İnsan önce kendi gerçeğini bulmalıdır. İç dünyasına bakarak bunun farkına varabilir. Gerçekte kaç yüzümüz var? Bir olaya kaç şekilde tepki veriyoruz? Bu ve bunlara benzer soruların cevaplarını Dünya Değişim Uzmanlarına sorduk en gerçek cevapları sizlerle paylaşıyoruz.
”Bir insanın içinde büyük bir kişilik kalabakığı vardır. Kişi sürekli bu kalabalığın içinde harket eder. Pek çok kişilik birbiriyle süreki çatışır ve kavga eder. Bu çatışmalar gerginliğe, kızgınlığa, üzüntüye ve acılara neden olur.
Kişilikler sürekli birbiriyle çatışır ve insan insan onların elinde kukla olur. Örneğin bir kişilik sigarayı bırakmaya karar verir fakat ikinci kişilik sigarayı içer. O zaman üçüncü kişilik bu zayıflığa üzülür dördüncü kişilik ise kızar.
Bu kişilik oyunları hayat boyu devam etmekte fakat yinede insan çok önemli bir gerçeğin farkına varamamaktadır. Gerçek şudur ki, her insan pek çok kişiliğe sahiptir ve her olayda farklı bir kişilik devreye girmekte, farklı tepkiler vermektedir.
Birey gerçeği keşfetmek için iç dünyasında devam eden bu çok kişilikli tiyatroyu tarafsızca izlemelidir. Öze merkezlenirse tüm bu kişiliklerden sıyırılır ve kendisiyle ilgili çok önemli olan gerçeği keşfeder.
Bu gerçeğin tarafsız gözlemcisi olduğunda, kişilikler de gitgide kaybolmaya başlar ve içsel kişilik kalabalığı yok olur. O zaman birey tek başına kalır ve sükûnetin farkına varınca özüne erişir ve kendi olur.
Birey kendi olunca kendini bilme noktasına gelir. Tüm kişilik maskeleri bırakılınca, birey mutlak çıplaklığa erişir ve kendi olarak kendini bilmeye başlar. Bu tek kişilik bir eğlencedir. orada başka kimse olmyacaktır.”