- GİRİŞ VE AMAÇ
Şalvar güreşi; Türkiye’de Kahramanmaraş yöresinde keçi kılından sağlamca dokuma, diz kapak üstü şort uzunluğunda bir kıyafetle yapılan geleneksel bir güreştir. Adını giysisinden alan bu güreşte şalvarın dışında vücut çıplak bir şekilde yapılır. Şalvar güreşinde oyunlar daha ziyade ayakta yapılır. Yere düşüldüğünde üstteki pehlivanın rakibine sadece bir hamle hakkı vardır. Bunun Türkiye’de benzerine Elazığ’ın Palu ilçesinde rastlanmıştır. Batı dünyasındaki benzerlerine ise İspanya’ya bağlı Büyük Kanarya Adaları’nda, İsviçre ve İsveç’te, kısmen Saka ve Azeri Türklerinde rastlanılmaktadır. Milli kültürümüzün en güzel motiflerinden olan geleneksel şalvar güreşi ecdat yadigârı olarak Kahramanmaraş ilinde senede bir defa da olsa yaşatılmaktadır. Ancak bu kültürel değerimizi daha sağlıklı yaşatmak, “Şalvar güreşi olarak” uluslararası düzeye taşıyıp evrenselleştirmek gerekmektedir. Bugün Japon’ların sumo güreşinin 1998 verilerine göre turizm gelirleri 1,7 milyar dolardır. Japonlar coca-cola reklamında dünya futbol karmasıyla futbol maçı yaptırıyorlar. Sumo güreşçilerine dünyanın en iyi futbolcularını yendiriyorlar. Sumo güreşinin sponsorluğunu yapmak için Amerika başta olmak üzere dünyanın büyük iş adamları birbirleriyle yarışıyorlar. Oysa yöremizde artık unutulmaya yüz tutmuş, garip ve sahipsiz kalmış şalvar güresi; müziğiyle, giysisiyle, tarzı, karakteristik ve her türlü özelliğiyle Türk milli kültürünün ürünüdür. Ayrıca şalvar güresinde Türk spor geleneğinde olduğu gibi her fiziğin hakkı kategorilerle verilmiştir. Hâlbuki sumo güreşinde sadece 120 kg. üstündeki dev yapılı insanlar güreşe bilmektedir. Üstelik şalvar güresindeki zengin motifleri, hiçbir başka ulusun motiflerinde görebilmek mümkün değildir. Dolayısıyla şalvar güreşini tanımanın ve tanıtmanın değeri ve lüzumu ortadadır. Çünkü medeni topluluklar içinde her milletin değeri, maddi varlıklar kadar manevi varlıklarla da ölçülmektedir. Bu bağlamda, şalvar güreşinin içeriği hem maddi hem de manevi açıdan ortadadır. Yöremizde yapılmış ve zor da olsa yapılmakta olan geleneksel şalvar güreşini tarihi süreç içerisindeki tasvirleri ile gün ışığına çıkarmak; orijinal kaynaklara dayalı olarak yenilemek, bu ata sporunu bilinmeyen yönleriyle Türk ve dünya spor literatürlerine doğru yansıtmak milli bir vazife olarak telakki edilmelidir. Dolayısıyla, şalvar güreşinin yaygınlaşmasında ve organizasyonunda hazır ve istekli görünen Kahramanmaraş’lı güreş yetkililerine manevi, özellikle maddi destek sağlamak ise, bölgenin seçilmiş ve atanmış bürokratlarından ziyade iş adamlarına düşmektedir.
- MATERYAL VE METOT
2.1. Genel Açıklamalar
Türkiye’de bu sporun yapılmakta olduğu asıl bölgeden Kahramanmaraş ili ve benzerlerinin yapıldığı Batı dünyasındaki uluslardan konuyla ilgili resimler elde edilmiş ve çekilmiştir. Çekilen ve bulunan resimlerden seçici ve ayırıcı özelliği olanlar, araştırmada ilgili yerlere konulmuştur. Bu çerçevede yerinde ve yeni elde edilen bilgiler eski bilgilerle karşılaştırılarak konuya yeni bir yorum getirmeye çalışılmıştır.
