Bu hal küçük kıyametmiş dostlarım
Eşin ölüp sen yalnız kalınca
Kabus olur hayallerin düşlerin
Eşin ölüp sen yalınız kalınca
Çoğalır acılar gün-be-gün katlar
Yanar gönül evin alevler patlar
Dağılır başından yakından yadlar
Eşin ölüp sen yalnız kalınca
Yorulma, ceht ile murat alınmaz
Yaranı saracak bir dost bulunmaz
Günlerce bakarsın kapın çalınmaz
Eşin ölüp sen yalınız kalınca
Ruhunda, beyninde şimşekler çakar
Yumuşak davransan da görürler sakar
Gözyaşların sana danışmaz akar
Eşin ölüp sen yalınız kalınca
Hayat devam eder saatler durmaz
Gam çeken garibi gamsızlar görmez
Kadınsız haneye kediler girmez
Eşin ölüp en yalınız kalınca
Bulanır hafızan beynin yıkanır
Sert söz şöyle dursun düzgar dokanır
Bal yesen de boğazında tıkanır
Eşin ölüp sen yalınız kalınca
Dertlinin ahına dayanmaz dağlar
Hastanın halinden dayanmaz dağlar
Hastan halinden anlar mı sağlar
Eşin ölüp de sen yalınız kalınca
Söylemezoğluyum, böyle ahvalim
Göçtü can yoldaşım karmaşık halim
Kuma gelen kadın vefasız zalim
Eşin ölüp sen yalınız kalınca