Site icon Teketek Haber

SÜNBÜLZÂDE VEHBÎ DİVANI’NDAKİ TARİH MANZUMELERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

  1. Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme

1.1. Ebced Hesabı

Ebced kelimesi Arap alfabesindeki harflerin kolaylıkla ezberlenmesi için harflerin birleştirilmesiyle meydana getirilmiş sekiz manasız kelimenin ilkidir. Ebced ilk kelimenin adı olduğu gibi, aynı zamanda diğer kelimelerin tümünün de adıdır (Yakıt 1992, 23). Ebced hesabını oluşturan kelimeler sırasıyla şunlardır: Ebced (أبجد), hevvez (هوز), huttî (حطي), kelemen (كلمن), sa’fas (سعفص), karaset (قرشت), sehaz (ثخذ), z/dazıġ (ضظغ).

(   ضظغ      ثخذ          قرشت      سعفص         كلمن         حطي        هوز        أبجد)

Ebced hesabı yukarıda da belirtildiği üzere Arap alfabesindeki her bir harfin sayısal karşılığından meydana gelir. Bu harfler ve sayısal değerleri şöyledir:

 

Elif      (ا)        : 1        Ya       (ى)      : 10      Kaf      (ق)       : 100

Ba       (ب)      : 2        Kef      (ك)       : 20      Rı        (ر)       : 200

Cim     (ج)       : 3        Lam    (ل)       : 30      Şın      (ش)      : 300

Dal      (د)        : 4        Mim    (م)        : 40      Te       (ت)      : 400

He       (ه)        : 5        Nun     (ن)       : 50      Se        (ث)      :500

Vav     (و)       : 6        Sin      (س)      : 60      Hı        (خ)       : 600

Ze        (ز)       : 7        Âyn     (ع)       : 70      Zel      (ذ)        : 700

Ha       (ح)       : 8        Fe        (ف)      : 80      Dad     (ض)     : 800

Tı        (ط)       : 9        Sad      (ص)     : 90      Zı        (ظ)       : 900

Ğayın (غ)        : 1000

Ebced hesabı günlük hayattan mimari eserlerin yapımına doğumdan ölüme kadar çok geniş bir alanda kullanılmıştır. Ebced hesabının kullanıldığı yerleri kısa başlıklar altında söyle sıralamak mümkündür: Günlük ihtiyaçlar ve haberleşmelerde, isim sembolü olarak, çocuğa isim verilirken, kitap ve makalelerde, resmi devlet kayıtlarında, fizik-matematik ve astronomi ile mimari, gibi fen bilimleri ile tasavvuf ve din gibi sosyal bilimlerde ve en son olarak da konumuz olan tarih düşürmelerde kullanılmıştır. Özellikle ebced hesabı denildiği zaman akla ilk gelen tarih düşürme olduğu için zaman içinde söz konusu iki terim birbirlerinin yerine dahi kullanılır olmuştur.

  1. Tarih Düsürme

Ebced alfabesindeki her harfin bir sayıya karşılık olması özelliğinden istifade edilerek herhangi bir hadiseye, hesaplandığında o hadisenin meydana geldiği yılı verecek şekilde bir kelime, bir cümle, bir mısra veya bir beyit söylemeye “tarih düşürme” denir (Yakıt, 1992: 62). Tarih düşürme geleneğinin ne zaman başladığına dair kesin bir bilgi yok. Ancak rivayete göre ilk manzum tarih mısraını Fatih devri ulemasından Hızır Bey söylemiştir. Bu arada Fatih Sultan Mehmet’in, fetihten önce yaptırmış olduğu bir cami için söylendiği zikredilen Arapça Câmiun zîde umru men amereh. H. 850/M.1446 (Bir cami ki yaptıranının ömrü ziyade olsun.) yanında Türkçe söylenmiş birçok tarih manzumesi de bulunmaktadır.

