“Geçen yıl 22,8 milyar lira aktif büyüklüğü, 9,2 milyar lira prim ve katkı payı üretimi ile 807 milyon lira net karla sektördeki finansal gücümüzü koruduk”Allianz Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Aylin Somersan Coqui, “Ülkemize 2008’den bu yana yaptığımız yatırımlar 5 milyar lirayı buluyor.” dedi.
Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui ve Allianz Türkiye Finans Direktörü (CFO) Ersin Pak, kurumun 2017 finansal sonuçlarını değerlendirmek ve gelecek dönem hedeflerini paylaşmak üzere basın toplantısı düzenledi.
Coqui, yaptığı konuşmada global ekonomiyi derinden etkileyen siyasi, ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir yılı geride bıraktıklarını belirtti. Bu zorlu yılda Türkiye ekonomisinin kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları ve yükselen enflasyon gibi unsurlara rağmen, Kredi Garanti Fonu (KGF) gibi teşvik adımlarının da etkisiyle büyüme performansı gösterdiğine dikkati çeken Coqui, “Bu süreçte sigorta sektörü büyüdüyse de, etkisini her geçen yıl daha da hissettiren doğal afetler ve mevzuatta yaşanan beklenmedik değişikliklerden etkilendi. Böyle bir atmosferde Allianz Türkiye’nin üç şirketi olarak, Allianz Grubu’ndan da aldığımız güçle sektör liderliğimizi sürdürdük.” dedi.
Geçen yıl 22,8 milyar lira aktif büyüklüğü, 9,2 milyar lira prim ve katkı payı üretimi ile 807 milyon lira net karla sektördeki finansal güçlerini koruduklarını vurgulayan Coqui, müşteriler, hissedarlar, dağıtım kanalları, çalışanlar ve toplum için değer yaratmaya devam ettiklerini söyledi.
“Pazar liderliğimiz sürüyor”
Aylin Somersan Coqui, dengeli portföyüyle tüm branşlarda aktif olan Allianz Türkiye’nin, hayat dışı branşta 5,1 milyar lira prim üretimi ve yüzde 12,9’luk pazar payıyla sektör liderliğini sürdürdüğünü belirtti.
Trafik branşı özelinde 1,5 milyar lira prim üretimi ve yüzde 11,8 pazar payıyla, sağlık branşı özelinde ise 1,8 milyar lira prim üretimi ve yüzde 35’lik pazar payıyla yılı sektör lideri olarak tamamladıklarını anlatan Coqui, şöyle devam etti:
“Kasko branşında 746 milyon lira prim üretimiyle yüzde 10,8 pazar payının sahibi olan Allianz Türkiye, oto dışı elementer branşlarda 1,1 milyar lirayla yüzde 7,4 pazar payına ulaştı. Konsolide verilere göre hayat branşında 752 milyon lira prim üretimi ve yüzde 11 pazar payıyla ikinciliğimizi koruduk. Bireysel emeklilikte 13 milyar lira fon büyüklüğü ve 890 bin katılımcıya yüzde 16,6’lık pazar payına ulaşarak sektör üçüncüsü olduk.
Mevzuattaki değişmeler ve doğal afetlere rağmen güçlü finansallara sahip olabilmemizin en önemli nedeni dengeli portföyümüz. Dengeli portföyümüz ve güçlü finansallarımız sayesinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yatırım yapabiliyor, sürdürülebilirlik, dijitalizasyon ve inovasyon adına adımlar atabiliyor, müşterilerimize en iyi ve en hızlı hizmeti vermek için her geçen gün altyapımızı güçlendiriyoruz, yatırımlarımızı sürdürüyoruz.”
Allianz Kampüs
Allianz Türkiye CEO’su Coqui, toplum için değer yaratmaya devam ettiklerini belirterek, “Büyüme öngörülerimiz, iş sürekliliği ve sürdürülebilirlik yaklaşımımız doğrultusunda İzmir’in Gaziemir ilçesinde yatırımını yaptığımız operasyon merkezimiz Allianz Kampüs’e taşındık.” dedi.
Toplam bin 100 çalışan kapasiteli olan Allianz Kampüs’ün sürdürülebilirlik ilkelerine uygun bir şekilde, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, çevre ve çalışan dostu bir mekan olarak tasarlandığını anlatan Coqui, Allianz Kampüs’ün, yeşil alanları, açıkhava spor sahaları, iç mekan spor salonuyla toplam 17 dönümlük bir arsa üzerinde inşa edildiğini söyledi.
Coqui, sahip olduğu üstün teknolojik altyapı ve donanım özellikleriyle Allianz Kampüs’ün yeni nesil bir akıllı bina olma niteliği de taşıdığının altını çizdi ve 27 milyon avroluk Allianz Kampüs yatırımının yüzde 75’i için İzmir menşeli firmalarla çalıştıklarını ifade etti.
Bölgede istihdam yaratmış olmanın da mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Coqui, “Allianz Kampüs için işe aldığımız 412 arkadaşımızın yüzde 81’i İzmirli. Bu yılın sonuna kadar Allianz Kampüs’te 770 çalışanımızın olacağını öngörüyoruz.” dedi.
“Türkiye’nin ilk akredite deprem laboratuvarı olacak”
Aylin Somersan Coqui, 5 milyon avroluk yatırımla, Beykoz’daki Türk-Alman Üniversitesi kampüsü içinde kurulacak olan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi’nin de temellerinin bu yıl atılacağını söyledi.