- Araştırmanın Modeli
Türk spor tarihi içerisinde milli olma özelliği taşıyan şalvar güreşlerinin tasvirini yapmak ve tarihi süreç içerisindeki değişimini, bu değişimin bugünkü durumunu ortaya çıkarmak için, dokümantasyon metot ve teknikleri ile araştırmanın modeli elde edilmeye çalışılmıştır. Konunun tasviri elde edilen kaynakların, belgeler ve dokümanların incelenmesi ile yapılarak monografik bir modele varıldı. Bu model çerçevesinde sistematize edilerek rapor haline getirildi.
- Araştırmanın Evreni ve Sınırlılığı
Araştırmanın modeli tamsayım metot ile elde edilerek, tarihi süreç içerisindeki ve günümüzdeki belli başlı Kahramanmaraş şalvar güreşinin veya Batı dünyasındaki benzerlerinin tasviri oluşturulmaya gidildi. Araştırma Kahramanmaraş şalvar güreşi ve bu sporun benzerinin yapıldığı Batı dünyasındaki geleneksel güreşlerin tarihi süreci ve günümüzdeki durumunun tasviri ile sınırlandırılmıştır.
- Verilerin Toplanması ve Yorumlanması
Veriler dokümantasyon metot ve teknikleri ile elde edilerek, karşılaştırma metotları ile birlikte yorumlanacaktır.
2.5. Problem ve Alt Problem
Araştırmanın temel problemi, tarihi süreç içerisinde Kahramanmaraş şalvar güreşi ve şalvar güreşine benzeyen Batı medeniyetinde geleneksel güreşlerin geçmişteki ve günümüzdeki durumu nedir biçiminde ifade edilmiştir. Alt problem ise; şalvar güreşinin yapıldığı Kahramanmaraş ve Batı dünyasındaki geleneksel güreşlerin tasviri, araştırmanın alt problemini oluşturmaktadır.
- BULGULAR
3.1. Kanarya Adaları Geleneksel Güreşi
Bilindiği gibi Kanarya Adaları İspanya’ya bağlıdır. Kanarya Adaları’nda yaklaşık 600–650 yıldır yapıldığı bildirilen bir geleneksel güreş türü vardır. Dünyada hemen her ülkenin kendine özgü bir geleneksel güreş türüne rastlanılabilmektedir. Kanarya Adaları’ndaki bu güreş türü ise Kahramanmaraş şalvar güreşi ile büyük bir benzerlik göstermektedir. Kanarya Adaları bilindiği gibi bir deniz turizmine dayalı ekonomik bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla geniş bir kumsalları vardır. Bu adaya ait geleneksel güreşte kumsalda yapılmaktadır (Petrov, 200; Poliakoff, 2004).
Türk spor geleneğine göre eskiden geleneksel güreşlerde kategoriler ya da sıkletler genelde dörde ayrılırdı. Bu boy ayrımı IV., III., II., I.’lik olmak üzereydi. Yani burada I.’likde güreşen pehlivan baş güreşçi sayılırdı. Zamanla bu gelenek Kırkpınar’da olduğu gibi 12 boya çıkmıştır. Kanarya Adaları’nda yapılan güreşler (Luche Playa/Luche tradicional) ise Türk spor geleneğine çok yakın bir tarzda ve üç boy üzerinden yapılmaktadır. Bunlar: Küçük boy, orta boy ve büyük boy olarak sınıflandırılır (Türkmen,1999). Ayrıca Kahramanmaraş şalvar güreşine dünyada en yakın güreş olarak gösterilebilir. 2004 yılında FILA (Uluslararası Güreş Federasyonu) tarafından Büyük Kanarya Adaları’nın bu geleneksel güreşleri, “uluslar arası plaj güreşi” olarak evrenselleştirildi. FILA’nın bünyesinde 6 yıldır yapılmakta olan Dünya ve Avrupa şampiyonaları yine bu güreşin orijininde olduğu gibi 3 sıklette bay ve bayan olarak yapılmaktadır. FILA bünyesinde yapılan bu güreşin 3. Dünya Şampiyonası Antalya da yapılmıştır.
