EKREM KOYUNCU’NUN AĞIDI♣
Andırın’ın Yeşiltepe köyünde 1975’li yıllarda yaşayan 15 yaşındaki Ekrem KOYUNCU, komşusu Mecid’in kızına âşık olur ve kızı kaçırır. Ekrem’in annesi Ayten Hanım sabah kalktığında olayı öğrenir. Komşusunun hanımı tuvalete imekleyerekten gitmektedir. Anlaşılan oğlu ile kaçan kzın anasını kocası çok kötü döğmüştür. Ayten Hanım, oğlunun yaşının küçük olmasına mı üzülsün, kız kaçırmasına mı üzülsün yoksa dayak yemekten yürüyemez hale gelen komşusu Mecid’in hanımına mı üzülsün? Bu çaresizlik içinde iken oğlunun karakolda olduğunu öğrenen Ayten Hanım, o an pencerenin önüne oturur ve o üzüntüyle şu ağıdı söyler:
Yoruldu dutmuyor dizim
Kimsiye galmadı sözüm
Boşa vermen mahkemiye
Mıktar bizim a’za bizim
Sabahınan erken galktım
Mecid’in evine baktım
Önünde iki böyüğün
Yavrum bunu nasıl yaptın
Mecid’in kapıyı atlıyor
Durdu başımdan gitmiyor
Gel barışak bre Salih
Düşmanlarımız çatlıyor
Gadanı alıyım Kele
Ben de ne söyleyim ele
Aldırmaz derdim emmisi
Sabahanan düştü yola
Yola çıkmaya gorkuyom
Ne çıkar bilmem önüme
Bacım gibi sahib oldu
Minneddarım ben geline
Gadanı alıyım kele
Ne söyleyimkine ele
Dediler yollar dutulmuş
Habar verin İsmayil’e
Yeter deli gönlüm yeter
Guşlar yuvasında öter
Ben nasıl dü’ün çalıyım
Yavrum hapsanede yatar
Sana diyom zalim Ali
Beni getirdin oyuna
Arka çıkıyor dayısı
Gurban oluyum boyuna
Garakol vardı dayandı
Adnan’ın gapısına
Daha küçük teslim etmen
Polislerin zopasına
Erkenden atılan gara
Düzülmüşler sıra sıra
Dayanamaz küçük yavrım
Teslim etmen garagola
Fadime (Ayten) KOYUNCU