AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti İl Başkanlığının önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, sayımın devam ettiğini belirterek, şu andan itibaren 14 sandığın daha sayılacağını söyledi.
Geldikleri noktada rakip aday Ekrem İmamoğlu’nun 25 bin civarında daha fazla oy almış gözüktüğünü belirten Yıldırım, “Burada önemli bir ayrıntıyı paylaşmak gerekiyor. O da şudur; 319 bin 500 iptal oy var. Aradaki fark 25 bin. Yani iptal oylar aradaki farkın 10 katından fazla gözüküyor. Bu önemli bir detay. Bunun dışında tabii yapılan bazı usulsüzlükler, yanlışlar, hatalı girişler var.” diye konuştu.
Yıldırım, bunları da parti teşkilatı ve sandık kurullarındaki görevlilerin tespitlerini yaptıklarını ifade ederek, bu süreçle ilgili partisinin il başkanının biraz sonra örnekleriyle detaylı bir şekilde yaşananları değerlendireceklerini kaydetti.
“Şimdi ne olacak? Onu söyleyeyim.” diyen Yıldırım, şöyle devam etti:”Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı kime verirse başkan o olacak. Biz tebrik etmesini biliriz ancak sürecin de devam ettiğini söylemekte fayda var. Sayın İmamoğlu 2014’ü örnek veriyor ama orada bir şi eksik bırakıyor ben onu tamamlamakta yarar görüyorum. 2014 seçiminde iptal oylar 440 bin, aradaki fark 660 bin idi. Yani iptal oyların tamamını kazanan adaya yazsanız bile yetmiyordu. Burada ise iptal oylar aradaki farkın 10,5 katı. Takdir edersiniz ki bu sonucu çok değiştirebilir. Daha iyi anlaşılsın diye şunu söylemekte yarar görüyorum, 31 bin 136 sandık var, her sandıktan bir tane oy yanlış yazılmış olsa, bu 31 bin 136 eder ki bu da aradaki farktan daha fazla eder.”
“İstanbul halkına teşekkür ediyorum”
Yıldırım, AK Parti olarak bugüne kadar 14 seçime katıldıklarını, bunun 15. seçimi olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:”Her seferinde de partimizin tecrübeli kadroları, sandık başlarında sandık sonuç tutanaklarını alırlar ve bu veriler teşkilatımıza gelir, bu veriler işlenir ve biz Yüksek Seçim Kurulundan önce resmi olmayan sonuçları belirleriz. Dün 11.25 itibariyle elimize gelen sonuçlarda da böyle bir durum gördük ve bunun üzerine çıktık, seçimin sonucunu açıkladık. Dolayısıyla ondan bu tarafa yaşanan gelişmeler bizim için de yeni bir durumdur. Bu konunun da aydınlığa kavuşmasında yarar görüyorum. İstanbul halkına ben teşekkür ediyorum, kazanan kim olursa olsun, çok güzel bir seçim kampanyası geçirdik ve İstanbullular bizi can kulağıyla dinlediler ve bize güvendiler, milyonlarca insanın sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. İkincisi teşkilatımız, Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, İl Başkanlıkları, İl Başkanlarımız, İl Başkanlık Teşkilatımız, Kadın Kollarımız, Gençlik Kollarımız, Milliyetçi Hareket Partisinin İl Teşkilatı, Ülkü Ocakları ve Kadın Kolları, mahalle temsilcilerine varıncaya kadar, ilçe başkanlarımız ve tüm teşkilatlar canla başla çalıştık ve bu süreci tamamladık. Ayrıca tabii ki milletvekillerimiz, genel merkezimiz yine bu süreçte çok büyük katkı sağladı. Dolayısıyla ben bu vesileyle bütün yol arkadaşlarıma özellikle teşekkür etmek istiyorum.”
“Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı kime verirse başkan odur”
Yıldırım, “Aldığınız oyu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soruya şöyle yanıt verdi:”İstanbul halkının takdiridir. Oyu veren İstanbullulardır. Onların takdiri başımızın gözümüzün üstündedir. Söyleyeceğimiz budur. Tabii ki iki adayın aldığı oyun birbirine bu kadar yakın olması çok beklenen bir şey değildi. Ancak dediğim gibi bu süreçte partimiz eldeki bilgi ve belgelerle, hukuki süreci devam ettirecek, sonunda Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı kime verirse başkan odur. Söyleyecek bir şey yok.”
“Seçimin tekrarı gibi bir durum olur mu?” şeklindeki soruya ise Yıldırım, “Böyle bir şeyler bizim takdirimizde değildir. Bizim yapacağımız iş, biraz sonra İl Başkanımız bu süreçlerin nasıl işleyeceğini anlatacak. Yani şu anda seçim Yüksek Seçim Kurulunun veya il, ilçe seçim kurullarının uhdesine geçmiştir. Bundan sonraki süreci yönetecek olan bu kurullardır. İstanbullu söyleyeceğini söylemiştir. Biz de bu vesileyle bütün oy veren vermeyen İstanbullu hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz. Her zaman hayatım boyunca milletime yararlı işler yapmak için gayret ettim. Bundan sonra da konumum ne olursa olsun aynı şekilde ülkeme, milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Benim için makamlar insanların gönlündeki makamlardır, gerisi gelip geçici işlerdir diye düşünüyorum.”