CELİKANYURDU’NDAN (YAZYURDU) ÖMER’İN AĞIDI
Ömer, Yazyurdu’ndan Ömer, Kişiler’den yiğit bir delikanlıdır. Bu genç Elbistan ilçesinin bir köyünden de nişanlıdır. Kader bu ya! Bu gencin nişanlısı Elbistanlı olan bir genç tarafından kaçırılır. Ömer de nişanlısını kaçıran kişiyi, askere giderken bir sevkiyat sırasında yolunu keserek vurur. Ömer bu olay üzerine dağa çıkar, askerliği geldiği halde askere de gitmez; çünkü yakalanırım korkusu vardır. Bu arada da kendi yakın akrabaları ve çevresi de Ömer’i çekemediklerinden bir an evvel yakalanması veya vurdurulması için Ankara’ya kadar dilekçe verirler. Ömer artık devlet tarafından aranan kaçak veya eşkıyadır. Her gün gelerek köyün önündeki kendi ağıllarının önünde bekleyerek pusu kurarlar. Ömer her günki gibi ağılın önüne gelir ve ağılın önündeki çeşmede elini yıkarken askerin birisi tarafından vurulur. Bunu duyan Ömer’in Kındıralık’taki bacısı Yeter aşağıdaki ağıdı yakar. Ağıt, değişik kimselerde değişik şekillerde söylenmektedir. (…) Biz bu ağıdı değişik kimselerden aldık. Ağıdın sözleri aşağıdaki gibidir.
Yoncalığın boz dumanı
Hükümet vermez amanı
Ben gardaşa düğün tuttum
Ot biçimi yaz zamanı
Öle gardaş bacın öle
Ölmeye de ne gün göre
Öle gardaşın bacısı
Çıkmaz yürekten acısı
Göğdeli’den yayılan yozlar
Gölde ötüşüyor kazlar
Ben gardaşa düğün tuttum
Davulsuz oynadı kızlar
Göğdeli’nin kırcısıyım
Mor koyunun bercisiyim
Zehirlenip ölmeliydim
(Bana kara yakışır mı?)
Ben Ömer’in bacısıyım
Mum yandı da yoncalığı ışıttı
Yel değdi de yaralıyı üşüttü
Gözünden gözüne inanmazdı
Cephaneyi kadınlara taşıttı
Yol üstüne kaymak serdim
Gelip geçen yesin diye
Ben gardaşa çadır kurdum
Misafiri insin diye
………………….
Odasına iner vali
Ankara’ya tel veriyor
Emmimoğlu kaynım Veli
Hota deli gardaş hota
Ne süslü binerdin ata
Deli Dudu da duyduysa
Gardaşa çalıyor hota
Koyun gelir dura dura
Ayağını vura vura
Şimdi Ömer ağam gelir
Bıyığını bura bura
Ergen babamoğlu ergen
Olmuş yoncalığa sergen
Hiç mi bunun kimsesi yok
Üstüne örtmemişler yorgan
(Sizin ergen bizim ergen
Yoncalığa olmuş sergen
Bunun hiç kimsesi yok mu
Üstüne örtmemiş yorgan)
Görün’e gittim de yayan
Dayan ey dizlerim dayan
Ananı jandarma dövdü
Uyan deli gardaş uyan
Yoncalığın cılga yolu
Gide gide kavuşuyor
Seni vuran Kayserili
İlvan ile savuşuyor
Bacısının adı Eşe
Yamçıyı saklamış taşa
Gâvur imiş gâvur Hakkı
Nasıl kıydın altın dişe
İndim geldim çoktan çaldan
Gardaş güccük bilmez haldan
Omar gardaş vurulunca
Bülbül figan etti daldan
Tarlalarda biter yemiş
Gamasının ucu gümüş
Ankara’da(n) Kemal Paşa
Şu Omar’ı vurun demiş
Yoncalığın dar dumanı
Hükümet bilmez amanı
Gardaş göçünü yükletmiş
Ot biçimi orak zamanı
Yoncalığa vardım yayan
Dayan ey dizlerim dayan
Ananı dövmüş jandarma
(Ananı jandarma dövmüş)
Uyan deli gardaş uyan
Jandarmalar öğünüyor
Bibilerin döğünüyor
Ses versene deli gardaş
Düşmanların seviniyor (soyunuyor)
Havluya doldurdum gazı
Samsun’a yolladım yozu
Gınamayın eller bizi
Dil bilmiyor Kürt’ün kızı
İndim geldim çaldan çaldan
Gardaş güccük bilmez haldan
Omar gardaş vurulunca
Bülbül figan etti daldan
Çadırımı aldım başıma
Canımı aldım dişime
Kimselere görünmezdim
Cenderme çıktı garşıma
………………………
………………………
Yeter