Ehl-i din İstanbul’u aldı cidâl ü cengile (H.857/M.1453)

Eğer İstanbul’un fethi tarih düşürmede bir milât olarak kabul edilirse, söz konusu fetih için Fatih’in düşürdüğü tarihin burada zikredilmesinde fayda vardır:

Feth-i İstanbul’u fırsat bulmadılar evvelûn

Feth idüp Sultân Mehemmed didi târîh: “Ahirûn”

(H.857/M.1453)

2.1. Tarih Düşürülen Konular

Ebced hesabı ile tarih düşürmenin kullanıldığı yerler arasında bir paralelliğin varlığı dikkat çeker. Bu bağlamda tarih düşürmenin kullanıldığı yerleri söyle sıralamak mümkündür: Mansıb ve tayin (padişahların tahta çıkısı/cülus), sadrazam, şeyhülislam ve diğer tayinler; doğum; sünnet; evlenme ve düğün; ölüm, zafer ve fetih; umumî felâket; cami, mescit, medrese, han, hamam, köşk gibi çeşitli binaların yapılısı, kitapların tamamlanması, seyahatler; taht kavgaları, isyan ve görevden azl; antlaşma, kongre ve sempozyum; yeni yıl tebriki ve kutlamalar; hiciv ve istihza ve diğer konular (Yakıt, 1992: 66-121).

2.2. Tarih Düşürme Çeşitleri

Tarih düşürme temelini ebced alfabesinden aldığı ve aynı zamanda bir edebî sanat olarak kabul edildiği için zaman içinde tarih düşürme üzerinde ciddî anlamda çalışmalar yapıldığı için sonuçta kendi içinde birçok farklı türü ortaya çıkarmıştır. Yani başlı başına bir bilmece gibi gözüken ebced alfabesi/hesabı, tarih düşürme konusunda birbirinden farklı ve zengin türevlerde ortaya konulabilme özelliğine sahipti. Ebced alfabesi/hesabının bu özelliği tarih düşürme için de söz konusu olmuş ve ebced sistemini meydana getiren harflerin ve bu harflerin karşılığı olan rakamların farklı şekillerde bir araya getirilmesiyle tarih düşürme çeşitleri ortaya çıkmıştır. İsmail Yakıt bunları basta Manen Tarihler, Lafzen Tarihler, Lafzen ve Manen Tarihler, Karışık Tarihler, Satranç Usulü Tarihler, Muamma Tarihler olmak üzere yediye ayırmakta ve bu başlıkları da kendi içinde alt başlıklara ayırmaktadır. Örneğin Manen Tarihleri kendi içinde

  1. Kelime tarihler
  2. Tam tarih
  3. Ta’miyeli Tarih
  4. Noktalı harflarle tarih
  5. Noktasız harflerle tarih
  6. Noktalı ve noktasız harflerle tarih
  7. Katmerli tarih
  8. Katıp-Atma Yoluyla Tarih
  9. Muvassal harflerle tarih
  10. Mukatta’ (kesik) harflerle tarih
  11. Mükerrer harflerle tarih
  12. Gayr-i mükerrer harflerle tarih
  13. Müveşşeh (akrostiş) Harflerle tarih
  14. Beyitle tarih

şeklinde 14 başlık altında ele almaktadır.[1]

  1. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumeleri

Bu baslık altında Sümbülzade Vehbî Divanı’nda yer alan 45 tarih manzumesi üzerinde çeşitli açılardan bir inceleme gerçekleştirilmiştir.

3.1. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinin Yazılış Yılları

Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki 45 tarih manzumesinin yaklaşık 43 yıllık bir zaman dilimini içine aldığı tespit edilmiştir. Bu manzumeler Hicrî 1172-1215 yılları arasını kapsamaktadır.

Tablo 1. Tarih manzumelerinin yıllara göre söyleniş sıklığı.

