Bugün;
MÖ 677’deYunanlı yerleşimcilerin kurdukları koloninin kralları şerefine krallarının adını taşıyan “Byzantion’u”. 330 yılında Roma imparatorluğunun başkenti ilan ettiği yeni roma anlamına gelen “Nova Roma’yı. İmparator I. Konstantin’in ölümüyle Bizans İmparatorluğu süresince kentin resmi adı olarak ilan edilen Konstantin’in Kenti anlamına gelen ”Konstantinopolis’i. Şehre doğru gitmek anlamına gelen ve zamanla şimdiki ismine dönüşecek olan “Stanpoli’yi. Osmanlı Devleti’nin resmi yazışmalarda kullandığı, hilafetin merkezi anlamına gelen ”Darülhilafe’yi”. Saltanatın merkezi anlamına gelen “Makarrı Saltanat’ı”. Mutluluk kapısı anlamına gelen “Dersaadet’i”. Türkçe Astana ve Balık kelimelerinden gelen ve bir dönem kullanılan “Asitane’yi”. Kısaca çeşitli medeniyetlerde çeşitli dillerde farklı isimlerle anılsa da bugünkü ismiyle “Yedi Tepeli İstanbul’u” tanıyacağız üstelik enerjisiyle sizi kendine hayran bırakacak hoş sadalı bir kadının ağzından.
Öncelikle size İzmir’in dağlarında açan oradan İstanbul’a düşen nadide bir çiçeği tanıtacağım. Kendisi Sanat Yönetmeni olan ki bununla sınırlamak ne kadar doğru bilmiyorum, yaratıcı, üretici, tasarımcı, emekçi, ressam, sanatçı üstelik KADIN, hem de benim bile tanımlamakta ve tarifte zorlandığım çok yönlü ve çok muazzam bir KADIN. Çok özel işlerde büyük başarılar yakalamış, fakat ülkemizde kıymeti en fazla sanatın kendisi kadar bilinen Özden HALİSTOPRAK’ın muhteşem “Sanalt Muhabbet’ini” ele alacağız. Özden HALİSTOPRAK ile tanıştıktan sonra İstanbul’da alelade bir şekilde dolaşamayacaksınız. Özel zamanlarınızda hediye sorunsalınıza bile çözüm getiren bir dehadan bahsediyorum. Söz konusu bu muazzam kadının Sanalt Muhabbet’ine dahil olmanın ayrıcalığını sizlerde yaşayın istedim. Kötü mü ettim? Hiç sanmıyorum!
Koskoca bir medeniyet, o medeniyetin içindeki saklı sırlar, o sırların, sembollerin yanından öylesine geçen sizler… İştahsız merakınızı anlayamıyorum. İştahla sizlere sunulan enerjiyi henüz keşfedememiş olmanızı da anlayamıyorum. Bedava bilginin işe yararlılığını sorgulamıyorsunuzdur umarım. İstanbul trafiğinde tam bunalmış ve sıkılmışken derin bir nefes alıp etrafınızı izlemeye koyulduğunuzda zamanda yolculuğa çıkmanız mümkün. Bu mekanizma milyarlarca yıl önce icat edildi, ilk insan yaratıldığında. Vay be kendimi çok kaşif gibi hissettim şuan. Neyse! İnsan beyni işte öyle bir icat! Bulun onu, içinizde! Ama ben uzun sürecek bu süreçte sizlere yardımcı olmak isterim. Şu hayatın kendi zaten çok karışık ve zor bir de onca derdinizin arasında o yolculuğa çıkmanın yollarını bulacaksınız diye yormayın hiç kendinizi. Ben öyle bir insanım ki, size sizin için en kolay olanı söyleyeceğim ve siz çoktan keyifli bir yolculuğa çıkmış olacaksınız. Belki de kişisel menkıbenizi bulursunuz kim bilir. Neden olmasın! Evet, neden olmasın “Sanalt Muhabbet” bu konuda size fazlasıyla yardımcı olacaktır.
Yazıma başlarken fazla tarih kokuttum buraları haliyle sizlerde sandınız ki ben size Yedi Tepeli koca İstanbul’u anlatacağım. Bunu yapmam maalesef çünkü İstanbul anlatılmaz yaşanır, İstanbul keşfedilir, İstanbul dinlenilir, İstanbul hissedilir, İstanbul seyredilir. Zaten ben anlatacağım demedim, dikkatli okuduysanız. Fakat bunu zaten yapmış olan bir sayfa var ve siz artık adresi biliyorsunuz, ben yalnızca size adresi tarif ettim.
Toparlayacak olursak;
Kadim kutsiyetin farkına varan İzmirli bir güzelin, yolun çok daha başında olan Youtube kanalına düşsün istedim yollarınız. Hep görüp hiç geçmediğiniz o köprüden geçin! Ağaçlarda döker şimdi yapraklarını ziyan olmasınlar; Sanalt Muhabbet ile onları nasıl bir tasarım harikasına çevirebileceğinizi öğrenin. Şuradaki Molla’yı görmüyor musunuz? Çok yazık! Oysa bu sayfa gösteriyor. Türkiye’nin ilk anıt heykelinin nereye dikildiğini sorsalar ne cevap vereceksiniz? Burnunuzun dibindeki sayfayı takip etmezseniz bilemezsiniz! Mesela kaç kişi kendi yaptığı kitap ayracını hediye etmiştir en sevdiğine? Bana kalırsa hiç kimse. İşte siz bilin, tüm bunlardan mahrum kalmayın diye birileri İstanbul’un halis topraklarına adım adım işliyor adını. Şimdiden bana edeceğiniz dualar için teşekkür ederim! Hiç önemli değil; yeter ki sizler mutlu olun, keyif alın, güzel zamanlar geçirin, bana yeter.