3.2. İsviçre-İsveç Geleneksel Güreşi (Traditionell / Pants Brottning)
İsviçre ve İsveç geleneksel güreşleri birbiriyle birçok bağlamda iç içe girmiş, tarz ve karakter bakımından aynilik göstermektedir. Bunlar arasındaki fark ise sadece alta giyilen giysiden ibarettir. İsviçreliler Kahramanmaraş şalvarı ile aynı olan giysinin altına bir pantolon giymektedir ve üstte ise tişört vardır. İsveç geleneksel güreşinde ise şalvar yerine şort giyilmektedir. Üstte ise yine İsviçre güreşinde olduğu gibi tişört vardır. Her iki ülkede bu geleneksel güreşini talaş üzerinde ve dört kategoride bay ve bayanlar olmak üzere yapmaktadırlar (Petrov,2000).
3.3. Türkiye’de (Kahramanmaraş’ta) Şalvar Güreşi
Orta ve diğer Asya bozkırlarından motiflenen şalvar güreşi, bundan 30–35 yıl öncesine kadar Kahramanmaraş’ın en ücra kösesinden en merkezi yerlerine kadar yoğun bir şekilde yapılmaktaydı. Genellikle Oğuzların Boz-Ok kolundan olan Kahramanmaraş halkının özellikle dağlık bölgelerde oturanların Türkmenler olduğu bir gerçektir. Türkmenlerin Türk devlet ve savaş geleneğinde asıl ordu savaşa girmeden önce öncü birlik görevini yaptıkları bilinmektedir. Kahramanmaraş’a bu Türkmen öncü birliklerinin Selçuklu devleti hâkimiyetinden önce geldikleri anlaşılmaktadır (Sümer,1989). Türk toplumlarının gittikleri her coğrafyaya milli kültür unsurlarını da beraberinde götürdükleri bilinmektedir. Bu bağlamda bakıldığında şalvar güreşini büyük Asya steplerinden getirdikleri görülmekte, tarihinin ise 900 yıllar öncesine gittiği anlaşılmaktadır (Türkmen, 2006). Şalvar güreşini yapmış ve şalvar almış eski bir güreşçiyle (Boz Memmet/Mehmet Özden) yapılmış röportaja göre şalvar güreşinin manilerinde ve cazgır salavatlamalarında Bektaşi geleneğinin ağır bastığı şu kıtalardan anlaşılmaktadır:
“…Horasanda Er yatar, Rum da Sarı Saltuk
Dost bilir, tuman çeker…”
Veya Şu şekilde de geçtiği bildirilmektedir:
“…Diyar-ı Türkistan da Er yatar,
Rum’da Muhammed Buhari Sarı Saltuk,
Ton giyer, tuman çeker.
Pirimiz Hz. Mahmut Pir yâri Veli aşkına
Dest ber dest, kafa ber kafa,
Sine ber sine muhabbet
Ali şir Yezdan-veli aşkına
Allah onara…”(Türkmen,1999).
1940’lardan sonra ise bu salavatlama ve manilerin yerini “Hz. Hamza pirimiz…” şeklinde geçtiği bildirilmektedir. Bilindiği gibi Bektaşi felsefesinde Türk milli kültür unsurları her zaman korunmaktadır. Aynı felsefenin öncüleri olan Tabduk Emre, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli ve Sarı Saltuk kolanizatör Türk dervişleri olup, Anadolu’nun ve hatta Balkanlar’ın Türkleşmesinde ve de Türk kültürünün söz konusu coğrafyalara yerleşmesinde öncülük etmişlerdir. Bektaşilerin Fars ve Arap kültüründen etkilenmedikleri gibi Türk kültürünü yaymayı ve muhafaza etmeyi kendilerine düstur edinmişlerdir. Manilerde adı geçen Sarı Saltuk’un 1215 yılı mayıs ayında Arnavutluğa güreş tekkesi açtığı görülmektedir (Kahraman,1989).
