1156’da Musul Atabeyi Nureddin Mahmud Zengi, Selçukluların elinde bulunan Ayıntab, Nehrü’l-Cevaz, Telbaşir, Merzuban, Bire, Kefersud ve Maraş’ı ele geçirdi. Ancak o, Haçlıların Suriye’de topraklarına saldırısı üzerine bölgeden çekilmek zorunda kaldı. Bunun üzerine II. Kılıçarslan da buralarda yeniden hakimiyet sağladı. Fakat daha sonra Zengilerin elne geçmiş olmaı ki 1167 yılında Maraş tekrar Selçukluların eline geçti.
1172 yılında Nureddin Mahmud Zengi, Maraş’ı tekrar zaptetti. Bu duruma razı olmayan II. Kılıçarslan ile Nureddin karşı karşıya geldiler. İki tarafın ordusu Ceyhan Nehri kenarında karşılaştı. Devrin ileri gelen alimlerinin araya girmesi ile Haçlıları bölgede Müslümanlara yaptıkları katliam ve zulümler dururken, boş yere Müslümanların birbirini kırmasının doğru olmayacağı ileri sürülerek, savaş önlendi. İki taraf arasında antlaşmaya varılarak Maraş, Zengilere bırakıldı. Ancak kısa bir süre sonra Nureddin Mahmud Zengi’nin ölümü üzerine yerine geçen oğlu Melikü’s-Salih zamanında Maraş Selçuklulara iade olundu.[1]
1173 yılında Sultan’ın dayısı Keysun Emiri Gök-Arslan ile Nureddin Sultan’a karşı yürüdü. Sultan’ın kendisine karşı hiddetlendiğini duyup, korkusundan Keysun’u terk ederek, Nureddin’in yanına kaçtı. Danun Kapadokya’da hüküm sürmeye başlayınca Sultan ona karşı yürüdü. Bunun üzerine 1167 yılında Nureddin Mahmud Zengi tarafından işgal edilen Maraş, Göksun ve Behisni’yi tekrar ele geçirdi. Nureddin, Keysun Beit Hesne ve Maraş’ı zaptetti, Ceyhan memleketine girdi. İki ordu Ceyhan’da karşılaştılar. İki taraf da sayıca kuvvetli idi. İki karargâhta da büyük bir açlık hüküm sürüyordu. Bu sebepten birçok asker ölmüştü. Sonunda iki taraf da barış akdetmeye razı oldu. Nureddin, Keysunla Sultan’dan aldığı yerleri iade etti.[2]
[1] Gökhan, Selçuklular Zamanında Maraş, s. 41-42.
[2] Süryani Mihail, a.g.e., s. 226.