Yazılış Sıklıkları Yazılış Tarihi
1 1×13 1172/1758-59, 1175/1761-62, 1182/1768-69, 1183/1769-70, 1184/1770-71, 1187/1773-74, 1189/1775-76, 1192/1778-79, 1193/1779-80, 1195/1780-81, 1206/1791-92, 1207/1792-93, 1215/1800-1801
2 2×6 1170/1756-57, 1177/1763-64, 1186/1772-73, 1196/1781-82, 1202/1787-88, 1203/1788-89,

 

3 3×1 1198/1783-84,
4 8×1 1205/1790-91
5 9×1 1204/1789-90
TOPLAM 45

 

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi Sümbülzade Vehbî, en çok tarih manzumesini 1204/1789-90 yılında (9 adet), ikinci olarak da 1205/1790-91 yılında (8 adet) yazmıştır. 1204/1789-90 yılında yazılan dokuz tarih manzumesinin beşi mimari yapı (kasır), ikisi doğum, biri atama ve biri de divanın tamamlanmasına dairdir. 1205/1790-91 yılında yazılanların ise dördü vefat, ikisi divan tertibi, biri padişahın doğum günü biri de şeyhülislam ataması münasebetiyledir.

3.2. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinin Beyit Sayılarına Göre Tasnifi

Tarih manzumeleri genellikle tek bir mısra ya da beyit üzerine kurulmuştur. Gerçi tek bir kelime ya da ibareden meydana gelen tarihler de mevcuttur; ancak bu konuda genel temayül mısra ya da beyitten yanadır. Konuyla ilgili olarak İskender Pala, “Tarih manzumeleri bazen son derece kısa yani bir mısra veya beyit, bazen de iki beyit olurdu. Sair bir beyitte bir mısraı giriş için, öteki ikinci mısraı da tarih söylemek için kullanırdı. Bu tarih mısraları çoğunlukla etkileyici bir şekilde düzenlenirdi (Pala 2000, 381); Mercangil ise “edebiyatımızda daha çok mısra hâlinde olan bu tarihlerle geçmiş yüzyılların önemli olayları saptanmış bulunmaktadır. Evlenme, doğum, bir göreve atanma ve hatta sakal bırakma gibi günlük ve çok önemsiz olaylar için tarihler düşürülmüştür (Mercangil 1993, 104), diyerek sairlerin tarih düşürme hususunda tercihlerini ağırlıklı olarak mısra ya da beyitten yana kullanmış olduklarına işaret etmişlerdir.

Tablo 2. Tarih manzumelerinin mısra/beyit sayılarına göre kullanım sıklığı

Tarih manzumelerinin mısra/beyit sayıları Kullanım Sıklıkları
1 1 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
2 2 beyitten oluşan tarih manzumeleri 5
3 3 beyitten oluşan tarih manzumeleri 2
4 5 beyitten oluşan tarih manzumeleri 4
5 7 beyitten oluşan tarih manzumeleri 6
6 8 beyitten oluşan tarih manzumeleri 6
7 9 beyitten oluşan tarih manzumeleri 4
8 11 beyitten oluşan tarih manzumeleri 3
9 12 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
10 13 beyitten oluşan tarih manzumeleri 2
11 15 beyitten oluşan tarih manzumeleri 2
12 18 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
13 21 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
14 25 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
15 41 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
16 52 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
17 58 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
18 61 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
19 63 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
20 72 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
21 144 beyitten oluşan tarih manzumeleri 1
TOPLAM 46

Tarih manzumeleri/kıt’alarının genellikle 2 beyitten meydana geldiğine dair genel bir kabul vardır. Yukarıdaki tablodan Sümbülzade Vehbî’nin bu genel kabule uymadığı ve yazmış olduğu tarih manzumeleri/kıt’alarındaki beyit sayılarının çeşitlilik arz ettiği görülmektedir. Divandaki toplam 46 tarih manzumesinin 6’sı yedi, 6’sı sekiz, 5’i iki,  4’übeş, 4’ü dokuz, 3’ü on bir, 2’si üç, 2’si on üç, 2’si on beş,  diğer 12 manzume de sırasıyla bir, on iki, on sekiz, yirmi bir, yirmi beş, kırk bir, elli iki, elli sekiz, altmış bir, altmış üç, yetmiş iki ve yüz kırk dört beyitten oluşmaktadır.