Anadolu’ya gelen Türklerin öncü birlikleri görevini üstlenen Türkmenlerin hemen hepsinin tarikatlarının Alevi-Bektaşi tarzında olduğu bilinmektedir. Bilindiği gibi İslami kurallara göre erkeğin namahrem yerleri diz ile göbek arasıdır. Oysa bugün dahi giyilen Kahramanmaraş güreşine adını veren şalvarın dizin bir hayli üstünde olduğu görülmektedir.
Son 30–35 yıldır Kahramanmaraş’ın şalvar güreşi eski popülaritesini yitirmiş durumdadır. Bu tarihlerden önce sadece Afşin ilçesinde ve bir haftada 30–40 güreşin olduğu görülmektedir. Kaldı ki bu güreşler sadece yaz günleri değil kışın kar üstünde de yapılmaktaydı. Kahramanmaraş’ın 1949’dan 1986 yılına kadar Afşin, Elbistan, Göksun, Andırın, Türkoğlu (Eloğlu) ve Pazarcık olmak üzere altı ilçesi vardı. Yukarıda da belirtildiği gibi tüm ilçelerin merkez, belde, köy ve mezralarında şalvar güresi yapılmaktaydı. Bu bağlamda bakıldığında yılda yaklaşık 400–500 civarında şalvar güreşi organizasyonu olduğu anlaşılabilir.
Aslında Türkiye’deki şalvar güreşinin her yönüyle aynısı olan dünyanın hiçbir yerinde başka bir güreşe rastlanılmamaktadır. Sadece yukarıda da belirtildiği gibi benzerlerine rastlanılmaktadır. Bu güreşin bütün folklorik özellikleri ve milli nitelikleri ile İslam öncesi Türk kültürünün bir halkası olduğu anlaşılmaktadır. Sadece İslami unsur olarak maniler ve salavatlamaları görebiliriz. Şalvar güreşini diğer geleneksel güreşlerden ayırıcı bazı özellikleri bulunmaktadır. Bunlar sıralanacak olursa;
-Peşrevi; yağlı, aba ve karakucak güreşlerine rağmen daha hızlıdır.
-Müziği ise sadece Köroğlu’ndan ibaret değil, bunun yanı sıra karşılama ve at koşusu gibi hızlı ritimlere rastlanılmaktadır.
-Şalvarda şampiyon olana “şalvar aldı” unvanının verilmesi,
-Diğer güreşlerde hakemlerin üstlendiği görevi şalvar güreşinde “aracı” denilen ve halk arasında sevilip sayılan yaşlı ve saygın bir kişinin olması,
-Yer güreşinde bir hamlenin dışında başka oyunlara geçilmeyişi, oyunların daha ziyade ayakta ve grant teknikle yapılması.
-Uluslararası güreşe diğer güreşlerden daha yakın olması, diğer geleneksel güreşlerden daha çok bu modern güreşe daha iyi bir altyapı oluşturması,
-Sıkletler, giyim, ödül gibi unsurlar İslam öncesi Türk geleneğine uygun gözükmektedir.
-Tüm milli kültür unsurlarına bakıldığında diğer geleneksel güreşlere göre bünyesinde milli nitelikler taşıdığı ve tarihinin daha eskilere dayanabileceği düşünülebilir. Şalvar güreşinin genel karakterinde ise diğer geleneksel güreşlerimize ortak bazı yönler de bulunmaktadır. Bunlar da şu şekilde sıralanabilir:
-Oyun zenginliği bağlamında,
-Müziğin oluşu,
-Ödüllendirmelerde canlı ve erkek hayvan verilişi,
-Cazgır, peşrev ve manilerin oluşu,
-Şampiyon olanlara halk arasında kahraman gözüyle bakılışı,
-Yenişmelerde göbeğin güneşi görmesi,
-Güreşin olacağı zamanı bildirir tellal ve okuntu geleneğinin oluşudur.
