Site icon Teketek Haber

Târîh-i Edebiyat Dersleri yazarının kaleminden Lûtfiyye

Târîh-i Edebiyat Dersleri yazarının kaleminden Lûtfiyye

“Galatasaray Mekteb-i Sultânîsi Târîh-i Edebiyat muallimi” İbrâhim Necmi (Dilmen, 1887-1945) 1922 yılında yayınladığı Târîh-i Edebiyat Dersleri adlı kitabında Sünbülzâde Vehbî’nin meşhur eseri Lûtfiyye’yi şöyle tanıtır:

Lûtfiyye-i Vehbî– Nâbî’nin ‘Hayriyye’sine nazîre olan bu eser, Vehbî’nin mahdûmu Lûtfullah Efendi’ye hitâben yazdığı nasîhatları ihtivâ eder. Fâilâtün feilâtün feilün vezninde ve mesnevî şeklinde olan Lûtfiyye ulûmun envâı, âdâb-ı muâşeretin şerâiti, ahlâk-ı ferdiyyenin îcâbâtı, münâsebât-ı beşeriyye eşkâli, turuk ve menâsıb ahvâli hakkında nesâyihi câmi‘dir. İlim hakkındaki anlayışı

İ‘tibâr eyleme pek hendeseye

Girme ol dâire-i vesveseye

demesinden anlaşılacağı gibi, ictimâî telâkkisi de

Avrete verme hazer kıl ruhsat

Ki anun çoğu esîr-i fursat

Anları etme umûra mahrem

Çıkmasın taşraya hiç savt-ı harem

yolundaki nesâyihinden istidlâl olunabilir.”[1]

[Lûtfiyye-i Vehbî– Nâbî’nin ‘Hayriyye’sine nazîre olan bu eser, Vehbî’nin oğlu Lûtfullah Efendi’ye hitaben yazdığı öğütleri içine alır. Fâilâtün[2] feilâtün feilün vezninde ve mesnevi şeklinde olan Lûtfiyye, ilimlerin çeşitleri, insanlarla birlikte yaşama âdâbının şartları, ferdî ahlâkın gerekleri, beşerî münasebetlerin şekilleri, kazanç yolları ve devlet memuriyetinin hâlleri hakkında nasihatları toplayıcıdır. İlim hakkındaki anlayışı

İ‘tibâr eyleme pek hendeseye

Girme ol dâire-i vesveseye

(Geometriye pek değer verme! O kuruntu dairesine girme!..)

demesinden anlaşılacağı gibi, sosyal görüşü de

Avrete verme hazer kıl ruhsat

Ki anun çoğu esîr-i fursat

Anları etme umûra mahrem

Çıkmasın taşraya hiç savt-ı harem

(Sakın kadına izin verme! Çünkü onların çoğu fırsat düşkünüdür. Onları işlerine sırdaş etme! Evin kadınların oturduğu kısmının sesi dışarı hiç çıkmasın!) yolundaki nasihatlarından çıkarılabilir.]

 

[1] İbrahim Necmi, Târîh-i Edebiyat Dersleri, İstanbul Matbaa-i Âmire, 1338/ 1922, 1. cilt, s. 246-47.

[2] “Feilâtün” olmalı. (ÂC).

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version