Yrd. Doç. Dr. Kemal TAŞCI*
İslam-Bizans ilişkilerinde önemli bir yere haiz olan Maraş bölgesi Müslümanlar ile Hıristiyanları birbirinden ayıran suğurve avasım hattının güney kısmında bulunmaktaydı. Abbâsîler devrinde sık sık el değiştiren Maraş, Makedonya hanedanının güçlenmesi ve Abbâsî Hilâfetinin zayıflamaya başlamasıyla beraber Bizanslıların eline geçti. Bizans ilerlemesi sadece sugur ve avasın hattında değil bu hattın doğusunda de hissedilmeye başladığında X. asrın başlarında Selçuklu Oğuz Türkmenleri Doğu Anadolu’da görülmeye başladılar. Çağrı Beg’in 1018 yılındaki Doğu Anadolu seferiyle başlayan bu süreç Yabgûlu, Nâvekiyyeya da Irak Oğuzları olarak tesmiye edilen Türkmenlerin Azerbaycan, Doğu Anadolu ve el-Cezîre bölgelerinde siyasî bir unsur olarak ortaya çıkmalarıyla devam etti. Horâsân’da Selçuklu Devletinin tesis edilmesiile beraber akın akın Horasan’a gelen Türkmenler Anadolu’ya yönlendirildiler. Ayrıca bu bölgede Horâsân’dakiMikailoğullarınatâbi olmak istemeyen Yabgûlu Türkmenlerinin de uğrak yeri haline geldi. Melik Hasan, İbrahim Yinâl, Salâr-ı Horâsân, Sunduk Beg, Gümüş Tegînve Bekçioğlu Afşin gibi Türkmen begleri kendilerine tâbi Türkmen obalarıyla beraber Anadolu’ya göç ederek burayı yurt tutma isteklerini gösterdiler. İbrahim Yinâl’in 1048 yılındaki Hasankale zaferi ve Tuğrul Beg’in 1054 yılındaki Doğu Anadolu seferinden sonra düzenli orduların ve devlete tâbi Türkmen beglerinin Doğu Anadolu üzerindeki hâkimiyeti iyice hissedilmeye başladı. Türkmen beglerinin özellikle Ahlât’ıaskerî üs yaparak Anadolu içlerine sefer tertip etmeleri Doğu Anadolu’daki ırkî unsurların güney bölgelere göç etmelerine neden oldu. Çukurova’ya açılan bir kapı olması hasebiyle Ermeniler tarafından denetim altına alınmak istenen Maraş’ta Türkmenler ile şiddetli mücadeleler yaşanmaya başlandı. Bizanslı bir Ermeni olan Philaretos Brakhamios, Maraş merkezli bir Ermeni derebeyliği tesis ederek bazen Selçuklu bazen de Bizans hâkimiyetinitanımak şartıyla burada yarı bağımsız idare oluşturmaya çalıştı.