3.3. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinde Kullanılan Vezin Kalıpları

Tablo 3. Tarih manzumelerinde kullanılan vezinlerin kullanımsıklıkları

Tarih manzumelerinde tercih edilen vezin kalıpları Kullanım Sıklıkları (Çoktan aza doğru)
1 fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün 15
2 mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün 15
3 fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün 7
4 fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün 2
5 müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün 2
6 mefâ’îlün / mefâ’îlün / fe’ûlün 2
7 mefâ’ilün / fe’ilâtün / mefâ’ilün / fe’ilün 1
8 müfte’ilün / fâ’ilün / müfte’ilün / fâ’ilün 1
9 müstef’ilün fe’ûlün müstef’ilün fe’ûlün

[mef’ûlü / fâ’ilâtün / mef’ûlü / fâ’ilâtün]

1
TOPLAM 46

 

Tabloda görüldüğü gibi 46 tarih manzumesinde dokuz farklı aruz kalıbı kullanbılmış olup bunların 15’ini de Hecez bahrindeki mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün; 15’ini de Remel bahrindeki fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün kalıbı oluşturmaktadır.

Diğer manzumelerin yedisinde Remel bahrinden fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün; ikisinde Remel bahrinden fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün;  ikisinde Recez bahrinden müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün / müstef’ilün; ikisinde Hecez bahrinden mefâ’îlün / mefâ’îlün / fe’ûlün; diğer üç manzumede de Müctes bahrinden mefâ’ilün / fe’ilâtün / mefâ’ilün / fe’ilün, Münserih bahrinden müfte’ilün / fâ’ilün / müfte’ilün / fâ’ilün, Muzari bahrinden mef’ûlü / fâ’ilâtün / mef’ûlü / fâ’ilâtün [müstef’ilün fe’ûlün müstef’ilün fe’ûlün] kalıpları kullanılmıştır.

Sünbülzâde Vehbî’nin Dîvân’ının geneline baktığımızda Dîvân’da on altı farklı aruz vezni kullandığı, en çok kullandığı veznin hezec bahrinin “mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün / mefâ’îlün” vezni olduğu, bunu remel bahrinin “fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilâtün / fe’ilün” ve “fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilâtün / fâ’ilün” vezinleri, muzari bahrinin “mef’ûlü / fâ’ilâtü / mefâ’îlü / fâ’ilün” ve hezec bahrinin “mef’ûlü / mefâ’îlü / mefâ’îlü / fe’ûlün” vezninin izlediği görülmektedir (Yenikale 2012: 32)

3.4. Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki Tarih Manzumelerinin Türlerine Göre Değerlendirilmesi

Tarih manzumelerinde tarihin bulunduğu mısra ya da beyte “tarih mısraı ya da tarih beyti” denilir. Tarih mısraı ya da beytinden önce söylenmiş beyitlerde genellikle tarih manzumesinin ne için yazıldığına dair açıklayıcı ya da tavsifî/tasvirî bilgiler yer alır. Yani eğer düşürülecek tarih, tarihi bir olaya ait ise bu olay hakkında, bir ölüm olayı ise, ölen kişi hakkında, bir mimarî eserin yapımı ile ilgiliyse o mimarî eserin belli başlı özellikleri üzerinde durulur.

Tarih manzumeleri söylenişleri, harflerin kullanışları ve yapısı gibi çeşitli açılardan bir değerlendirme ve tasnife tabi tutulabilir.

  1. Genel olarak tarih manzumeleri lafzen/sözlü, manen/anlamca ve lafzen/manen-söz/anlam şeklinde olmak üzere üç farklı şekilde söylenebilmektedir. Bu çerçevede Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki tarih manzumelerinin tamamının manen verildiği görülmektedir.
  2. Tarih manzumelerinin bir başka tasnif şekli, tarih mısra/beytini meydana getiren harflerin durumuyla ilgilidir. Bu bağlamda tarih manzumelerinde tarih düşürülen mısra ya da beyitler ya mısraı meydana getiren bütün harflerin hesaplanmasıyla (tam tarih), ya sadece noktalı harflerin hesaplanmasıyla (mu’cem, mu’accem, cevher, cevheri, gevher, menkut, noktadar…. tarih), ya da noktasız harflerin hesaplanmasıyla (mühmel, sâde, bî-nukât, bî-nukût, bî-mu’cem…tarih) elde edilebilmektedir.

