NASA, öte-gezegen keşif uydusu TESS’i uzaya fırlattı. NASA’nın Bilim Misyonları Direktörü Zurbuchen, “TESS’in, canlı yaşamına olanak veren, iskana elverişli dünyalar keşfetmek için çıktığı bu yolculuk bizi heyecanlandırıyor.” dedi.
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı’ndan (NASA) yapılan açıklamada, Geçiş Halindeki Öte Gezegen Araştırma Uydusu TESS’in dün yerel saatle 19.53’te Florida eyaletindeki Cape Canaveral Uzay Üssü’nden uzaya fırlatıldığı bildirildi.
SpaceX tarafından üretilen Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatılan uydunun önümüzdeki birkaç hafta içinde Ay’a ulaşması bekleniyor. Ay’ın çekim gücünden yararlanarak Dünya yörüngesine konumlanacak uydu, 60 gün sürecek kontrol ve testlerin ardından 13 Temmuz’da yörünge üzerindeki keşif yolculuğuna başlayacak.
TESS, 2 yıl sürecek keşif faaliyeti boyunca Güneş Sistemi dışındaki yakın yıldız sistemlerindeki öte-gezegenlere dair kanıtlar bulmaya çalışacak.
NASA uzmanları, TESS’in 4 özel geniş açılı kamerasını kullanarak uzayı 26 bölge halinde haritalandırmayı amaçlıyor. TESS, keşif faaliyetinin birinci yılında Dünya’nın Güney Yarım Küresi’nden görülen “güney gökyüzündeki” 13 bölgeyi, ikinci yılında ise Kuzey Yarım Küre’den görülen “kuzey gökyüzündeki” 13 bölgeyi görüntüleyecek.
TESS bu faaliyeti sırasında öte-gezegenleri “geçiş” denilen bir konumda tespit etmeye çalışacak. “Geçiş”, bir öte-gezegenin yörüngesindeki yıldızın önünden geçtiği anı tanımlıyor. Bu anda yıldızın kameralara yansıyan parlaklığında belirli bir azalma oluyor. Bilim adamları “spektroskopi” yöntemiyle ışığın salım ve emilme miktarlarının ölçülerek söz konusu gezegenlerin kütlesini, öz kütlesini ve atmosfer kompozisyonunu belirleyebiliyor.
“Evrende yalnız olup olmadığımızı keşfetmeye hiç bu kadar yakın olmamıştık”
NASA’nın Bilim Misyonları Direktörü Thomas Zurbuchen, “TESS’in henüz hayal edemediğimiz, canlı yaşamına olanak veren, iskana elverişli dünyalar keşfetmek için çıktığı bu yolculuk bizi heyecanlandırıyor. TESS ve James Webb Uzay Teleskobu gibi yeni misyonlar bu gezegenleri detaylı olarak incelememizi sağlayacak. Evrende yalnız olup olmadığımızı keşfetmeye hiç bu kadar yakın olmamıştık.” ifadelerini kullandı.
Bugüne dek varlığı doğrulanan 3 bin 700 öte-gezegenin yüzde 78’i geçiş halideki parlaklık değişimlerini tespit ederek bulundu. NASA’nın Kepler Uzay Teleskobu bu yöntemle Dünya’dan 300 ila 3 bin ışık yılı uzaktaki 2 bin 600’den fazla öte-gezegenin varlığını keşfetti. Kepler Teleskobu kadar hassas bir kapasiteye sahip olmayan TESS, 30 ila 300 ışık yılı uzaktaki yıldızlara odaklanacak.