MARAŞ YANARKEN
Dalgalanmış al bayrağım, söndü güneş, ah kızım Ay tutulmuş, ağlar vatan, düştü doğmaz yıldızım Yas bağlamış, karanlıkta kalan iller hep bizim Gümüş ırmak gülümsemez, altın ova simsiyah Uyku haram, susmak yasak, bağırmak bir günah…
Alev, yangın, çıngı, duman çevirirken bağları Göv bulutlar sarar, saklar morsümbüllü dağları Ak siperde örülürken kızıl süngü ağları Yolumuzdan dönüp kaçan, sonsuz vatansızlara Tükür, haykır, ey milletim, tükür o kansızlara…
Saldırdın vatanıma, ey medeni canavar Kudurmuş bak yağmacıya, bu milletten pay umar Çekil geri! Yamacında Alpaslanın oğlu var Uğraşacak, boğuşacak, korku bilmez usanmaz Biz biliriz düşman kılınç görmeyince uslanmaz…
Her tarafın yalçın kaya, ey general bana bak Her bucakta bir Cehennem, her çığırda bir tuzak Geri dönmek tehlikeli; ilerisi pek uzak
Yollar çetin, geçit vermez, pek karanlık bu gece Paylaşacak alayları, kara kartal, atmaca…
Yaz kalemim, şan ve savaş tarihini durma yaz Kara bulut kanat germiş, yağar yağmur, kar poyraz Kurtla kaplan döner, kükrer coşkun sular, sihirbaz Sen söyledin, ben öğrendim, öldürmeyen ölecek Bir Tanrı var bu gafleti yeryüzünden silecek.
Veysi KISAKÜREK / 12.2.1952
