Türkiye’de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus 5 yılda yüzde 16 artarak, geçen yıl 7 milyon 186 bin 204 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2014’te yüzde 8 iken, geçen yıl yüzde 8,8’e çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu 2018 yılına ilişkin “İstatistiklerle Yaşlılar” çalışmasının sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, 2014 yılında 6 milyon 192 bin 962 kişi olan yaşlı nüfus 5 yılda yüzde 16 artış göstererek geçen yıl 7 milyon 186 bin 204 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2014 yılında yüzde 8 iken, geçen yıl yüzde 8,8’e yükseldi. Yaşlı nüfusun yüzde 44,1’ini erkekler, yüzde 55,9’unu kadınlar oluşturdu.
Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının 2023 yılında yüzde 10,2, 2030 yılında yüzde 12,9, 2040 yılında yüzde 16,3, 2060 yılında yüzde 22,6 ve 2080 yılında yüzde 25,6 olacağı tahmin edildi.
Yaşlı nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2014 yılında yaşlı nüfusun yüzde 60,9’u 65-74, yüzde 31,4’ü 75-84 ve yüzde 7,7’si 85 ve daha yukarı yaş grubunda iken, geçen yıl yüzde 62,2’si 65-74, yüzde 28,6’sı 75-84 yaş ve yüzde 9,2’si 85 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı.
Geçen yıl dünya nüfusunun yüzde 9,1’ini yaşlı nüfus oluşturdu. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke, yüzde 33,2 ile Monako, yüzde 28,4 ile Japonya ve yüzde 22,4 ile Almanya oldu. Türkiye 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı.
Türkiye nüfusunun ortanca yaşı yükseldi
Nüfusun yaşlanması ile ilgili bilgi veren göstergelerden ortanca yaş, 2014 yılında 30,7 iken geçen yıl 32 oldu. Ortanca yaş 2018 yılında erkeklerde 31,4, kadınlarda 32,7 olarak gerçekleşti.
Nüfus projeksiyonlarında, ortanca yaşın 2023 yılında 33,5, 2030 yılında 35,6, 2040 yılında 38,5, 2060 yılında 42,3 ve 2080 yılında 45 olacağı öngörüldü.
“Hayat Tabloları 2015-2017” sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78 yıl, erkekler için 75,3 yıl ve kadınlar için 80,8 yıl olarak belirlendi. Doğuşta beklenen yaşam süresi farkı da 5,5 yıl oldu.
Türkiye’de 65 yaşına ulaşan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,7 yıl olarak kayıtlara geçti. Erkekler için bu sürenin 16 yıl, kadınlar için 19,2 yıl olduğu gözlendi. Beklenen yaşam süresi 75 yaşında 10,7 yıl iken 85 yaşında 5,9 yıl olarak belirlendi.
Yaşlı bağımlılık oranı yüzde 12,9
Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2014 yılında yüzde 11,8 iken, geçen yıl yüzde 12,9’a yükseldi.
Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı bağımlılık oranının 2023’te yüzde 15,2, 2030’da yüzde 19,6, 2040’ta yüzde 25,3, 2060’ta yüzde 37,5 ve 2080’de yüzde 43,6 olacağı tahmin edildi.
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il Sinop
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, geçen yıl yüzde 18,3 ile Sinop oldu. Bu ili yüzde 17,1 ile Kastamonu, yüzde 15,7 ile Artvin izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu iller ise yüzde 3,2 ile Şırnak ve Hakkari olarak belirlendi. Bu illeri yüzde 3,8 ile Van ve Şanlıurfa izledi.
Öte yandan, yaşlı nüfusun yüzde 0,1’ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, geçen yıl 5 bin 202 olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’de 100 yaşın üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk üç il, 701 kişi ile İstanbul, 272 kişi ile Giresun ve 263 kişi ile Ankara olurken, en az yaşlıya sahip iller ise 4 kişi ile Ardahan ve Bayburt, 6 kişi ile Bartın, 7 kişi ile Edirne olarak sıralandı.
Okuma yazma oranı
Okuma yazma bilmeyen yaşlı nüfus oranı, 2013 yılında yüzde 23,9 iken 2017 yılında yüzde 19,6’ya düştü. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı yüzde 29,6 iken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 6,8 oldu.
Eğitim durumuna göre yaşlı nüfus incelendiğinde, 2013 yılında yaşlı nüfusun yüzde 41,2’si ilkokul mezunu, yüzde 4,6’sı ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu, yüzde 4,9’u lise veya dengi okul mezunu, yüzde 4,7’si yükseköğretim mezunu iken, 2017 yılında ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 44,5’e, ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu olanların oranı yüzde 6’ya, lise veya dengi okul mezunu olanların oranı yüzde 6,3’e, yükseköğretim mezunu olanların oranı ise yüzde 6,2’ye yükseldi.
