Teketek Haber

MENKABE

MENKABE
16 Nisan 2018 - 23:49
  1. MENKABE

Dinî-tasavvufî edebiyatın türlerinden.

Tabiatüstü nitelikler gösteren dinî-efsanevî şahsiyetlerle ilgili olayları anlatan olağanüstü hikâyeler.

Genellikle dinî şahsiyetlerle ilgili olağanüstü unsurlar (keramet vb.) taşıyan olaylar anlatılır. Çeşitli alanlarda topluma yararlı olmuş kişiler de menkabe kahramanı olabilir.

Menkabeler biçim itibariyle gayet kısa, küçük, mensur hikâyelerdir. Bazen manzum parçalar da ihtiva ederler.

Menkabelerin çoğu sözlü ortamda oluştuğu şekilde halkın anlayabileceği sade konuşma diliyle anlatılır. Edebî üslup kaygısı bulunmaz.

Dinî şahsiyetlerle ilgili olanlar ve kahramanlık menkıbeleri olmak üzere iki grupta toplanır. Kahramanların kutsal yönü bulunan gerçek kişiler oluşu, olayların belirli yeri ve zamanının bulunması, gerçek olduklarına inanılması,  anlatmanın kişi hayattayken veya öldükten sonda meydana gelmesi menkabelerin diğer özellikleri olarak anılabilir.

Halk anlatmalarının hepsinde görüldüğü gibi menkabelerin de çeşitli varyantları bulunur.

Menkabelerde yoğu var-varı yok etmek, gaibi bilmek-gelecekten haber vermek, aynı anda farklı yerlerde görünmek, su üstünde yürümek gibi birçok harikulade olay anlatılır. Bu olaylara dinî terminolojide “keramet” adı verilir.

  1. yüzyıldan itibaren gittikçe kuvvetlenerek gelişen tasavvufun etkisiyle teşekkül etmiş, zamanla bütün İslam dünyasında çoğalmıştır. Tasavvuf kanalıyla Müslümanlığı öğrenen Orta Asya’daki Türk topluluklarının dünyası, İslam öncesi devirdeki kültürleri dolayısıyla menkabelerin teşekkülüne elverişli bir ortam teşkil ediyordu. O devirde İslamî kaynaktan gelen pek çok menkabenin yanı sıra birçok Şamanist ve Budist menkabenin de “İslamî” nitelik kazanarak yaşamaya devam ettiği ve yeni menkabelerin teşekkülüne zemin hazırladığı düşünülür. Orta Asya’da İslamiyet’in yayılışında birinci derecede rol oynayan evliya menkabeleri, aynı rolü bu defa da Türklerin Anadolu’ya gelişinden sonra, Anadolu’nun İslamlaşmasında oynadı. Daha sonraki Rumeli fetihlerinde de benzer bir fonksiyonu icra etti.

Menkabeler bir araya toplanarak “menakıbnâme” olarak anılan eserler oluşturulmuştur.[1]

[1] ERŞAHİN, İbrahim, 2011, Halk Kültürü ve Edebiyatı Sözlüğü, Ötüken Neşriyat, İSTANBUL. s. 235-236