KEVEN’E GİDERKEN YAKILAN AĞIT
Zaman kıtlık yıllarıdır. İnsanların açlık çektiği, devletin zayıf düştüğü günlerdir. Ev horantasının, her ferdinin çalışmasına rağmen karnının doymadığı yıllardır. Ne insanların geleceğe ait bir hesapları, ne de yaşadıkları güne dair bir planları vardır. Bu ağıdı yakanın, şiirde geçen Mandır ifadesinden Elbistan’ın Gökçeören köyünden veya Kökez’den olduğu sanılmaktadır. Hayvanlar için konulan saman, kış çıkmadan tükenmektedir. Samanı tükenen hayvan sahipleri hayvanlarına keven denilen dikenli yaban otunu ütüp doğrayarak saman niyetine vermektedirler. İşte, böyle kevene giden biri tarafından söylenilen keven ağıdı:
Sabahınan erken burdan kalkmalı
Gün değmeden ta Mardın’a çıkmalı
Kimini ütüp de kimin yakmalı
Ben senin kahrını çekemem keven
Sabahınan erken burdan gitmeli
Hemi doğramalı hemi ditmeli
Hasan Paşa gimi hizmet etmeli
Ben senin kahrını çekemem keven
Âşık da söylüyor kendi özünden
Eli üşün yaş dökülür gözünden
Bir çüt bir tek koç öküzün yüzünden
Ben senin kahrını çekemem keven
Ahmet ÇITAK