top tüfek kullanacak olursam ne yaparsınız? Çoluk çocuğunuza acımıyor musunuz?” dedi. Aşıklıoğlu Hüseyin, “Ben anamdan doğdum, kalede bayrağımı gördüm. Ölünceye kadar da göreceğim. Biz bütün Türkler böyleyiz. Onu görmemek için ya kör olmak ya da ölmek lazım. Kör değilim. O halde onu görmezsem, öldüm demektir. Hem bilir misiniz, bayrak için ölmek bizde şehit olmaktır ve en büyük şereftir. Yalnız ben değil, küçük-büyük, kadın-erkek bütün Maraşlı Türkler, her sabah  uyanınca ilk önce kaleye bakar, bayrağımızı görürüz. Yaşadığımızı anlar ve Allah’ a şükrederiz. Sen bizi topla tüfekle susturacağını sanma. Bir gün senin silahlarınla karşılaşacak olursak, biz çoluk çocuğumuza top tüfek sesi duyurmayız. Biz önce onları öldürürüz, sonra evlerimizi ateşe veririz. Arkamızda bekleyenimiz, ağlayanımız kalmadıktan ve şehir kül olduktan sonra da karşına çıkarız. O zaman istersen bütün dünyanın silahlarını getir, bizi ölümden korkutamazsın.” dedi. Aşıklıoğlu’nun bu konuşması,  mücadele parolasının kaynağı oldu: “Maraş bize mezar olmadan, düşmana gül-i zar olamaz.”.

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version