Yaşlı nüfusun eğitim durumu cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu gözlendi. Tüm eğitim düzeylerinde yaşlı erkek nüfus oranının, yaşlı kadın nüfus oranından daha yüksek olduğu tespit edildi.
Yaşlı nüfusta işsizlik
Yasal medeni duruma göre yaşlı nüfus incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu belirlendi. Yaşlı erkek nüfusun 2018 yılında yüzde 1,2’sinin hiç evlenmemiş, yüzde 83,5’inin resmi nikahla evli, yüzde 3,1’inin boşanmış, yüzde 12,2’sinin eşinin ölmüş olduğu görülürken, yaşlı kadın nüfusun yüzde 2,5’inin hiç evlenmemiş, yüzde 44,8’inin resmi nikahla evli, yüzde 3,5’inin boşanmış, yüzde 49,2’sinin ise eşinin ölmüş olduğu tespit edildi.
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre hesaplanan yoksulluk oranı, 2013 yılında Türkiye geneli için yüzde 22,4 iken, 2017 yılında yüzde 20,1 oldu. Bu oran, yaşlı nüfus için 2013 yılında yüzde 17,9 iken, 2017 yılında yüzde 15,5 olarak belirlendi.
Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyete göre incelendiğinde, yoksul yaşlı erkek nüfus oranı 2013 yılında yüzde 17,4 iken, 2017 yılında yüzde 13,5 olarak kayıtlara geçti. Yoksul yaşlı kadın nüfus oranı ise 2013 yılında yüzde 18,2 iken, 2017 yılında yüzde 17 oldu.
Hanehalkı iş gücü araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında 15-64 yaş grubunda iş gücüne katılma oranı yüzde 52,8 iken yaşlı nüfusun iş gücüne katılma oranı yüzde 12,2 olarak gerçekleşti. Yaşlı erkek nüfusta bu oran yüzde 20,6 iken, yaşlı kadın nüfusta yüzde 5,6 oldu. Yaşlı nüfustaki işsizlik oranının ise yüzde 2,2 olduğu görüldü.
İstihdam edilen yaşlı nüfusun sektörel dağılımı incelendiğinde, 2017 yılında yaşlı nüfusun yüzde 68,7’sinin tarım, yüzde 24,2’sinin ise hizmetler sektöründe yer aldığı belirlendi.
Alzaymırdan ölen yaşlılar arttı
Ölüm nedeni istatistiklerine göre, 2017 yılında ölen yaşlıların yüzde 45,1’i dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.
Bu hastalığı yüzde 16,2 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, yüzde 14,2 ile solunum sistemi hastalıkları takip etti. Ölüm nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arası en önemli farkın iyi huylu ve kötü huylu tümörlerde olduğu belirlendi. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yaşlı kadınların oranının yaklaşık iki katı oldu. İyi ve kötü huylu tümörler nedeniyle hayatını kaybeden yaşlı erkeklerin oranı yüzde 21,2 iken yaşlı kadınların oranı yüzde 11,3 olarak kayıtlara geçti.
Alzaymır hastalığından hayatını kaybeden yaşlıların sayısı 2013 yılında 8 bin 797 iken, 2017 yılında 13 bin 601’e yükseldi. Alzaymır nedeniyle ölen yaşlıların oranı 2013 yılında yüzde 3,6 iken, 2017 yılında yüzde 4,6’a çıktı. Söz konusu hastalıktan ölen yaşlıların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, her iki cinsiyette de artış olduğu görüldü. Alzaymır nedeniyle yaşamını yitiren yaşlıların oranı 2013 yılında erkeklerde yüzde 2,9, kadınlarda yüzde 4,2 iken, 2017 yılında erkeklerde yüzde 3,6’ya, kadınlarda ise yüzde 5,6’ya yükseldi.
Yaşlıların internet kullanımı arttı
Mutlu olduğunu beyan eden yaşlı bireylerin oranı 2017 yılında yüzde 66,1 iken, 2018 yılında yüzde 61,2’ye düştü. Genel mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde, 2018 yılında yaşlı erkeklerin yüzde 60,1’i, yaşlı kadınların ise yüzde 62,1’i mutlu olduğunu beyan etti. Yaşlı bireylerin 2018 yılında en önemli mutluluk kaynağı yüzde 71 ile aileleri ve yüzde 14,4 ile çocukları oldu.
İnternet kullanan yaşlı bireylerin oranı 3,4 kat arttı. Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, internet kullanan 65-74 yaş grubundaki yaşlı bireylerin oranı 2014 yılı nisan ayında yüzde 5 iken, 2018 yılının aynı ayında yüzde 17’ye yükseldi. İnternet kullanan yaşlı bireyler cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin kadınlardan daha fazla internet kullandığı görüldü. İnternet kullanan yaşlı erkeklerin oranı 2018 yılında yüzde 23 iken, yaşlı kadınların oranı yüzde 11,9 oldu.