İzmir’de 1957 model klasik otomobil sahibi olan Ferit Gökçen, her gün aracının temizliğini, bakımını söylediği aşk şarkılarıyla yapıyor.
İzmir’de neredeyse kendisiyle yaşıt olan klasik otomobiline gözü gibi bakan 68 yaşındaki “Arap Ferit” lakaplı Ferit Gökçen, her gün aracının temizliğini, bakımını söylediği aşk şarkılarıyla yapıyor. Gökçen’in aracına olan tutkusu görenleri şaşırtıyor.
Yunanistan’ın İskeçe kentinde dünyaya gelen Gökçen, 5 yaşında ailesiyle İzmir’e yerleşti. Klasik arabalara olan tutkusu küçük yaşlarda başlayan Gökçen, kamyon şoförlüğü yaparken hayalini kurduğu arabayı almak için yıllarca para biriktirdi.
Bir arkadaşının önerisi üzerine 30 yıl önce 1957 model klasik otomobil alan Gökçen’in hayatı aracıyla birlikte değişti.
Emekli olduktan sonra aracıyla özel olarak ilgilenen Gökçen, restore ettirdiği otomobiline zarar gelmemesi için otoparkı olan bir eve geçti.
“Kara Şimşek” adını verdiği aracının her gün temizliğini, bakımını aşk şarkılarıyla yapan “Arap Ferit”, nazar değmemesi için otomobilinin görünmeyen yerlerine küçük muskalardan koydu.
Klasik otomobilini çok kullanmamak için başka bir araba daha alan Gökçen’in en büyük hobisi ise hafta sonları yanına eşini ve çocuklarını da alarak “Kara Şimşek” ile gezmek.
“Klasik arabamı evladım gibi görüyorum”
Ferit Gökçen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyah renkli olduğundan dolayı “Kara Şimşek” adını verdiği arabasını ilk gördüğünde çok etkilendiğini, ona olan sevgisinin yıllardır artarak devam ettiğini söyledi.
Arabasını görenlerin çok etkilendiğini satın almak için kendisine tekliflerde bulunduklarını belirten Gökçen, “Satılık olmadığını söylemekle beraber uçuk rakamlar söylüyorum. Arabam satılık değil, satmıyoruz ve satmam da mümkün değil, onu evladım gibi görüyorum.” dedi.
Gökçen, klasik arabasıyla ilgilendiği zaman çok mutlu olduğunu, günün nasıl geçtiğini anlamadığını, arabasına olan sevgisinin kendisi için bir yaşam şekli haline dönüştüğünü ifade etti.
Ferit Gökçen, “Arabama nazar değmemesi için her gün öperim. Aracın görünmeyen birçok yerinde küçük küçük muskalar var.” ifadelerini kullandı.
Hayattaki en büyük servetinin klasik arabası olduğunu vurgulayan Gökçen, “Arabama yıllardan beri gözüm gibi bakıyorum. Arap Ferit bu arabayı yaşadığı sürece yaşatmak istiyor. Bu araç bende olduğu sürece satılamaz. Aracım benden sonra oğluma kalacak. Onun da aracımı en az benim kadar sahipleneceğine inancım tam.” diye konuştu.
“Çocukluğum ve gençliğim ‘Kara Şimşek’te geçti”
“Arap Ferit”in oğlu Gökçen Gökçen ise babasının klasik arabayı aldığında 4 yaşında olduğunu, çocukluğunun ve gençliğinin “Kara Şimşek”te geçtiğini söyledi.
Babasının arabasını çok sevdiğini anlatan Gökçen, “Babam, bazen arabayı bizden bile sakınıyor. Ondan çok büyük zevk alıyor. Onun arabayı kullanması hem kendine hem de bize çok keyif veriyor.” şeklinde konuştu.