İlk olarak 637 yılında Hâlidb. Velid eliyle İslâm Devletinin hâkimiyetine giren Maraş bölgesi, Hûlefâ-i Râşidîn, Emevîlerve Abbâsîler devrinde sürekli olarak Müslümanlar ile Bizanslılar arasında el değiştirdi.[1]Esas itibariyle Erzurum-Malatya-Tarsus’tan oluşan sugurve avasımhattının güneyinde Malatya-Tarsus arasında yer alan Maraş bölgesi umumiyetle İslâm hâkimiyetinde kaldı.[2] Fakat sugurve avasımhattı üzerinde yer alması, mezkûr dönemlerde Maraş ve çevresinin Müslümanlar ve Hıristiyan Rumlar arasındaki tampon bölge olması, nüfusunun azalmasına ve diğer bölgelere nispeten az mesken tutulmasına neden oldu. Bu durum Makedonya hanedanının Bizans tahtını ele geçirmesiyle ters yüz olmaya başladı.[3]
Samerra döneminden sonra Bağdâd’daki Abbâsî Hilâfetinin Şiî Büveyhîlerin tahakkümüne girmesi merkezdeki bu istikrarsız ortamın hilâfetin sınır bölgelerinde kendini daha etkili bir şekilde göstermesine neden oldu. Hilafetin birçok yerinde valilik yapan kişilerin aileleri birer hanedan kurdular. Bu cümleden olarak el-Cezîre, Ermeniyye, İberya (Gürcistan) ve Azerbaycanbölgelerinde bağımsız olarak Musul ve Haleb’de Mirdâsoğulları, Diyâr-ı Bekr’de Mervânoğulları, Musul’da Hamdânoğulları ve Ukayloğulları, Hille’de Mezîdoğulları, Harran, Suruç ve Caber’de Numeyroğulları, Malazgirt’te Kaysoğulları, Tiflis’te Caferoğulları, Errân’da Şeddâdoğulları, Tebriz’de Revvâdoğulları gibi mahalli Arap emirlikleri tesis edildi.[4]Birbirleri ile mücadele içine giren bu Arap emirliklerinin bu rahat tutumlarından istifade eden Bizans Devletinin Makedonyalı imparatorları Nikephoros II. Phokas (959-969) ve IoannesI. Çimiskes (969-976) bu durumu fırsata çevirerek el-Cezîreve Ermeniyye bölgelerinde Müslümanların hâkimiyetindeki şehirleri ele geçirmeye başladılar.[5] İmparator II. Basileios (976-1025)’un saltanatının ilk yıllarındaki Bardas Skleros ve Bardas Phokas’ın isyanları NikephorosII. Phokas ve IoannesI. Çimiskes dönemindeki başarıların kesilmesine ve sonuçsuz kalmasına sebep oldu.[6]
Bizans Devleti, 959-976 yılları arasında Müslüman Araplar ile mücadelede sürekli bir istikrarsızlık misali olan Ermenileri baskı altına almaya başlamıştı.[7] Bu cümleden olarak Nikephoros Phokas ve Ioannes Çimiskes dönemlerinde Bizans Devleti, sadece el-Cezîreve Çukurova bölgesindeki İslam hâkimiyetine son vermekle kalmadı ayrıca Doğu Anadolu’da her an Müslümanlar ile ittifak yapma temayülündeki Ermenileri de baskı altına aldı. Muş (Taron) bölgesini Ermeni derebeylerinden alınarak buraya bir vali tayin edildi. Ayrıca Doğu Anadolu’daki diğer Ermeni derebeyleri de bu şekilde ikaz edilmiş oldular.[8]
Bizans Devleti’nde doğu sınırlarındaki Ermenileri göç ettirmek ve Gregoryen Ermenileri Ortodokslaştırmak için yer değiştirmek mutad bir usul idi.[9]Mezkûr iki imparator da el-Cezîre, Çukurova ve Doğu Anadolu’daki İslâmhâkimiyetini sonlandırmak için geniş çaplı bir harekât uygularken burada istikrarsızlık abidesi olan Ermenileri de yer değiştirerek itaat altına almaya çalıştılar.[10] Bardas Skleros isyanında II. Basileios’u destekleyen Ermenilerin yetki sahaları genişletilip unvanları yükseltilirken Bardas Phokas isyanında muhalifler tarafında yer almaları Ermenilerin Doğu Anadolu’dakivarlıklarının sonlandırılmasına giden yolun kapısını açmış oldu. İmparator II. Basileios 1001 yılında Doğu Anadolu seferinden sonra kendine itaat arz etmeyen Ani Bagratlı kralı I. Gagik’in gözünü korkutmak için Tao bölgesindeki ileri harekâtında buradaki kale ve şehirleri ele geçirdikten sonra yanına topladığı Ermeni asilzâdelerini beraberinde İstanbul’a götürdü. Onların yerlerine ise Rum kökenli komutan ve memurlar tayin ederek Doğu Anadolu’da önemli bir hâkimiyet alanı tesis etti.[11]
