Site icon Teketek Haber

İNSAN TÜRÜ

Dünya nüfusunun kesin bilgi olmamakla beraber, 2020 itibariyle yaklaşık 7.78 milyar olduğu açıklanmış.

Şöyle etraflıca düşünüp bu kadar insanı bir alana sığdırmaya çalıştığımda başaralı olamıyorum.  Aklımın sınırlarında o kadar insana yer yokmuş sanırım.

Açıklanan sayının içinde sen, ben, sevdiklerin, sevdiklerim, sevmediklerin, sevmediklerim, tanıdıkların, tanıdıklarım, tanımadıkların, tanımadıklarım ve asla tanımayacaklarımız var. Düşününce bu da çok enteresan değil mi?

Öyle ki dolaylı yoldan birimizin aldığı karar belki de hepimizin kaderini etkiliyor, birimizin düşünceleri birçok düşünceyle aynı frekansta iletişime geçiyor, muazzam bir etkileşim alanı var ve bizler beynimizle farkında olmadan harikalar yaratırken, yanı başımızdakilerle etkileşim kurmayı beceremiyoruz, içler acısı…

Asıl içler acısı olan,  düşünceme bile sığdıramadığım bu olağanca kalabalık…

İşte orada duralım!

Aslında çok kalabalık gibi gelen insan sayıları,  sadece yan yana gelmiş rakamlardan ibaret!

Çünkü her gün fazla fazla eksiliyoruz aynı zamanda eksiltiyoruz birbirimizi, bence bu muazzam değil!

Kısmi katilleriz ve hepimiz çok masummuşuz gibiyiz, bence… Sanırım değiliz, evet kesinlikle değiliz!

Genel bir özgüven sorunu yaşıyoruz, tamamlanma ihtiyacı duyuyoruz ve bunu 2. ya da 3. şahıslarda arıyoruz, kimse kendini özüne indirgemeye cesaret edemiyor. Sürekli toplum kaygısı ile başkalaşmayı normal sayıyor ve kendimizi kısıtlayarak çevreye uygun hale evriliyoruz. Bu durum olması gereken mi yoksa bize programladıkları değişik bir sistem mi bilmiyorum, fakat emin olduğum tek şey var o da kesinlikle bu sistemin ne doğru ne de normal olmadığı.

Ağır bir sinerji problemi yaşıyoruz, genelde çoğunluğun olduğu yeri ortak bileşenimiz zannediyoruz. Çoğunluğun sürekli doğru yerde durduğunu zannettiğimiz gibi. Yalnızlıktan korkuyoruz çünkü temel de sevgi eksikliği hakim. Yalnız kalırsak sevilmediğimizi zannediyoruz, tıpkı yanımızda, çevremizde bulunan her insanın bizi çok sevdiğini zannettiğimiz gibi.

Tarumara Geçit  Yooo…k !!!

Diye bağıra bağıra gezmek istiyorum fakat içten dağılmış ve yıkılmışsız, sanırım çaremiz varsa bile zaman alacak çok şey.

Zamanla ilgili büyük problemlerimiz var, planlama yetimiz fazla gündelik üstelik yaşamı fazlaca ciddiye alma gibi handikaplarımız var! Çok sıkıcı, o kadar kalabalığız ve bizim türümüzden o kadar fazla var ki, gücü başkalarından almaya çalışırken güven sorunlarıyla karşılaşıyoruz sonrasında yıkılan güveni bir başkası toparlasın diye aynı hatayı yapıyoruz, zincirleme bir döngüde yaşam çemberimizi hızla tüketiyoruz. Oysa kendimize güvenip sarılmayı öğrensek, geri kalan herkes birbirini sarıp sevmeyi, güven vermeyi de öğrenecek. Fakat bütün bunlar da zaman alır.

İnsan dünya üzerinde ki düşünüp, konuşabilen en ifadesiz canlıdır.

Anlatılamaz, tarifi yoktur, kendi yaşamanı yaşıyorum adı altında yok eden anlamsızlıklarla yüklü bir türdür. Kendinizi sevin fakat fazla anlam yüklemeyin, evren de öyle yapıyor bence.

 

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version