Kahramanmaraş şalvar güresi 1980 yılından sonra dört boy olan geleneksel sıklet sayısını bu tarihten sonra karakucak güreşi ile aynı sayıya (sekize) çıkmıştır. Bunun yanı sıra sosyolizasyon sürecine, zamanın değişmesi ve talebine göre eklenti veya çıkarılan bazı özellikleri olmuştur.
Şalvar güreşinin oyunları: Şalvar oyunu, döş çangal, iç çangal, dış çangal, yan çangal, deve bağdası, aslan keri, tilki oyunu, aşırtma, yanbaş, eşek bağdası, garuğcak, çangal çözme, tek paça, gıcırı bükme, garağ, kalçadan atma, tırpan, boşa kaldırma, budama, gögüs çaprazı vb. oyunlardır (İşler, 1997).
Türkiye’de şalvar güreşine Kahramanmaraş’ın dışında başka yörelerde hiç rastlanılmamaktadır. Fakat bu güreşin aynısının Türkiye Cumhuriyeti’nin 10. yıl kutlamalarında Elazığ’ın Palu ilçesinde yapıldığına dair bir resim bulunmaktadır.
- TARTIŞMA SONUÇ
Şalvar güreşinin dünyadaki benzerleri ile görüntü olarak pek fark gözükmemektedir. Ancak güreşin uygulanışındaki karakteristik ve folklorik özelliklerine bakıldığında birçok farklılıklar göze çarpmaktadır. İsviçre- İsveç’te ve Kanarya Adaları’nda yapılan güreşlerde kadın unsurunun olduğu gözükmektedir. Oysa Türkiye’deki Şalvar güreşinde ise kadın görülmemektedir. Hâlbuki Türk spor geleneğinde kadın unsuru erkekten ön plandadır (Ergin, 1994). Şalvar güreşini geçmişte kadınların yaptıklarına dair halk arasında söylentiler olsa da, bunu yapan kadınların Avrupa’da olduğu gibi üstlerine tişört benzeri giysiler giydiği muhakkaktır. Fakat bu konuda henüz somut bir belgeye rastlanılamamıştır.
Yine Türkiye’deki şalvar güreşine çok benzeyen Kanarya Adaları kumsal güreşi bugün uluslararası boyuta taşınırken, Türkiye’deki şalvar güreşi ulusal boyutta bile muhafaza edilememiştir. Belki önümüzdeki yıllarda İsviçre-İsveç güreşleri de uluslararası boyuta taşınacaktır. Çünkü söz konusu ülkeler bu sporlarına son derece saygı duyup, maddi ve manevi destek vermektedirler (Türkmen; 2007). Diğer taraftan tarihin her döneminde büyük uluslar geleneklerine sahip çıkmışlardır. Doğu’da Japonlar ve Batı’da İngilizler bunun en bariz örnekleridir. Tarih boyunca büyük devletler arasında yer almış Türkler ise şalvar güreşine sahip çıkamayışları oldukça ilginçtir. Bu çalışmanın bulgularına göre şu sonuçlar elde edilmiştir:
-Şalvar güreşi, İslam öncesi Türk spor geleneğinden giysisini alarak yapılmaya başlanılmıştır.
-Şalvar güreşine başlamanın çok engin bir tarihe dayandığı tahmin edilse de, ilk olarak Tıva Türklerinde M.S. IX. yy.’da rastlanılmıştır.
-Kahramanmaraş’a şalvar güreşinin Türk devlet geleneğinde öncü birlik görevi yapan, Türkmenler tarafından XII. yy. getirilmiştir.