Allianz Teknik’te olası risklerin azaltılması ve önlenmesine yönelik profesyonel risk danışmanlık hizmeti verileceği bilgisini veren Coqui, toplumsal risk farkındalığının artırılmasına önemli katkı sağlayacaklarını belirtti.
Coqui, Türkiye’nin ilk akredite deprem laboratuvarının Allianz Teknik’te yer alacağını vurgulayarak, “Eğitici oyuncaklar ve simülasyon ekipmanlarıyla genç öğrencilerin eğlenerek öğrenecekleri bir ortam yaratacağız. Akademik çalışmaların desteklenmesinin yanı sıra endüstriye yönelik yangın ve deprem testleri yürüteceğiz. Allianz Kampüsün ardından aldığımız bu yeni yatırım kararı Allianz Teknik ile birlikte ülkemize 2008’den bu yana yaptığımız yatırımlar 5 milyar lirayı buluyor.” ifadelerini kullandı.
“Trafikte zarar bilançolara yansımaya başladı”
Coqui, sektörde büyük paya sahip olan trafik sigortalarına getirilen mevzuat düzenlemelerinin etkisiyle karlılık ve büyüme sorunları yaşandığını ve zararın bilançolara yansımaya başladığını söyledi.
Söz konusu negatif etkinin 2018 yılında devam edeceği görüşünde olduklarını belirten Coqui, “Biz sorunun çözümünü serbest tarifede görüyoruz. Sektörümüz adına temel beklentimiz ve umudumuz, trafik tavan fiyat uygulaması konusunda bütüncül bir yaklaşımla bütün tarafların yararına olacak kalıcı bir çözümün üretilmesi ve yeniden serbest tarife sistemine geri dönülmesi yönünde.” ifadelerini kullandı.
“Yenilikçi projelerle sektörde fark yarattık”
Aylin Somersan Coqui, kasko branşının öncelikli alanlarından olduğunu, müşterilerin hasar süreçlerinin daha kaliteli ve hızlı yönetilmesi adına yaptıkları dijital yatırımlarla yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklandıklarını belirtti.
Akıllı Kasko ürünü ile otomobil ve kamyonetlere avantajlı fiyatla farklılaşan hasar hizmeti sunmaya başladıklarını aktaran Coqui, “Hızlı Hasar, Bire Bir Hasar Danışmanı, Mobil Hasar Danışmanı, Kişiselleştirilmiş Hasar Videoları ve Allianz Oto Hizmet Merkezi gibi hasar süreçlerinin çözümünü önemli oranda hızlandıran yenilikçi projelerle sektörde fark yarattık.” dedi.
Coqui, sağlık branşına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:”Liderliğimizi sürdürdüğümüz sağlık branşında medikal enflasyonunun zorlayıcı etkisine rağmen, müşterilerimizin yaşam kalitesini artırmaya yönelik birçok adım attık. Sağlık Destek Programı kapsamında uygulamaya başladığımız Meme Kanseri Erken Tanı ve Diyabet Yönetimi projelerimizle müşterilerimizin sağlıklarına nasıl katkı sağlayabiliriz sorusuna odaklandık. Meme Kanseri Erken Tanı projesi sayesinde 40 yaş üstü kadın sağlık sigortası müşterilerimize ulaşarak onları mamogram kontrollerini kullanmaları konusunda teşvik ederek kullanım oranlarını yüzde 8’den yüzde 54’e çıkardık.
Kronik Hastalık Yönetimi kapsamında ele aldığımız Diyabet Yönetimi projemizde 6’ıncı ay sonuçlarına göre kan şekeri seviyesini 0,4 puan düşürebildiğimizi gördük. Hedefimiz bu oranı 1 puan düşürmek. Kan şekeri seviyesi 1 puan düştüğünde diyabete bağlı ölümlerin oranı yüzde 21, kalp krizi riski yüzde 14 oranında azalıyor. Hedefimize ulaştığımız takdirde, literatüre geçecek bir başarı yakalayabileceğiz.”
“Müşterimize sektör ve enflasyonun üstünde kazandırdık”
Allianz Türkiye CEO’su Coqui, hayat sigortalarındaki sektörel büyümenin temelinde kredi bağlantılı hayat ürünlerinin yattığını söyledi. Kredi bağlantısız hayat ürünlerinde de büyümeyi hedeflediklerini belirten Coqui, 2017’de pazara sundukları Geri Ödeyen Yaşam Sigortası’nın bu alanda yenilikçi bir ürün olduğunu ifade etti.
Belirlenen süre sonunda risk gerçekleşmemesi durumunda ödenen tüm primlerin geri alınabildiği bu ürünün hayat sigortası talebinde artış yarattığını gözlemlediklerini dile getiren Coqui, “Allianz Türkiye olarak fon yönetiminde de farkımızı ortaya koyduğumuz bir yıl yaşadık. Fon Sepeti uygulamamızla katılımcılarımızı risk gruplarına göre ayırarak, oluşturduğumuz fon sepetlerine yönlendirdik. Böylece dengeli bir portföy yapısıyla istikrarlı bir getiri elde etmeleri için çalıştık. 2017 yıl sonu itibarıyla enflasyon oranı yüzde 12, BES sektör getirisi yüzde 15 olarak gerçekleşti. Allianz Yaşam ve Emeklilik’te yüzde 17,9, Allianz Hayat ve Emeklilik’te ise yüzde 18,3 ile müşterilerimize hem enflasyonun hem de sektör getirisi ortalamasının üstünde getiri sağladık.” yorumunu yaptı.