Site icon Teketek Haber

TÜRKİYE’NİN ÇOK BÜYÜK BİR BİRİKİMİ VAR”

Özel öğretim kurslarının, temel liselerin kapatılması, destekleme ve yetiştirme kurslarına getirilecek yeni düzenlemeye ilişkin açıklamalarda bulunan Selçuk, “Temel liseler, dershaneler konusu çok uzun yıllardır bilinen ve geçmişten beri yapılması öngörülen kararlardır. Bu kararlar bilinmesine rağmen, aylar, yıllar önce bu kararlarla ilgili çok somut bir bilgi paylaşılmasına hatta kanun maddesi olmasına rağmen bu ilan edildiğinde insanların şaşırmasına çok şaşırdım.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:”Çok net olarak bir bilgi var ve bu bilgi bizim çözüm olarak öngördüğümüz ya da Türk eğitim sisteminin çözümüdür diye paylaştığımız bir bilgi değil. Türk eğitim sisteminin çözümü çok daha kapsamlı, geniş tabanlı, farklı parametreleri ele alan bir bağlamda söz konusu olmalı. Biz eğitim sisteminin yapısal dinamikleri üzerinde yapacağımız çalışmalarla, bir dönüşümü 2023 vizyonuyla tasarlamaya gayret ediyoruz. Yoksa birkaç sene önceden beri belirlenen, belli bir dönüşüm programı içerisinde bulunan ve zaten okullara dönüşmesi beklenen kuruluşlarımızın alacağı yolda elbette katkılarımız, desteklerimiz olacak.”

“Bütün hazırlıklarımız bitti” 

Bu sürecin sancısız bir şekilde ilerlerlemesi için her türlü çabayı göstereceklerini vurgulayan Selçuk, “Bu dershaneler meselesinde çok uzun yıllardır bilinen ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki talimatlarının ne olduğunu açık şekilde bilindiği bir husus. Bu bağlamda tüm velilerimize, öğretmenlerimize çok açıklıkla ifade etmek isterim; yerine ne koyacağımız, ne getirdiğimiz ve buradaki ihtiyacı, talebi nasıl karşılayacağımız konusunda çok net bir yol haritasına sahibiz. Bunu da önümüzdeki haftalarda bir lansmanla açıklayacağız. Bütün hazırlıklarımız bitti.” diye konuştu.

Bakan Selçuk, yürütülen hazırlıklara ilişkin şu bilgileri paylaştı:”Bu hazırlıklarımız dijital bir altyapının oluşturulması, Türkiye’nin en iyi birikimine sahip öğretmenleriyle beraber video kütüphanelerin oluşturulması, yapay zeka temelli yazılımların devreye sokulması, birtakım televizyon kanalları, mobil kanallarla her türlü erişimin olanaklı hale getirildiği ortamların oluşturulması ve buna benzer çok fazla imkanları ortaya koyabileceğiz. Bu konuyla ilgili bütün hazırlıklarımız da bitti. Herkes rahat olsun. Biz hiçbir zaman elimizden geldiği kadar sürpriz yapmayacağız derken aynı şeyi yine söylüyorum; bir sürpriz yok, daha önceden alınan kararlar ne ise bu biliyorsunuz bu 4, 5 sene önce alınmış olan bir karar. Bundan sonrası için de nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi ilgili kişiler, aktörlerle çok açıklıkla paylaşacağız. Sadece bu konunun velilerimiz tarafından dikkatle ele alınmasına önem verdiğimi belirtmek isterim. Çünkü bu konunun istismarı söz konusu olabilir, bu konunun kötüye kullanılmasıyla ilgili bir takım girişimler olabilir. Bunların engellenmesiyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı olarak her türlü önlemi zaten alma imkanına sahibiz ve bunu ısrarla da takip edeceğiz.”

“Okul Profili” çalışmasının pilot uygulaması şubatta başlayacak 

Bakan Selçuk, “2023 vizyonu çerçevesinde ele aldığımız birçok altyapı dinamikleri var. Bunlar önümüzdeki haftalarda, aylarda her ay somut olarak sizinle paylaşılacak. Biz bu senenin kasım ayına kadar hangi hafta, hangi ay, hangi somut projeyi, çalışmayı hayata nasıl geçireceğimizin bütün ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi.

Bunlardan birinin “Okul Profili” değerlendirme çalışması olduğunu anlatan Selçuk, şöyle devam etti:”Türkiye’deki bütün resmi okullarımızın belli parametreler çerçevesinde tabiri caizse MR’ının çekilmesi ve bunun mobil olarak izlenmesi, her bir okulumuzun her bir ihtiyacının somut olarak takip edilmesi ve ihtiyaçlarının Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanması konusunda hem mali hem de idari tedbirlerimizi almış vaziyetteyiz.

