Toplumların gelişmişlik düzeyinin de ötesinde tarihin her döneminde ve günümüzde ortak bir sorunları var olagelmiştir: Çocuk İstismarı.
Bu alanda yazılmış yüzlerce eserin arasından Kış’ın ilgi görmesinin birincil sebebi gerçeğe bağlı kalarak yazılmış olmasının yanı sıra kullanılan dilin akıcılığı ve olay örgüsünün sürükleyiciliğidir. İkinci olarak, her insanın bir şekilde duyduğu bildiği bu toplumsal olguya karşı içinde biriktirdiği öfke, intikam, acizlik, çaresizlik duygularının topyekün dili olması Kış’ı öne çıkarmıştır.
KIŞ NE ANLATIYOR?
Memleketin fakir çocuklarını, iyi eğitim verecekleri güvencesiyle, çeşitli adlar altındaki yurtlara alınması ve oralarda toplu ya da bireysel istismarlara uğrayan çocukların makus talihini gözler önüne seriyor. Çocuk ruhunun kırılganlığı, yalnızlığı, utancı ve bundan hunharca faydalanan utanmaz insanların içyüzlerini ortaya seriyor. Kurgu içinde istismar edenin de istismara uğradığı çocukluk yıllarına göndermede bulunan Kış, aslında toplumsal bir travmadan söz ediyor. Çocuk istismarının düpedüz insanlık suçu olduğuna vurgu yapan Kış, daha çok gündemde kalacağa benziyor.
KIŞ İÇİN GELEN OKUYUCU YORUMLARI:
Kış’ı okuyan yüzlerce okurdan gelen bazı yorumlar şöyle:
“Kitabın her sayfasını heyecanla ve merakla okudum. Konu ve üslup öyle güzel harmanlanmış ki bir solukta bitti. Kitabın o kadar içindeydim ki film izliyormuşum gibi bazı sahnelerde gözlerimi kapatma isteği duydum. Bazen de kitabın çocuk karakteri Hikmet’in, Hikmetlerin çıkaramadığı ses olmak istedim. Kış, gerçekten kış ayazı…” Fatma Ay
“Kış ben, kışın en soğuğu zemheriye götürdü beni, üşüdüm… Sonra çöle fırlattı, kavruldum. An geldi aşkın vahasına taşıdı, dinlendim, mutlandım. Ve Elif oldum, Elifçe çöktük uğursuzluğun üstüne, kartal pençelerimle oydum gözünü kötülüğün…” Ayşegül Hayvar
“Şu günlerde büyüksediğimiz corona sürecinin bile hafif kaldığı, “Aşkım Yıldızı” bir ananın dışarıdaki coronalara karşı direnişini okudukça elimde ağırlaşan bu kitabı yazarken, yazar Emine Supçin kaç kalem kırdı bilinmez…” Özden Özpınar
“Elime aldığım andan bitirene kadar bin çeşit helezonik duygu fırtınasına tutulup, son sayfasını okurken bitkin bir şekilde yığılıp kaldım koltuğuma.” Hatice Yolcu
“Nefes nefese okunan bir kitap. Başlayınca, “Dur bir ayraç koyayım, sonra devam ederim,” diyemiyorsun.” Alp Kara
YAZARIN ÖNCEKİ ESERLERİ
Yazar Emine Supçin’in ilk kitabı HİÇ, insanlığın cro-magnon döneminden bu yana hiç değişmediğini öne süren mizahi dille ele alınmış bir kitaptır.
İkinci eseri Filozoflardan Seksi Şeyler de yine mizahi bir dille, pek çok ünlü düşünür ve ikonun bir araya gelerek seksi konuştukları, okurda devamı gelsin duygusu yaratan bir kitaptır.
Üçündü eseri Dokunulmamış Kadınlar, ülkemizde ve dünyada kadının yerini inceleyen ve kadına bir çıkar yol gösteren, yazarın ilk romanıdır.
EMİNE SUPÇİN KİMDİR?
1966 yılında doğan yazar Emine Supçin, lisans ve yüksek lisan derecelerini Pamukkale Üniversitesi’nden aldı. Oxford Brookes Üniversitesi’ndeki İş İngilizcesi eğiminin ardından, devlet okullarında ve özel okullarda İngilizce öğretmenliği yapmaya devam etti.
Halen işletmekte olduğu, Özel Supçin ve Şen Bilim Çocuk Kulüplerinin kurucusudur.
Yazın ve edebiyatla olan ilişkisi ortaokul yıllarında başlamış, ilk şiiri on iki yaşındayken Erciyes dergisinde yayınlanmıştır. Ardı sıra pek çok yerel gazete ve dergilerde yazılar yazan Supçin, halen Ve Kadın dergisinde mizah yazıları, Denizli Gazetesi’nde “Cahiliye Günlükleri” köşesinde yazmaya devam etmektedir.