Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski bazı MHP’li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tanıklar, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmaya video konferansla bağlanan gizli tanık “Kılıç”, çilingir olduğunu, davanın sanığı Özgür Türker’in terör örgütünün hücre evlerine yönelik operasyonlar yapıldığı gerekçesiyle 2009-2013 yıllarında bazı ev ve otomobil kapılarını açtırdığını belirtti.
Kılıç, ev ve otomobillerin kapılarını açtığı sırada Türker’in yanı sıra iki, üç kişinin daha yanlarında olduğunu söyledi.
Belirttiği dönemde Kızılay tarafında, örgüt evi olduğunu söyledikleri bir apartmana girdiklerini anlatan Kılıç, “Akşam saatleriydi. İsmini Okan Aytekin olarak hatırladığım kişi vardı. Kapının kilidini açtım, ekip içeri girdi. İçeride kameralar ve dinleme cihazları vardı, onları söküp aldılar.” şeklinde konuştu.
Kılıç, “Dosya gibi bir şey vardı içeri, kitaplıkta. Oraya bir kamera yerleştirdiler ancak diğer işlemleri göremedim çünkü ben evlerin içine girmiyordum.” bilgisini paylaştı.
Balgat’ta MHP Genel Merkezi’ne yakın binaya da girdiklerini dile getiren Kılıç, “Yine Okan Aytekin orada vardı. Yine kapıyı açtım ve yeni anahtar yaptım. Ben oradan ayrıldım ancak Okan ve yanındakiler orada kaldı.” ifadelerini kullandı.
“Lüks araçla girerken kimlik sorulmuyordu”
Kılıç, Beytepe’de Angora Evleri Sitesi’nde de bir evin kapı kilidini açtığına dikkati çekerek, şunları söyledi:”Angora Evleri’ndeki kapıyı açtığımda şüphelenmiştim. İçeride arama tarama yapmadılar. Ben işlem yaparken bir kişi girdi içeriye. Göbeği söktüm, malzemelerin olduğu araçlar yanımızda olmadığı için anahtarı yapmak için iş yerine gittim. Daha sonra bu evin Deniz Baykal’a ait olduğunu öğrendim. Onlara burayı bana niye açtırdınız, burası Deniz Baykal’ın evi mi diye sordum. ‘Evet, Baykal’ın evi’ şeklinde yanıtladılar.”
Deniz Baykal’ın avukatı Muzaffer Yılmaz’ın tanığa, sitenin yüksek güvenlikli bir yer olmasına rağmen içeri nasıl girdiklerini sorması üzerine Kılıç, “Lüks araçlarla içeri girerken kimlik sorulmuyordu. O zaman içeri girdiğimiz araç da cipti. Hatta güvenlik geldi, baktı ve ‘Buyurun geçin.’ dedi.” yanıtını verdi.
Kılıç, yapılan işlemlerden tedirgin olması üzerine Özgür Türker’in kendisiyle konuşmak üzere evine geldiğine işaret ederek, “Bu yaptığın işleri kimseye söyleme, bu işleri farklı amaçlardan dolayı yaptık. Sonra sen sıkıntıya girersin, bu olayları sağda solda anlatma, sıkıntı yaşarsın.’ diye beni uyardı. Hatta bana ‘Sana bir telefon verelim, senin ifadeni almaya geldikleri zaman bize bu telefondan ulaş.’ da dediler.” ifadesini verdi.
Daha sonra kendisine para da teklif edildiğine dikkati çeken Kılıç, ifadesine “Özgür bana para getirdi ve almamı söyledi. Ben de para istemediğimi söyledim, kabul etmedim. Sonra gelmemeye başladılar. Çalıştığım iş yerine benim eşim, çoluğum çocuğum var korkuyorum dedim.” sözlerini de ekledi.