Site icon Teketek Haber

ELBİSTAN MELİKLİĞİ

Kılıçarslan, Zaman zaman elden çıkan Maraş ve Elbistan’ı 1168-1178 yılları arasındaki gelişmeler ve rakiplerine karşı kazandığı zaferleri neticesinde tamamen hakimiyeti altına almıştır. Maraş ve yöresindeki Türkmenleri teşkilatlandırıp bir idarî düzen içinde yönetmek, Haçlı ve Ermeni saldırılarına karşı bir savunma noktası oluşturmak ve Eyyûbîlerin bu bölgeye karşı girişecekleri hareketi önlemek için Maraş Uç Beyliği‘ni kurdu. Elbistan’a oğlu Muğiseddin Tuğrul Şah’ı melik olarak tayin etmiş, Maraş’ı da ümerasından Emir Hüsameddin Hasan Bey’e vermiştir. Ancak bu idari düzenlemenin ne zaman kurulduğu belli değildir. [1]

Sultan II. Kılıçarslan 1188 yılında onbir oğlu arasında ülkesini paylaştırdığında Elbistan ve yöresini Muğiseddin Tuğrul Şah’a vermiştir.[2] Ancak kardeşler arasındaki taht mücadelesinden galip çıkan I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1192-1196) dört yıllık saltanatının sonunda kardeşi Rükneddin Süleyman Şah tarafından tahttan indirilmiş ve oğulları ile beraber Elbistan’da yaşamaları şartıyla barış yapılmıştır. Gıyaseddin Keyhüsrev burayı terk edince kardeşi Mugisüddin Tuğrul Şah’ı tekrar buraya Melik olarak atamıştır.1195 yılının Kanun-ı evvel ayında Elbistan Emiri Malik (Muğiseddin Tuğrul Şah), Leon’un yanına gidip ona tâbî oldu. Bunun üzerine Leon, Kayseriyye emirine (Nureddin Sultan Şah) karşı yürüyüp onu yendi. Kayseriyye yakınındaki müstahkem bir mevkiyi de onun elinden aldı.[3]

Ancak Selçukluların Maraş ve Elbistan’ı ayrı ayrı idare etmelerinden ötürü Tuğrul Şah’ın Maraş’ı da idare edip etmediği bilinmemektedir. 1202 yılından itibaren, Elbistan doğrudan Konya’ya bağlı hale getirilmiştir ve artık merkezden atanan valiler tarafından idare edilmiştir. 1204 yılında Rükneddin Süleyman Şah’ın ölümünden ve oğlu III. Kılıçarslan’ın I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından tahtan indirilmesi sürecinden istifade eden Ermeni Prensi II. Leon 1206 yılında II. Kılıç Arslan’ın ölümünden sonra,  sultanın oğulları arasında başlayan saltanat kavgasından istifa ederek Türklerin elinde bulunan pek çok kaleyi ele geçirmişti. Hatta Süryani Mihail’in verdiği bilgiye göre bu bölgedeki Anadolu’da 72 müstahkem yer Ermeniler tarafından işgal edilmişti. Ayrıca Göksun ve Elbistan’ı ele geçirip, Maraş’ı da yağmalamışlardı.[4]

Bu ara dönemden sonra Hasan beye ikta edilen Maraş’ın idaresi onun ölümünden sonra oğullarına intikal etmiştir. Oğlu İbrahim Bey’in Maraş emirliğine tayin edilip edilmediği bilinmemektedir.[5] Onun oğulları ve torunları bu ikta’ya sahip olacaklardı. Hüsameddin Hasan Bey’den sonra oğlu İbrahim, Maraş Beyi olmuştur. Ancak o burada görev yapmamış, onun yerine oğlu Nusreteddin[6] Maraş’ta hakimiyet sürmüştür. Melik İbrahim, İzzeddin Keykavus’un tahta çıkmasından sonra Antalya’da isyan etmiştir. Sultan İzzeddin Keykavus’un 1216 yılında Antalya’yı yeniden fethe geldiği sırada Kıbrıs Franklarının yanında Antalya’daki Hıristiyanlara yardımda bulunmuştur. Ancak onların yanında olmasının nedeni, Sultan’a muhalif olduğu için Kıbrıs’a sığındığı mı, yoksa daha önceden onlarla yapılan savaşta esir düştüğü net değildir. Onun bu çatışma sırasında 30 adam ile birlikte bir dağa sığındıkları bilinmektedir. Daha sonra Selçuklu askerleri tarafından Sultan’ın huzuruna çıkarılmış, muhalif olmasına rağmen sultan onu affetmiş ve ona birkaç kasabayı ikta olarak vermiştir.[7] Maraş’ta kurulan uç beyliği 1258 yılında Ermenilerin işgaline kadar sürmüştür.

[1] İlyas Gökhan, “Selçuklular Zamanında Maraş Uç Beyliği ve Nusretüddin Hasan Bey”, Maraş Emirleri (VII-XVI. Asırlar), edit: İlyas Gökhan-Selim Kaya, Maraş 2008, s.128.

[2] Kutbeddin Melikşah, Sivas ve Aksaray’a, Rükneddin Süleyman-şah, Tokat ve havalisine, Nureddin Sultanşah, Kayseri bölgesine, Muğiseddin Tuğrulşah, Elbistan’a, Muizzeddin Kayserşah, Malatya’ya, Muhiddin Mesud, Ankara merkez olmak üzere Çankırı, Kastamonu ve Eskişehir’e, Gıyaseddin Keyhüsrev Ulu-borlu (Borgulu) ve Kütahya havalisine, Nasreddin Berkyarukşah, Niksar ve Koyluhisar’a, Nizameddin Argunşah, Amasya’ya, Arslanşah, Niğde’ye, Sancarşah da Ereğli ve cenup uçlarına (Ucat) melik olarak tayin edildiler. Turan, a.g.e., s. 242.

[3] Süryani Mihail, a.g.e., s. 290.

[4] Gökhan, a.g.m., s. 194.

[5] Gökhan, Başlangıçtan Kurtuluş Harbine…, s. 108.

[6] Nusreteddin Bey, İzzeddin Keykavus ile Alâeddin Keykubad arasındaki mücadeleye dahil olmuş, İzzeddin Keykavus’u desteklemiş ve sultanın en güvendiği adamlarından biri olmuştur. Babası ise sultana muhalif olarak onun saltanatına karşı çıkmıştır. Muhtemelen bu yüzden İbrahim’in yerine Nusreteddin Maraş Bey’i olarak tayin edilmiştir.

[7] Gökhan, a.g.m., s. 193.

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version