Tablo 4. Harflerin Kullanılışı Bakımından Tarih Çeşitleri

Bütün Harflerle Söylenenler (Tam Tarih) 35

 

2, 3, 5, 7, 8, 10, 11, 13, 14, 16, 17, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 27, 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39, 40, 41, 42, 43, 45, 46. manzumeler
Noktalı Harflerle Söylenenler 10 1, 4, 6, 9, 12, 15, 18, 26, 29, 38.  manzumeler
Noktasız Harflerle Söylenenler
Noktalı ve Noktasız Harflerle Söylenenler
TOPLAM 45

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere Sümbülzade Vehbî Divanı’nda ağırlıklı olarak tam tarihlerden yana bir tercih söz konusudur. 45 tarih manzumesinin 35’i tam tarihle, 10’u da noktalı harflerle söylenmiştir. Divan’da noktasız harflerle ve noktalı ve noktasız harflerle söylenmiş tarih manzumesi bulunmamaktadır. Aşağıda söz konusu tarih manzumelerine birer örnek verilmiştir:

  1. Tam tarih: Bir mısra ve beytin bütün harfleri (tam olarak) hesaba katılır.

Yazdı târîh-i cülûsun Vehbiyâ kilk-i beyân

Şâh-ı mülk-ârâm-ı İslâm oldu Sultân Mustafâ (1170/1756-57)

 

  1. Mu’cem/cevher/noktalı harflerle oluşturulan tarih: Bir mısranın veya beytin sadece Arap alfabesinin noktalı harflerinin hesaba katılması ile tarih düşürülmesidir. Buna cevher, cevherin, mu’cem ve menkut adları da verilir ve tarih düşüren kimse bu kelimelerden birini şiirinde kullanmak suretiyle tarih düşürme türüne işaret eder.

Dedim târîhini cevher gibi hûb

Ma’ârif gencidir dîvân-ı mergûb (1205/1790-91)

 

  1. Dü-tâ tarih düsürme: Bir beytin her iki mısraında da aynı tarih bulunur yani iki değisik sekilde tarih düsürülür.

İki mısra’da dü târîh-i mücevher yazdım

Vehbiyâ buldugu demlerde cezâsın Nemçe

 

Yakasın aldı hücûm ile bogazı ‘asker

Bogazın verdi ele kesdi sadâsın Nemçe (1182/1768-69)

c.Tarih manzumeleri yapısı itibariyle farklı şekillerde kaleme alınmış olabilir. Örneğin sadece bir mısradaki harflerin tamamının söylendiği şekilde olabileceği gibi, bir beyitteki harflerin tamamının söylendiği tarihler de olabilir. Az da olsa bir mısradaki bir iki kelimenin söylenmesiyle düşürülen tarihler de bulunmaktadır. Şiirin tamamındaki noktalı veya noktasız harflerle tarih düşürüldüğü de görülmektedir.

Tablo 5. Tarih manzumelerinin yapısı

Bir mısrada söylenilen tarihler 36
Bir beyitte söylenilen tarihler 5 (3, 4, 6, 31, 43)
Mısradaki kelimelerle söylenilen tarihler 2
Manzumenin tamamında söylenen tarihler 2 (15, 29)
TOPLAM 45

Yukarıdaki tabloda Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki tarih manzumelerinin yapısı ile ilgili olarak dikkat çekici bir husus görülmektedir. 45 tarih manzumesinden ikisinde şiirin tamamındaki noktalı harfler ile tarih düşürülmüştür.

