Zeyneb binti Cahş’tan (r.a) rivayetle, Peygamberimiz (s.a.v) korkunç bir günde şöyle diyerek girdi: “La ilahe illallah! Yaklaşan bir şerden dolayı Araplara yazıklar olsun! Bugün Ye’cüc ve Me’cüc’ün seddinden şu kadarı açıldı.” Peygamberimiz (s.a.v) başparmağı ile şehadet parmağını birleştirip halka yaptı. Hz. Zeynep “İçimizde sâlih kimseler varken helâk olur muyuz?” diye sorduğunda, Peygamberimiz (s.a.v) “Fisk u fücur çoğaldığı zaman, evet, siz de helâk olursunuz.”[1] diye cevap verdi.
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur: “Ümmetim içinde hürrü, ipek elbise giyinmeyi, içki içmeyi, ud ve tambur gibi çalgı aletlerini çalmayı helâl sayan topluluklar olacaktır. Bazı insanlar bir sancağın yanında konaklarlar. Bir kişi ihtiyacı için rahat bir şekilde onlara sabah gelir. Onlar ise ‘Bize yarın gel.’ derler. Allah onları belirler, onlara işaret koyar. Diğerlerini ise kıyamet gününe kadar maymunlara ve domuzlara çevirir.”[2]
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur: “Allah bir kavme azap indirdiği zaman, azap onların arasında olan herkese dokunur. Sonra amellerine göre diriltilirler.”[3]
Şârih şöyle söyler: “Bu hadiste Allah Teâlâ’nın bir kavmi diğerlerinin günahları sebebiyle helâk edebileceğine delil vardır. Sonra diğerlerinin yaptıklarına razı olmayan kimseler amellerine göre diriltilirler. Eğer diğerlerinin yaptıklarına razı iseler, ahirette emsalleri gibi olurlar.”
Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetle, Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur: “Fırat nehrinde altın bir dağ açılmadıkça, kıyamet kopmaz. Bu uğurda insanlar kan dökerler. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Ama her biri, ‘Umarım kurtulan ben olurum.’ ümidini taşır.”[4]
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur: “Bir adam başka bir adamın kabri başına gelip, ‘Keşke onun yerinde ben olaydım!’ demedikçe, kıyamet kopmaz.”[5]
Şârih şöyle söyler: “Yani, ey kavmim! Keşke ben bunun gibi ölü olsaydım da, bu belâlardan kurtulsaydım. Belâlar yüzünden gördüklerimi görmeseydim.” der.
Hz. Ali’den (r.a) rivayetle, Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurur: “Ümmetim on beş şeyi yaptığı zaman, belâlar gelmeye başlar.” Sonra bu on beş şeyi saydı. Dini konuların dışında bildiğin bir şey zikretmedi. “Arkadaşına iyilik eder, babasına cefa.” dedi ve ekledi “İçki içer, ipek giyer…”[6]
[1] Buhârî, Enbiyâ, 7, Fiten, 4, 28; Müslim, Fiten, 1.
[2] Buhârî, Eşribe, 6; Ebû Dâvud, Libâs, 6.
[3] Buhârî, Fiten, 19; Ahmed bin Hanbel, II, 110.
[4] Buhârî, Fiten 24; Müslim, Fiten 29; Ebû Dâvud, Melâhim, 13.
[5] İbn Mâce, Fiten, 24.
[6] Tirmizî, Fiten, 39.