Bu süreç içerisinde okullarımızın hangisinde ne tür problemler, ihtiyaçlar olduğunu izleme, değerlendirme ve bunların gelişmesi konusunda asla bir rekabet söz konusu olmaksızın gelişmesi konusunda bir Türkiye ortak modeli çıktı. Bunun pilot çalışmaları şubat ayında başlıyor ve pilot çalışmaların sonucunda da önümüzdeki öğretim yılında ülkedeki bütün okullarımızın takibiyle ilgili başka bir veriye dayalı yönetim sistemine geçiyoruz. Böylece büyük ölçekli ve uluslararası akreditasyon yapılarına uyumlu bir model de hayata geçmiş olacak. Hayata geçtiğinde de okullarımızın özellikle imkanı daha zayıf olan okullarımızın iyileştirilmesi için bir yol haritasına da sahip olmuş olacağız.”

“Türkiye’nin çok büyük bir birikimi var”

Toplantıdan çıkacak sonuçların eğitim sistemine büyük katkı sağlayacağını ifade eden Selçuk, dünyadaki eğitimin seviyesi yükseldikçe, kalitesi arttıkça, teknolojinin öldürme gücünün, çevre kirliliğinin, obezitenin ve açlığın da arttığını belirtti. Bu doğrultuda dünyada bir çelişki yaşandığını dile getiren Selçuk, bu çelişkiyi de 2023 vizyonunda ısrarla vurgulamaya çalıştıklarını kaydetti.

Zemin olmadan şekil yapılmaması gerektiğine işaret eden Selçuk, şunları söyledi:”1970’li yılların ortalarından beri şakulü kaymış olan bir eğitim sistemimiz var ve çok kısa bir süre içerisinde bunun birdenbire toparlanmasını elbette beklemiyoruz ama büyük bir yol alma imkanımız var. Arkadaşlarımla, ekibimle bu işin içine girdikçe bu işin çok da iyi yapılabileceği konusundaki kanaatımız çok yükseliyor. Çünkü Türkiye’nin çok büyük bir birikimi var. Türkiye’nin insani özellikleri, bilimsel nitelikleri bütün bunlar mevcut durumu daha iyi noktalara getirmek için aracımız haline gelebilir.”

Tasarım Beceri Atölyeleri 

Bakan Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında Tasarım Beceri Atölyelerinin kurulmasına ilişkin çalışmayı da çok önemsediğinin altını çizerek, bu atölyelerin çocukların çoktan seçmeli sorular çözerek bütün eğitim öğretim hayatını şekillendirdiği bir yapı yerine ne konulacağını açıkladığını dile getirdi.

Selçuk, “Bu projenin de şubat ayında Türkiye’de yaklaşık 30 kadar okulumuzda pilot olarak başlayacağını ve inşaatlarının tamamlandığını, öğretmen eğitimi ve öğretim programı içeriklerinin de hazırlandığını ifade etmek isterim.” dedi.

İlkokullarda, ortaokullarda bile bazı meslek alanlarının iz düşümünü görmek durumunda olduklarını vurgulayan Selçuk, mühendislik ya da sanat drama atölyelerinin ilkokullarda görülmesi gerektiğine işaret etti. Bu durumun çocuklarda çok küçük yaşlarda meslek bilincini oluşturacağını dile getiren Selçuk, bu ve buna benzer birçok somut projenin ortaya konulmasıyla eğitim camiasının, velilerin ve çocukların beklentilerine de cevap verileceğini kaydetti.

Çalışmalara ilişin 3 yıllık bir takvim ortaya koyduklarını aktaran Selçuk, şu ifadeleri kullandı:”Takvimi ortaya koyarken de hangi ay, hangi sene neyi yapacağımızı çok net ifade ettik. Bu takvim belgede olmasına rağmen ‘Neden bir şey yapılmıyor, değişiklikler gerçekleştirilmiyor’ şeklinde sorulara muhatap oluyoruz. Bir takvim dururken acilen sürekli değişiklik yapmanın iyi bir fikir olduğunu zannetmiyorum. Çayın demlenmesine çok önem veren birisiyim. Bu çayın demini almadan bazı değişiklikler yaparsak inanın şimdiki çözümlerimiz daha sonraki problemlerimiz haline dönüşür. Biz bir değişiklik yaparken neyi ve niye yaptığımızı çok derinlikli olarak analiz etmek zorundayız.”

Daha önce değişiklik yapıldığında “Neden sürekli değişiklik yapılıyor” şikayetlerinin dile getirildiğini anımsatan Selçuk, şimdi ise “Neden değişiklik yapılmıyor” diye eleştiriler yapıldığını söyledi. İleriki süreçte öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin ani değişikliklerle karşılaşmaması için her türlü tedbiri almaya çalıştıklarını belirten Selçuk, yolda karşılaştığı insanlardan bile “Eğitim için ne yapabiliriz” diye görüş aldığını kaydetti.

Kalıcı çözümler olarak yapısal dönüşümleri bu yıl yapmaya başlayacaklarını anlatan Selçuk, etik ve ahlaki prensiplere uyarak ülkenin geleceği için daima üreteceklerini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2023 vizyon belgesinde öngörülen dönüşümleri adım adım hayata geçirmek istediklerini aktaran Selçuk, kültür ve zihniyetin değişmesi için orta ve uzun vadede altyapı hazırlamayı amaçladıklarını bildirdi.

