(ERÜ) Ziraat Fakültesince hazırlanan projeyle toplanıp izole edilerek hazırlanan bakteri laboratuvarlarda işleniyor ve uygun ortamlarda saklanıyor. Şeker pancarı köklerinden titizlikle toplanan bakteriler, 5 milimetrelik şişelerle piyasaya sunulmak için gün sayıyor.
Projenin yürütücüsü, ERÜ Seyrani Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aziz Şatana, yaptığı açıklamada, “Bakteriler çalışacak, Türk tarımı kazanacak.” dedi.
Farklı ülkelerin bakterilerinin bitkilere etkisi üzerinde çalışmalar yaptıklarını ancak her bakterinin her toprakta işe yaramadığını anlatan Şatana, şöyle devam etti:”Orta Anadolu’da pancar köklerinden bakteriler toplayıp bunları izole ettik, hala da devam ediyoruz. Bakterilerin genetik analizlerini yaparak isimlerini koyduk. Bakterilerimizin önemli özelliği bu topraklardan elde edilmeleri. Bakterilerin yaşam alanı bu topraklar olunca tekrar onları kullanmak daha kolay oluyor. Bakteriler izole edilip isimleri konulunca bunları düşük sıcaklıkta saklıyoruz. Daha sonra bunları ticarileştirmek için bazı özel işlemlerden geçiriyoruz. Bu işlemler sonucunda şu anda Türkiye piyasasında bulunmayan 5 milimetrelik şişelerde bir bakteri ürün haline getiriyoruz. Test amaçlı olarak bu bakterileri şeker pancarı köklerinde kullandık. Bakterilerimiz bu bölgede izole edildiği için adaptasyon yetenekleri yüksek, etki derecesi ise piyasadaki bakterilere göre 100 kat daha fazla. Verim ve kaliteyi önemli derecede artıran bakteriler. Bunların hepsi yerli bakteriler. Amacımız bütün Türkiye topraklarını taramak ve bu bakterileri laboratuvarımızda işledikten sonra kullanmak.”
“Bizimkiler daha yetenekli ve çalışkan”
Şatana, bazı bakterilerin azotu toprağa bağladığını, bazıların da fosfor, kükürt gibi bileşik halde bulunduğunu, bunların izole edilerek ayrı ayrı bitkiye verilebildiğini söyledi.
Bakterilerin doğası gereği genetik analizlerinin yapıldığını, DNA analizlerinin çıkarıldığını aktaran Şatana, şu bilgileri verdi:”Bakterilere uluslararası isimler veriliyor. İsmi Latince olsa da morfolojik özellikleri, davranışları, adaptasyon yetenekleri bu topraklara uygun. Yurt dışından getirilen bakterilere göre bizimkiler daha yetenekli, daha çalışkan. Pancar bitkisinde ürünümüzü test ettik. Verimde yüzde 20, şeker oranında yüzde 1,5-2 arası artış sağladık. Bu bizim ekonomimiz için bu çok önemli. Şeker miktarında yüzde 1 artış, bölgede 50-60 milyon liralık bir katma değerin fabrikaya katkı sağlaması demektir.”
Gübre kullanımını yarıya indirme hedefi
Şatana, Türkiye’de kimyasal gübreye yılda yaklaşık 7 milyar dolar harcandığını belirterek, şunları kaydetti:
” Bu çok yüksek bir maliyet. Biz gübrenin ham maddesini alıyoruz, işliyoruz granül keçiören otele gelen escort haline getiriyoruz ve çiftçiye veriyoruz. Proje kapsamında bakterilerimiz kendileri çalışacak ve yaygınlaştırılırsa dövizi ülkemizde tutabileceğiz. Kimyasal gübrenin tamamının olmasa bile yarısının yerini tutabiliriz. Bakteriler doğanın sunduğu besin elementlerini kullanıyorlar. Aslında bakteriler kendileri için çalışıyorlar, biz sadece onları yönlendiriyoruz. Bakterilerle kimyasal gübrenin kirletme mekanizmalarını olabildiğince azaltacağız. kalecik rus escort Sıfır atık projesinin de bir parçası olacağız. Bakteriler çalışırken toprakta bir atık bırakmazlar, kirlilik yapmaz, toprakta zehir etkisi yaratmaz.”
TÜBİTAK’a proje desteği için başvurduklarını vurgulayan Şatana, test işlemlerinin sona kahramankazan yabancı escort ermesinin ardından ürünü çiftçinin kullanımına sunmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.