Prof. Dr. Remzi KILIÇ[1]*
Özet:
Selçukluların ilk Maraş-Elbistan valisi Emir Buldacı Gazi’dir. Çünkü Emir Buldacı Gazi, 1085-1086 yıllarında Yukarı Ceyhan Bölgesi olarak bilinen Efsus (Afşin), Göksun ve Elbistan’ı Ermeni Phileretos’tan almıştır. Maraş, Elbistan ve Göksun havalisini fetheden Emir Buldacı, 1097’de I. Haçlı Seferi sırasında Sultan I. Kılıç Arslan ile Haçlıları durdurmak üzere İznik’in imdadına gitmiş ve muhtemelen uzun uğraşlar sonucu Haçlılar tarafından yüksek bir mevki de şehit olmuştur. Maraş-Elbistan havalisinde 11-12 yıl kadar Selçuklu valisi olarak Emir Buldac’yı görüyoruz. I. Haçlı Seferi esnasında Elbistan, Göksun ve Maraş çevresi Haçlıların eline geçmiştir. Ancak 1103 yılında I. Kılıç Arslan, Maraş ve havalisini Haçlıların elinden geri almayı başarmıştır.
Haçlı Seferi’nde 1097’de Kudüs’ü ele geçirmek üzere Anadolu’ya gelen Haçlılar, Konya’ya gelmişler ve Bizans-Ermeni desteği ile Ereğli’ye ulaşmışlardı. Ereğli’den itibaren iki kola ayrılan Haçlılardan bir kol, Kilikya’dan Toroslar üzerindeki geçitlerden Antakya’ya ilerlemeyi tercih etmişlerdi. Diğer Haçlı Ordusu ise, Kayseri-Sarız-Göksun-Maraş yolu üzerinden Antakya’ya ulaşmayı uygun görmüşlerdi. Haçlıların Kudüs’e gidecekleri en kısa yol Gülek Boğazı’ndan geçmekteydi. Ancak buranın sarp olması, Çukurova’nın Türkler elinde bulunması ve sonbaharda aşırı sıcaklar sebebiyle Haçlılar kuzeydeki Kayseri- Göksun- Maraş yolunu tercih ettiler. Ayrıca Kayseri–Maraş yolu, Göksun-Maraş arası hariç pek de engebeli değildi. Bu yol üzerinde Haçlılara mani olacak fazla Türk askeri de bulunmuyordu. Bu güzergâh İstanbul- Antakya arasında bağlantıyı sağlayan önemli bir yol idi. Bu yol üzerinde Bizans’a bağlı Ermeni sergerdeler ve yerli Hıristiyan unsurlarda bulunuyordu. Haçlılar, yiyecek yardımı ve kılavuzluk desteği umudu ile bu güzergâhı kullandılar.
Eylül 1097’de Haçlı ordusu Kayseri’ye ulaşmıştı. Kayseri-Sarız yolu ile güneye Maraş’a doğru ilerleyen Haçlılar, Ermenilerin yaşadığı ve Danişmendli Türkmenlerinin kuşatma altında tuttukları Komana (Placentia) şehrine yöneldiler. Burayı işgal eden Haçlılar, Komana (Şar Köyü) bölgesinden bugünkü Yeşilkent (Yalak) kasabasından Göksun’a doğru ilerlediler. Haçlı kaynaklarında Cocson veya Cosor diye geçen Göksun’da Ermeniler Haçlıları dostça karşılamışlardır. Ermenilerin oturduğu Göksun’da Haçlı ordusu üç gün kalmış, ahali çok iyi davranmış, Haçlılar asıl bundan sonra zor bir yol olan dağlar üzerinden geçebilmek için bol bol yiyecek maddesi satın alma imkânı bulmuşlardır. Göksun’da kaldıkları süre içerisinde Haçlı ordusu burada istirahat ederek, hastalarını tedavi etmişlerdir. Göksun-Maraş arası sarp dağlıklar bulunan ve geçilmesi zor olan engebeli ve aşılması güç bir coğrafyadır. Göksun-Maraş arası, Haçlıların karşılaştıkları en zor yol idi. Haçlılar bu dağlara “Şeytan Dağları” demişlerdir. İşte Haçlı ordusunun bu zorlu coğrafyada yaşadıkları ve Maraş’a nasılbir güçlükle ve büyük bir meşakkatli yolculukla ulaştıkları, Türklerin Haçlılara saldırıları, karşı duruşları, Göksun-Andırın arasındaki Kayıran dağlarındaki zorlu gidişleri bu bildiride sunulacaktır.
[1] *Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, kilicremzi@gmail.com.