-Şalvar güreşinin sergilenişinde Türk milli karakterinin özü yatmaktadır. Karakterinde Bektaşi geleneği gözükmektedir.
-Şalvar güreşinde Fars ve Arap kültürünün etkisi görülmemiştir. Tamamıyla Türk milli kültürünün ürünü olduğu anlaşılmıştır.
-Türkiye’deki şalvar güreşinin unutulmaya yüz tutmak üzere olduğu anlaşılmış, ilgili federasyonun bu güreşi kalkındırma yönünde bir adım atmadığı anlaşılmıştır.
-Büyük Kanarya Adası, İsviçre-İsveç’deki geleneksel güreşler ile Kahramanmaraş şalvar güreşi benzerlikleri daha ziyade dış görüntülerden ibarettir.
-Batı’daki bu güreşlerin Türkiye’dekine en çok giysileri benzemektedir.
-Bu güreşin Batı’daki tarzları ilgili devletler tarafından büyük maddi ve manevi destek görürken, Kahramanmaraş şalvar güreşinin bugüne kadar ilgili kurumlar ve kuruluşlar tarafından hiç desteklenmediği anlaşılmıştır.
-Batı toplumlarındaki bu güreşin benzerlerinde kadın unsuru bulunmuş, aynı zamanda Türkiye ve diğer Türk toplumlarında farklı olarak üst taraflarında da tişört seklinde giysinin olduğu görülmüştür.
-Batı toplumlarındaki benzeri güreşlerde müzik, cazgır, aracı (El Yahşişi) gibi Türk geleneksel güreşlerine özgü motifler görülmemiştir.
-Türkiye dışında bu güreşin yapıldığı toplumların hiçbirisinde, bu güreşe Kahramanmaraş’ta olduğu “şalvar güreşi” denildiğine direkt olarak rastlanılmamıştır.
-Bu güreşi yapan toplumlar ya da uluslar içerisinde İspanyolların FILA’ya kendi güreşlerini uluslararası plaj güreşi olarak evrenselleştirmişlerdir. Kuzey Avrupa ülkeleri de kendi geleneksel güreşlerini çağdaş görüntülerle tüm dünyaya tanıtmaktan onur duydukları görülmüştür.
-İsviçre-İsveç’ler ise bu güreşe “pantolon güreşi”, İspanyollar ise “kumsal güreşi” dedikleri görülmüştür.
-İspanyollar plaj güreşini adından da anlaşıldığı üzere kumsalda yaparlarken, İsviçreliler odun talaşı üzerinde yaptıkları; Türkiye’de bu güreşi yazları çim, toprak üzerinde ve kışları ise kar üzerinde yaptıkları görülmüştür.
KAYNAKÇA
Ergin, M.: (1994), Dede Korkut Kitabı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara
Poliakoff, M.B.; (2004). Kampfsport in der Antike, Patmos verlag GmbH & Co. Kg, Düssldorf.
İşler, H.: (1997) Tarihsel Kökenleri, Yayılma Alanları, Organizasyon Biçimleri ve Fonksiyonları Bakımından Geleneksel Aba ve Şalvar Güreşlerinin İncelenmesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, G.Ü.S.B.E. Ankara.
Kahraman ,A.: (1989), Cumhuriyete Kadar Türk Güresi,C.2,KBY:1029, Ankara.
Sümer, F.: (1985), Yabanlı Pazarı (Selçuklular Zamanında Miller Büyük Fuarı), Tdav.Y. İstanbul.
Petrov, R.: (2000), The rost of wrestling / the tradition wrestling styles.
Türkmen,M.; (1999). “Kahramanmaras’ın Salvar Güresi” 21. Karakucak Güres Festivali Dergisi.
Türkmen, M.; (2006). “Yöremiz Şalvar Güresi” Elsiad Dergisi, s.14.
Türkmen, M.;(2007). “Türklerde Güreş Kültürü” Elsiad Dergisi, S.17.