1996 yılında Ankara TCDD hastanesinde yatmakta olan eşim Türkan Karakoç için yazılmıştır.
Havalar ne kadar güzel gitse de
İçime dolmuyor sen olmayınca
Topyekün ağaçlar çiçek açsa da
Kokusu olmuyor sen olmayınca
Huzuru kalmadı sensiz bu evin
O kadar belli ki yokluğun senin
Gönül kâinatta hiçbir nesnenin
Tadını almıyor sen olmayınca
Hilal’in, Zühal’in yüzü gam dolu
Kimsenin bir şeye varmıyor eli
Sanki hepimizin bağlandı dili
Yüzümüz gülmüyor sen olmayınca
Ne gezmek isterim ne de eğlenmek
Ne yiyip içmek, ne de bir gülmek
Mümkün değil hiç birinden tat almak
İçimden gelmiyor sen olmayınca