Site icon Teketek Haber

OLSUNDU!

Zırhı düşmüş, yüzü düşmüş, gönlü düşmüş bir garip insandı o da. Niyeti amacına ulaşamamış her insanın kırıklığını taşıyordu. Omuzları da çökmüştü, sevemedi bir türlü yapay olanı. Gemisi karaya vurmuş kaptanın öfkesi vardı, onca tecrübesine rağmen hala karaya vurabiliyordu gemisi. İnsan ya olsundu. Olsun demeyi bilirdi de, olmadı işte. İçine sığdıramadığı coşkusu hatasız olmalıydı, o her köpürdüğünde dalgası bina boyunu aşamalıydı, aşmadı da! Olsundu. Rotası belli değildi, yürüdüğü yolun önemi de yoktu ama varacağı yeri hep bilirdi, varamadı da! Olsundu. Çeşmesi gürül gürül aksın isterdi, hep damla damla aktı buna da olsundu. Yapacak çok şey vardı, hepsine zaman yoktu, olduğu kadarını yaptı, olduramadığına da olsundu. Kim kanar, kim akar, kim durur, kim durulur bilirdi öğütleri keskin ve netti derman oldu derman bulamadı, olsundu. Bataklıktan kurbağayı kurtardım sandı evi bataklıkmış cahilliğine yandı, bu olmasaydı. Yaz çiçeğini kışa sakladı, ilkbahar da kardelen aradı, bulsaydı sevinecekti ama olsundu! Düzü tersinden okurdu, o da böyle bir insandı, iyiydi en azından niyeti, olsundu!

Radyosu sanat müziği çalardı, birkaç genç görünce pop çalmıyor diye kızardı, uzun uzun radyosunu anlatırdı havasını atamayınca öfkelenir taşa otururdu, olsundu! İnsanları severdi, insanların küçük bir kısmı da onu severdi, o herkesi seviyorum diye sevinirdi, olsundu. Büyümeyi unutmuş bir adamdı; belki kırk, belki kırkbeş yıllık hayatında hep on yaşındaydı, farkında bile değildi, olsundu. Kavgayı sevmezdi, bir yerlerde kavga eden insan görse araya girer  “muhabbet dil ilen olur, gırtlağını cebine koy” derdi, arada sanane diye tartakyanı da çok olurdu ama olsundu. Kronik mutsuzdu, sevmiyor insanlar der dururdu sonra olsundu der yolunda yürürdü. Farkında olduklarına mı çok üzülürdü, yoksa farkında olamadıklarına mı çözemedim hiç. Tam bir görev adamıydı mahalleli siparişini verir eve kadar hizmet alırdı, cebine harçlık koyarlardı onun için sipariş faslı meslek idi parasını kazanırdı, Allah bereketini versindi.

Yağmurlu bir günün sabahı işe giderken birileri, yerde boylu boyunca yatarken görmüşler bizimkini! Bembeyaz kesilmiş yüzü, kaskatı buz gibi olmuş bedeni, suya karışıp gitmiş karnından akan kanlar bir kısmı da kurumuş üzerinde. Garibana musallat olmuş birkaç it cebindeki üç kuruş için kesip biçmişler, oyun sanmış bizimki de. “Banane benim param” olmuş son sözleri.  Bir garip Deli Osman da gelip geçmiş idi hayatımızın bir yerinden. En çokta teyzeler ağladı bakkala kimi göndereceğiz şimdi diye. En fazla bu kadar sevilmişti çünkü.

Olsundu! Ben severdim onu, bence aklı herkesinkinden tamdı!

Bizler yarım insanız, o dümdüz tastamam insandı.

 

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version