“Söz varlığı konusunda çalışma yapmalıyız”

Milli Eğitim Bakanlığı olarak söz varlığı konusunda bir çalışma yaptıklarını anlatan Selçuk, bunun da Cumhuriyetin başından beri yapılmaya çalışılan ancak bir türlü mesafe alınamayan bir konu olduğunu kaydetti. Söz varlığı konusunu Türkçe’nin hayati bir konusu olarak nitelendiren Selçuk, “Bir çok ülke söz varlığı çalışmasını belki 100 yıl önce bitirdi. Yani hangi yaşta, hangi çocuklar kelimeleri ne şeklide öğrenmeli ve bunlar kitaplara nasıl yansımalı, yayıncılar nasıl yararlanmalı, bu bağlamda çocuklarımızın dil gelişiminin uluslararası standartları ne olmalı? Bütün bu sorunların cevabını, oluşturacağımız söz varlığı projesiyle de Türkçe’ye kazandırmış olacağız. Uluslararası nitelikte de bir mesafe almış olacağız.” diye konuştu.

Buna bezer projelerin somut olarak ileriki aylarda hayata geçeceğini ifade eden Selçuk, 3 gün sürecek toplantıyı kendi projelerine hizmet edecek dokümanın çıkması açısından bir fırsat olarak değerlendirdi.

Özel okulların ihtiyaç duyduğu her türlü desteği ilgili bakanlıklar ve kurum, kuruluşlar nezdinde sürdürdüklerini anlatan Selçuk, “Ekonomi ile ilgili belirli çerçeveler, daha da iyileşme grafiği gösterdiğinde orta vadede göreceksiniz ki, özel öğretim ve eğitimle ilgili birçok yeni açılımları, fırsatları hep birlikte görmüş olacağız.” dedi.

Toplantıya katılanlara seslenen Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığı olarak uluslararası kriterler, akreditasyon yapıları konusunda ellerinden geleni fazlasıyla yaptıklarını söyledi.

Türkiye’nin eğitim meselesinin 100 yıllık bir mesele olduğunu dile getiren Selçuk, bunun 6 aylık bir süreçte tümüyle çözülmesinin beklenmemesi gerektiğini kaydetti. Kendilerinin bir birikimin üstünde çalıştıklarını anlatan Selçuk, “Yeniden, sıfırdan bir şeyi döküp de bir şey yapmıyoruz. Türkiye çoktan birini, ikisini, üçünü demiş zaten, geçmişte birçok iş yapılmış, hepsine teşekkür borçluyuz, hepsinin hizmeti var bu ülkeye. Biz şimdi bu bir, iki, üçün üstüne dört, beş, altı demek istiyoruz. Bunu derken de Milli Eğitim Bakanlığının koridorlarında, kapalı odalarda yapmak istemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Mesleki ve teknik eğitimde çok büyük mesafe alacağız”

Selçuk, hangi konuyu ele alıyorlarsa muhakkak tüm tarafları, öğretmenleri, yöneticileri, velileri davet edip, meselenin her yönünü değerlendirdiklerini belirterek, sadece bilimsel, bürokratik bir bakışla hareket edilemeyeceğinin farkında olduklarını bildirdi. İlgili taraflarla iletişim içinde olduklarının altını çizen Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mesleki ve teknik eğitimde Türkiye’de çok büyük mesafe alacağız. Bunu çok somut olarak, kanıta, veriye dayalı olarak görüyorum. Buradaki paradigma değişikliğinin iktisadi hayatla eğitim hayatını örtüştürme gayretinin içerisindeyiz. Eğer okullarımızın içeriğiyle sektörlerin ihtiyacı arasındaki örtüşmeyi yüzde 20’lerin altında değil de yüzde 100’lere yakın bir hale getirirsek o zaman buraya olan teveccühün de artacağını ve somut olarak meselenin derinleşeceğini, toplumdaki algının devrileceğini ifade etmek mümkün. Önümüzdeki süreçte neler yapacağız, nasıl yapacağız konusunda bir belirsizlik içinde değiliz, bu konuda hepiniz rahat olun. Yapılacak iş ve işlemler konusunda hem öğrencilerimizi, hem velilerimizi rahatlatmak için her türlü önlemi alıyoruz.”

İleriki süreçte özel okullar ile devlet okulları arasındaki örtüşmeyi esnekleştirecek bir yaklaşım içinde olduklarına işaret eden Selçuk, “Özel okullardan benim beklentim şu, sizler özgün modeller ve tasarımlar konusunda biraz daha orijinal işlere, biraz daha esnek bir şekilde yapabilme imkanına kavuşmalısınız. Bu konuda tek tip olduğu bir yaklaşım değil de farklı okullarda farklı modellerin pilot olarak denendiği ve bu pilotlamalar sonucunda da dünyaya örneklerin çıktığı bir süreci de birlikte yaşamak istiyoruz.” dedi.

Selçuk, mevzuatın ve bürokrasinin esnekleştirilmesi yönünde çalışmaların devam ettiğini aktardı.

 

 

This website uses cookies.

This website uses cookies.

Exit mobile version