Sayın okurlar,
Bildiğiniz gibi bugüne kadar iç siyasetle ilgili yazı kaleme almadım. Çünkü bu benim tarzım değil, ben daha çok dış siyasete, uluslararası arenada yaşananlara odaklıyım. Olması gerekenin bu olduğunu savunuyorum, yani her köşe yazarı evin içinde yaşanan olaylara odaklıyken biri pencereden dışarıya bakıp dışarıda neler olduğunu benim aziz milletime yazmakla mükellef olmalı!
Dış dünya, işin bütün özü burada yatıyor aslında! Bakınız geçmişte istediğiniz tarihe kadar inebilirsiniz ancak hiçbir devletin yada imparatorluğun kendi iç dünyası ile son bulduğunu kimse söyleyemez. Öyle ya o yüzden düşman, müttefik gibi sıfatlar kullanıyoruz diğer devletler için. Sanırım yeterince kendimi açıklayabildim veyahut ben öyle düşünüyorum…
Bu yazının amacı şudur ;
Ağzımız bozuldu, töremiz bozuldu, ahlâkımız, alışkanlıklarımız, örfümüz, hoşgörümüz ve bu sıralamayı sayfa boyunca uzatmak mümkündür bence. Soruyorum sizlere- nereye gidiyoruz? Elbette bugüne kadar sütten çıkmış ak kaşık değildik ve toz pembe bir hayat yaşamıyorduk bir itirazım yok, ancak unutmayınız ki atılan her adım yeni bir adımı gerektirir. Yani işin özü şu anlayışsızlıkta, tahammülsüzlükte, sadist olmakta, iftira atmakta, yalan söylemekte, ve bence en önemlisi sadece kendi çıkarını düşünmekte ne kadar ileri gidersek o kadar kötüye doğru sürükleniriz. Birinin bu gidişata dur demesi gerekir. Sizce? İyimiyiz? Bu şekilde devam etmeli miyiz? Cevabı yüce milletimin vicdanında saklıdır…
Bu sıralar en çok duyduğum cümle nedir biliyor musunuz?
Nerede o eski …..
Noktalı yerleri istediğiniz, özlediğiniz herşey ile doldurabilirsiniz. Her geçen gün, hafta, ay, yıl daha kötüye gitmiyor muyuz? Bir dönüp bakın geçmişinize sizce şu yaşadığımız günler mi daha güzel ve yaşanılası yoksa o geçmişteki yaşanılası hallerimiz mi? Ülkenin yöneticileri, aydınları, yazarları, esnafları, komşuları, dostları, akrabaları durun! Paylaşamadığınız nedir ALLAH aşkına? Biz, evet bu kelimeyi uzun zamandır kullanmıyor olabilirsiniz ama biz birbirimize sırt dönmez isek, birbirimizin kuyusunu kazmaz isek, bizi dış güç denilen her ne ise o şey yıkamaz. Bu kadar basit aslında destek olmak, tebessüm etmek, selamlaşmak gerçekten bu kadar basit…