Site icon Teketek Haber

DEVE BABA ZAVİYESİNİN TARİHİ:

XIII. yüzyılda, Selçuklular devrinde, Anadolu Selçuklu hükümdarlarından I. Alâeddin Keykubat (1200-1237) zamanında, Medine Ensarlarından Hüseyin ve Himmet adında iki zât, Eshab-ı Kehf’in methini duyup gönül vererek Eshab-ı Kehf’in hizmetinde bulunmak üzere Medine şehrinden Efsus (Afşin)’a gelirler[1]. Gönüllü asker olan bu zatlardan Hüseyin, deve bölüğünün komutanlığına getirilir ve Eshab-ı Kehf Külliyesinin yapımına develeriyle taş taşır. Nitekim kitabelerde yer alan kayıtlarda Eshab-ı Kehf Külliyesinin esasını oluşturan üç ana bölümden birisi olan camiinin Alâeddin Keykubat döneminde 1233 yılında inşa edildiği bilgisi yer almaktadır. Yaptığı işten dolayı önceleri Devecibaba ve daha sonra Devebaba namıyla ve ismiyle anılan Hüseyin, 33 yaşında bekâr olarak Efsus (Afşin)’da Eshab-ı Kehf’e taş taşırken vefat etmiş olup, şimdi ise yöre halkı onu Dedebaba olarak bilmekte ve anmaktadırlar. Ölümünden sonra Afşin ilçesi merkezinde o gün için Afşin Kabristanlığı olan, günümüzde ise onun ismi verilen Dedebaba Mahallesinde bu yere defnedilir ve onu çok seven çalışma arkadaşları tarafından anısını yaşatma gayesi ile yapılan Dedebaba Türbesi bugüne kadar Selçuklu Mimarisinden miras kalan en önemli tarihi eserlerden biri olarak ziyaret edilir.

Halep vilayet salnamelerinde:“Yarpuz-Efsus nahiyesinin merkezinde bulunan Dedebaba mübarekleri ile Elbistan’da bulunan Himmetbaba mübarekleri vardır. Evliyayı kiramdan olup gerekli hürmetin ve izzetin gösterilmesi ve bakımlarının yapılması…” diye yazmaktadır[2].

[1] M.H. Yinanç, “Elbistan” mad., İslâm Ansiklopedisi, VI, İstanbul, 1993, s. 223.

[2]B.O.A., T.T.D., Nu.: 402, s.1037

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version