3.5. Tarih Manzumelerinin Yazılış Sebeplerine Göre Tasnifi

Tarih düşürme konusunda bilgi veren kaynakların birçoğu tarih manzumelerinin neredeyse her konuda söylenmiş olduğu konusunda hemfikirdirler. Kuşkusuz her konu içinde mimari yapılar, bir göreve atanma ve ölüm üzerine söylenmiş olan tarih manzumelerinin diğerlerine göre daha ön plâna çıktığı ayrı bir gerçekliktir. Bu bağlamda Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki 45 tarih manzumesi üzerine gerçekleştirilen incelemede yukarıdaki genel tespit paralelinde sonuçlarla karşılaşıldığını belirtmek gerekir.

Tablo.6. Tarih manzumelerinin yazılış sebeplerine göre dağılımı

Yazılış Sebepleri Yazılış sıklıkları
1 Mimarî eser, (köşk, çeşme vs) 13
2 Atama 8
3 Doğum 6
4 Ölüm 4
5 Cülûs 4
6 Savaş 3
7 Tamir 2
8 Divan tertibi 2
9 Yeni yıl (doğum günü) 1
10 Gazellerin tamamlanması 1
11 Divanın tamamlanması 1
TOPLAM 45

 

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere Sümbülzade Vehbî Divanı’ndaki tarihlerin büyük bir çoğunluğu mimari eserlerin yapımı üzerine söylenmiştir. 45 tarih manzumesinin 13’ünü oluşturan mimari eserleri sırasıyla 8 manzume ile göreve atanma, 6 manzume ile doğum ve 4’er manzume ile de ölüm ve cülûs gibi konular izlemektedir. Tabloda dikkatimizi çeken hususlardan biri de Divan tertibine başlamasına ve divanın tamamlanmasına düştüğü tarihlerdir. Ayrıca Sümbülzade Vehbî, Divan’ındaki gazeller kısmının tamamlanmasına da tarih düşmüştür.

 

3.6. Tarih Manzumelerinin Dil ve Üslubu Hakkında

Tarih manzumelerinin dil ve üslubu hususunda öncelikle şunları söylemek gerekir: Diğer tarih manzumesi yazan şairler gibi Sümbülzade Vehbî de manzumelerinde Divan şiirinin kendisine has dili dışında bir dil kullanmamıştır. Başta mimarî eserlere yönelik manzumeler olmak üzere hemen bütün manzumelerde şairin çok iyi bir gözlem kabiliyetine sahip olduğu ve söz konusu gözlemlerini de başarılı bir şekilde şiire yansıttığı görülmektedir. Ancak diğer tarih manzumelerinde olduğu gibi Sümbülzade Vehbî’nin de bazı tarih manzumelerinde benzer ifadeleri tekrar tekrar kullandığı görülmektedir. Kuşkusuz tarih manzumelerinin can alıcı noktası tarih beyti/mısrası olduğu için bazı durumlarda tarih beyti/mısraı dışındaki beyitler mani ve türkülerdeki doldurma dizelere benzer bir durum arz etmektedir. Bununla birlikte bazı manzumelerde ise örneğin ölüm gibi, ölmek fiili yerine;

 

“Sîr olup hvân-ı firâvân-ı fenâdan âhir

Kıldı meyl-i ni’am-ı bâkiye-i dâr-ı hulûd”

 

“İrci’î emrine lebbeyk deyip oldu hemân

Vâsıl-ı mâ’ide-i rahmet-i Rabb-i ma’bûd”

 

“Eyledi bânû-sarây-ı ‘ismeti ‘adni mekân”

 

“Nahl-i Tûbâ üzre tutdu mürg-i rûhu âşiyân”

 

“Sohbet-i dûşîzegân-ı hûr-ı ‘îne atdı cân”

 

“O merhûme belî dârü’s-sürûra eyledi rıhlet”

gibi birbirinden farklı ifadeler kullanarak, üslubunu daha renkli ve zengin kılmayı basarmıştır.

