DEMOKRASİYİ SAVUNACAĞIZ
“İstanbul’a gelince demokrasiye, milletin iradesine kumpas kurmaya başladılar. Kimle kurdular kumpası, YSK’daki sözde bazı hâkimlerle birlikte kurdular. Demokrasi için utanırlar mı, çocuklarıyla karşılaşınca, çocuklarının yüzüne bakarlar mı bilmiyorum. Hâkim dediğin adam verdiği kararın arkasında duran adamdır. Hâkim dediğin adam esen rüzgara göre yön değiştirmez. Hâkim dediğin adam vicdanına göre oy veren adamdır, satılık adam değildir. Çünkü adaletin olmadığı bir devlet ayakta kalamaz. Kul hakkı yemek, ne zamandan beri hâkimlerin görevi oldu? Vatandaşın iradesine kumpas kurmak ne zamandan beri çete mensubu hâkimlerin görevi oldu. Biliyorum bunu söyledim diye tazminat davaları açacaklar, açmazsanız namertsiniz. Çete sözcüğünü ilk kez 2 Mayıs 2017’de kullanmıştım. Orada da mühürsüz oyları geçerli saydılar. O çete hâlâ orada yuvalanmış durumda. Şimdi biz ne yapacağız, CHP olarak… Hangi partiden, görüşten, inançtan olursa olsun, benim bayrağımın altında ve benim vatanımda beraber yaşıyorsak demokrasiyi birlikte savunacağız. Bu milletin özellikle de İstanbulluların vicdanına seslenmek istiyorum. Sandığa gittin, YSK’ya güvendin, oyunu kullandın. Günlerce sayım yapıldı. Elini vicdanına koy ve düşün kardeşim sadece bir kişi çıktı adı da Ekrem İmamoğlu. Milletin vicdanı kanıyor. Bizim de vicdanımız kanıyor. Adaletsizlik varsa mücadele etmek de bizim namus borcumuzdur.”
‘HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK’
Bu kararla seçmen iradesini reddetmişlerdir. Bir tek seçmenin sahte oy kullandığını ispat edememişlerdir. Ortada bir hukuk cinayeti var. Ekrem İmamoğlu CHP’nin adayı değildir bu saatten sonra. 16 milyon İstanbullu’nun adayıdır artık. Vicdanımız da ahlakımız da bunu öngörüyor. Ne yaptı İmamoğlu bu kadar kısa süre içinde; su ücretlerinde yüzde 40 indirim yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tabelasına Türkiye Cumhuriyeti’ni ekledi. Bu da Bahçeli’ye kapak olsun diyorum. Şimdi doğruları görme, ahlaklı olma zamanıdır. Bozulan adalet çarkını yeniden inşa etmek zorundayız. Nasıl? Ekrem İmamoğlu’nu tekrar başkan yaparak. Türkiye’nin bütün demokratlarını İstanbul için göreve çağırıyorum. Bir vicdan kanıyor, bu kanı durdurmamız lazım. Demokrasimiz kanıyor, durdurmamız lazım. Sorun artık Türkiye’de bir demokrasi, ahlak, vicdan sorunudur. Kimse endişe etmesin; 23 Haziran’da yeni bir tarihi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin altın sayfalarına yazacağız. Demokrasi kazanacak, her şey çok güzel olacak.”