Teketek Haber

DÜŞÜNMEK

DÜŞÜNMEK
Şebnem ELMACI( sebnem.elmacii@gmail.com )
17 Şubat 2020 - 12:51

İnsanı insandan daha iyi anlayacak her şeye dahilliğimle, düşüncelerimi toparlamaya çalışmakla iç dökmek ikileminde, kimine karma karışık gelecek bir yazı dizisine hoş geldiniz.

Yazı ve dizisi, düşündüm de bu kelimede komik ve yerinde değil, olsun bu yazıda hiçbir anlam yerinde olmasın ya da aslında tüm fikrimce yerindedir de, koyulan kurullar ve nizam neticesine aykırılık olsun.

Maksat kim ne anlamak istiyorsa o olsun…

Hiçbir konunun içeriğinde, hiçbir davanın özü mantıklı değilken, bütün davalara mantık geliştirmek gibi bir sorumluluğu üstüme alıp saçmalama özgürlüğünü gerçekleştirmek istiyorum müsaadenizle.

Düşündüm de yine “müsaa-denizle” bu kelime de çok değişikmiş ama bu defa yerinde, alkışlar bendenize.

Aslında “ben-deniz” de, neyse tamam uzatmayacağım şakaydı…

Kelimeler kendi içlerinde başkalaşıp birleşince sinerji oluşturup bambaşka anlamlar bütünü oluşturuyorlar. Takıntılı olduğum şeyin üslup olduğunu düşününce kelimelerin gücünü ve anlamların duygularımıza nasıl sirayet ettiğini daha iyi anlıyorum. Algı birazda kelimelerin biz de yarattığı etkide saklı. Daha çok duymak, daha çok anlamak ve daha çok görmek için en büyük silahımdır kelimeler.

Velhasıl kelam…

Canını cehennemin askılığına asıp sallandıran insanlarla, varlığını sorguladığım insanlık tabirini sadece kelimelerle algılamaya çalışmak zorlayıcı bir matematik. Ben matematik de tek sorunun yaş, havuz problemi falan olduğunu zannediyordum, meğer her adımda ağır bir hesap kitap kanunu varmış şimdilerde fark ettim fakat bunu da düşünüyorum.

Düşünmek eyleminin çokta delirtici bir eylem olduğunu kabul edersek, düşünmeme eyleminin de beyni körelttiğini kabul edersek, ortasının da bu memlekette pek az rastlanan bir denge olduğunu kabul edersek, azınlıklarca cinnet noktasındayız geçmiş olsun.

Düşünceler, kelimeler ve insanlar arasında dengeyi bulmak ince bir çizgide cambazlık gerektirir. İşin içine matematik dışında, politik bir siyaset de karıştırırsak maşallah harika sistemlerin harika çarkları haline gelmiş bulunmaktayız. Tebrikler bizlere…

Kapitalizmin göbeğinin altında yaşam mücadelesi vermeye çalışırken, duygusal açlıktan ölen insanların yasını tuttuk yıllarca, çok enteresan bir konu bu da, komple açlık teorisi üzerine oturmuş bir memleketin neferleri gibiyiz. Her gün tesadüfen yaşıyoruz. Hayatta kalıyorsak kaderimize hala bir şeyler yazılıyor demektir, belki de şanslıyızdır, yaşıyoruz sonuçta. O zaman düşünmeye gerek yok.