Teketek Haber

TALATOY’UN AĞIDI

TALATOY’UN AĞIDI
26 Kasım 2018 - 11:07

TALATOY’UN AĞIDI

“Talatoy” lakabıyla bilinen İsmail BİÇİCİ, Arıtaş Köyünün ünlü pehlivanlarından biridir. Sadece kendi köyünde değil, civar köylerde, hatta Maraş’da dahi namı duyulmuştur.Minderlerden yenik çıkmayan,her gittiği köyden ‘’şalvar’’ getiren Talatoy. Askerde amansız bir hastalığa yakalanır. Ciğerlerini üşütmüş ve ‘’tebdili hava’’ verilerek memleketi Arıtaş’a gönderilmiştir. Anlatıldığına göre bakır rengi taş gibi bir vücuda sahip olan Talatoy, bitmeyen kötü öksürükler arasında günden güne erir, sararıp solar. Öyle bir gün gelir ki, taşı sıksa suyunu çıkaracak o adaleli pazular, güçlü parmaklar, bir çay bardağını karıştırmaz hale gelir. Genç yaşta kötürüm ihtiyarlar gibi köşede unutulup kalmasını bir türlü içine sindiremeyen bu ünlü pehlivan, çok duygulu bir anında kendi kendine ağıt yakar, hıçkıra hıçkıra ağlar. Ve dostlarına sitemler, feleğe kahırlar gönderir:
Genç yaşımda sızı indi dizime
Ahbaplarım bakmaz oldu yüzüme
Sefil bacım dayanamaz nazıma
Benimle defterin doldu mu felek

Ben de bu derdimi çok ayıp sandım
Sarılar içinde beze boyandım
Şu dünyada pehlivanlık kazandım
Benimle defterin doldu mu felek

Gündüz hayalimde, gece düşümde
Emmi-dayı beklemedi başımda
Azrail indi şu genç yaşımda
Benimle defterin doldu mu felek

Minderlere değil, ince ağrıya (verem hastalığına ) yenik düşen köyün sevgilisi- gururu bu talihsiz genç pehlivan bir “İsnean gecesi” yatağında buz gibi bulunur. Bu zamansız ölüm, ağıt yakanın diliyle “bir yiğidin yıkımıdır.” Genç yaşında dul kalan eşinin feryatları göğü tutmakta, bacıları KARAĞIZ ve SELVER’in yaktığı ağıtlar köyde feryad-ı figan koparmaktadır.

Arnacımızda Göllüce
Boyu uzun, beli ince
Salman anam oğlu salman
Ali, Sefi gelmeyince

Bugün isnean gecesi
Tütmez gardeşin bacası
Buna nazar oluk demiş
Maraş’ın böyük hocası

Gundurası toz bağlamış
Yağlanmayı, yağlanmayı
İnce eşim dert kazanmış
Hallanmayı, hallanmayı

Gapuzun önü soku
Güççük evi seki seki
Düğünde gızlara dökün
İstanbul’dan gelen koku

Bugün isnean gecesi
Yudu mu Hunu Hocası
Gelir, gider dönerim de
Tütmez gardeşin bacası.

Hemi Antep, hemi Maraş
Ne gözel güreşir güreş
Aradım da bulamadım
Boynu gırevetli gardeş

Gardeş yatmış can veriyor
Gara perçem ışıl ışıl
Koman bu gururu yerler
Hava soğuk güz düşüyor

Bu zamanda adam mı ölür
Erikler döktü gazeli
Ben de sana “ana” demem
Aldın yanına gözeli

Ben de gardeş diye diye
Eloğluna oldum esir
Gardeş anam olsayıdı
Sana da keserdi gısır

Gapıya dernek birikmiş
Çok danedim göremedim
Döne döne amanat attı
Amanatı çekemedim

Arıstal Meykir’e yakın
Ben ağlarım sekin sekin
Sağmenin ucu yörüdü
Gardeş gırevetin dakın

Dışarıya çıkın bakın
Değen boyraz dindi’mola
Yattığın yerleri öpsem
Kokun eve sindi’mola

Yaz gelince biter sümbül
Ben sümbülü yolucuyum
İki sene alen (eğlen) geiln
Vadem yakın ölücüyüm

Cekete gurban cekete
Cekette mendil sokulu
Teneşire yatırmışlar
Turalamış mor kekili

Gurban ollum anamoğlu
Bozum değişti yurdunu
İki bacıyı bölüştürün
Gardeşin ağır derdini

Derelerde selvi-söğüt
Verseler de almam öğüt
Ben bir pehlivan yitirdim
Boynu gırevetli yiğit

Gapımızın öne eren
Gardeşin de boyu ceren
Ham yiyecek yedirmezdim
Gardeş nerde buldun verem

Çıktım galanın başına
Soyka mezar görünüyor
Yekinsene pehlivanım
Ağ gelinin sürünüyor

Hunu Yarpuz’a yakın
Ulaşır gardeş ulaşır
Pehlivan anamın oğlu
Topkara ile güreşir

Ay da döner, gün de döner
İçimde ciğerim yanar
Gönüllenme anam oğlu
Arsız insan gene güler

Bacısının adı Selver
Kalk get de Allah’a yalvar
Gardeşin pehlivan olmuş
Her köyden getirir şalvar

Ali Kemal, Ali Kemal
Sana saldım okuntusun
Elif’i eve getirdim
Ne takıcın takıntısın

Meyrem Bacı, Meyrem Bacı
Bu yiğidin yıkımı mı
Sanki biz oda yaptırdık
Salın kayfe dakımını

Hele anamoğlu hele
Yaz gelince açar lele
Derdi yüklü anamoğlu
Senin bacıların öle

Yoruldum gurban yoruldum
Gele gele ben yoruldum
Ceketi omzuna attılar
Boylu boyunca sarıldım

Hele feleğin işine
Kekili düşmüş gaşına
Derdi yüklü anamoğlu
Toprağı çekmiş düşüne

Senin için anamoğlu
El oğluna olum esir
Gapı gapı et topladım
Anam olsa keser gısır

Dışarıya çıktı idim
Yağmur yağar yer sallanır
Akılsız anamın oğlu
Ahraz gelinin dillenir

Kötü gadir, kötü gadir
Sat malın birin yedir
Başucunda sen otur da
Hastaya bakıyor dedir

Memmet de güleşe girmiş
Halaka dönüyor gözü
Uyan pehlivanım uyan
Yas tutuyor elin gızı
Talatoy’un ölümünden kısa bir süre sonra, eşinin Lorşun (Altınelma ) da başka bir kocaya varması, pehlivanın bacılarının çok zoruna gider. Bunun üzerine şu ağıdı yakarlar:

Bugün ulu bayram günü
Guzuların atıcılar
Yekin pehlivanım yekin
Gelinini satıcılar

Gurban olaım geline
(Guzuların olayım geline)
Vardığına pişmanımış
(Vardığına pişmanımış)
Guzuların göstermiyor
Haççe bana düşmanımış

escort Mecidiyeköyescort Şişliescort Bakırköyescort Halkalıescort Avcılarescort Şirinevlerescort Bahçeşehirescort Taksimescort Beşiktaşescort Kartalescort Kadıköyescort Ümraniyeescort Anadolu Yakasıescort Maltepeescort Beylikdüzüescort Pendikescort Avrupa yakasıescort Adanaescort Kocaeliescort Antalyaescort Gaziantepescort beşiktaşescort ataköy