Sümbülzade Vehbî Arapça, Farsça ve Türkçe dillerinde şiir söyleyebilecek derecede her üç dile de hâkimdir. Hatta Arapça ve Farsçaya olan vukufiyeti bu dillerin manzum sözlüğünü yazabilecek derecede ileridir (Yenikale 2012: 21). Vehbî’nin bu üç dile hâkimiyetini tarih manzumelerinde de görmekteyiz. Mesnevî nazım şekli ile yazdığı 144 beyitlik ilk tarih manzumesinde hemen hemen hiç kafiye tekrarına düşmemesi onun dili ne derece ustalıkla kullandığını gösterir.

3.7. Tarih Manzumelerinin Kompozisyonu

Konusu ne olursa olsun -beyit sayısına bağlı olarak- tarih manzumelerinde benzer bir yöntemin izlendiğini bu bağlamda tarih manzumelerinin birçok bölümden meydana geldiğini söylemek mümkündür:

  1. Tarih manzumesinin ne ya da kim için söylenildiğini belirten başlık.
  2. Tarih manzumesine konu olan binayı yaptıran ya da kişiyi makama getiren hakkında övgü dolu sözler söylenir.
  3. Tarih düşürülen konu hakkında genel tavsif ve tasvirlerde bulunulur.
  4. Tarih manzumesine konu olan şahıs, olay veya bina hakkında bilgiler verilir. Tavsifi ya da övgüsü yapılır.
  5. Tarih manzumesinin türü belirtilir. Tam, noktalı ve noktasız gibi.
  6. Tarih beyti/mısraı/kelimesi söylenir.

Kuskusuz yukarıda belirtilen yöntem, bütün tarih manzumeleri için söz konusu değildir. Çünkü tarih manzumelerinin bir kısmı bir mısra veya bir beyitten de meydana gelebilmekte, tarih manzumelerinin bölüm sayısı da buna göre değişiklik gösterebilmektedir.

 

SONUÇ

Tarih düşürme edebiyatımız içinde önemli bir gelenektir. Sümbülzade Vehbî’nin de bu geleneğe uygun olarak belli olaylara karşı duyarsız kalmamış ve müşahede ettiği bazı olaylara veya durumlara tarih düşürmüştür. Ancak şahit olduğu her olaya tarih düşmemiş ve düşenleri de zaman zaman eleştirmiştir. Tarih düşürmede kullandığı nazım şekillerine ve bu manzumelerin beyit sayılarına ve muhtevasına baktığımızda Sümbülzade Vehbî’nin tarih manzumelerinde sanat endişesinin ön planda olduğu görülmektedir.

İlk tarih manzumelerinden Sümbülzade Vehbî’nin tarih manzumelerine kadar geçen süre içinde tarih düşürmenin ciddi bir gelenek hâline geldiğini belirtmek gerekir. Yine geçen zaman içinde tarih düşürmenin gelenekselleşmesinin bir sonucu olarak konu ve tür bakımından da bir zenginliğe kavuşması dikkat çekici bir husustur.

Tarih manzumelerinin önemini ortaya koyan delillerden birisi dönemin bazı olaylarına ışık tutmasıyla ilgilidir. Bir binanın yapımı, onarımı, bir savas, bir doğum veya ölüm olayı hakkında çoğu kaynakta bulunması mümkün olmayan bilgilere bazen tarih manzumeleri aracılığıyla sahip olunabilmektedir. Bu yönüyle Sümbülzade Vehbî’nin tarih manzumeleri de dönemindeki bazı olaylar hakkında bilgi vermesi bakımından önemlidir.

Sümbülzade Vehbî, söylediği tarih manzumeleri ile aynı zamanda çevresinde olup bitenlere karsı duyarsız kalmadığını, dahası bu konuda daha hassas bir tavır içine girdiğini ortaya koymuştur. Özellikle çeşitli binaların yapımı, doğum, ölüm ve bir göreve atanma gibi tarih manzumelerinde bu özelliğini daha net bir şekilde gözler önüne sermeyi basarmıştır.

* Doç. Dr., Fırat Üniversitesi, İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

senerhasan@gmail.com

[1] Bu konuda daha geniş bilgi için bk. İsmail Yakıt (1992), Türk-İslâm Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme, İstanbul: Ötüken Yay.

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version