- Basileios dönemi Doğu Anadolu’daki siyasî dengelerin tamamen değiştiği bir dönemdir. Ermenilerin bahususBagratlıların istikrarsız itaat meselesini kökünden halletmek isteyen II. Basileios, 1015 yılında Bulgar meselesi ile iştigal ederken bir ordu gönderip Abhazya (Gürcistan) kralı I. Giorgi’yi kesin tabiiyet altına alarak, diğer Ermeni derebeylerine de önemli ikazda bulundu. Bu cümleden olarak II. Basileios I. Giorgi’nin elinde bulunan Tao ve Pasin bölgelerini ilhak etti.[12] Bulgar meselesi nedeniyle bizzat Doğu Anadolu ile ilgilenemeyen imparator bu işi 1018 yılında kanlı bir şekilde hallettikten sonra 1021 yılında çok kalabalık bir ordu ile önce Müslümanların elinde bulunan Malazgirt’e geldi ve burayı ilhak etti.[13] Daha sonra ise Erzurum üzerinden Pasin bölgesine gelerek I. Giorgi’nin üzerine yürüyüpGürcü ordularını mağlup ve bu bölge halkını Hâlidiyye(Khaldia) bölgesine tehcir ettikten sonra kışı geçirmek için Trabzon’a gitti.[14]
İmparatorun İstanbul’a değil de Trabzon’a gitmesi Doğu Anadolu’daki Ermeni Derebeylerini dehşete düşürdüğü için hemen harekete geçtiler. Önce Vaspuragan bölgesi derebeyi Ardzurunî Senekerim ve Zavavân(Anzevecik) derebeyi Gurgen, Trabzon’daki imparatora bir elçi göndererek iç bölgelerdeki bir toprak karşılığında Vaspuragan bölgesinin Bizans Devleti’ne devredeceklerini bildirdiler. Gürcü kralı I. Giorgi ise yaz aylarında aldığı acı dersten sonra imparator ile anlaşma yapmanın mantıklı olacağını düşünerek imparatordan af diledi. I. Giorgi, Senekerim, Derenik ve Gurgen’in Bizans’a tâbi olduklarını duyan Ani Bagratlı derebeyi Ioannes Simbat, kendi yaşamından sonra Ani bölgesinin Bizans Devleti’ne miras yolu ile geçeceği konusunda bir vasiyetname ile itaat arz etti.[15]Ayrıca imparator II. Basileios, Vaspuragan ve Ani bölgesine yapılan akınlar nedeniyle bu akınların hareket üssü olan Hoy şehrini kuşatıp tabiiyet altına aldıktan sonra İstanbul’a geri döndü.[16] İmparator II. Basileios İstanbul’a döndüğünde Vaspuragan bölgesi, Erzurum mülhakatı ve Taron(Muş) bölgesi Bizans hâkimiyetine alınmıştı. Toprakları Bizans Devleti tarafından ellerinden alınan Ermeni derebeyleri onlara tâbi olan tebaalarıyla birlikte Kapadokya bölgesinde Sivas, Larissa, Abara, Kayseri, Zamantı(Pınarbaşı), Develi dolaylarına iskân ettirildiler.[17]
Bizans Devleti, Makedonya hanedanı döneminde bir devlet siyaseti haline gelen Ermenileri tehcir etme uygulaması[18], Selçuklu Türklerinin Doğu Anadolu’da görülmeye başlaması ile beraber daha da artmaya başladı. 1028 yılında Başbuğları Arslan Yabgu’yu esir eden Gazneli sultanı Mahmûd’un baskısından Azerbaycan bölgesine gelen Yabgulu(Nâvekiyye, Irak Oğuzları) Türkmenleri mahallî emirlerin idaresinde Doğu Anadolu’daki Bizans ve Ermeni beldelerine saldırı düzenlemeye başladılar.[19] MalazgirtMeydan Muharebesine kadar devam edecek bu süreçte Bizans Devleti, Anadolu’nun doğu kısımlarını koruyamadıkları ve Türklerin Anadolu içlerine gelmelerine engel olmadıkları için Ermenilerin elinde bulunan diğer şehir ve gölgeleri ellerinden alıp Anadolu’nun iç bölgelerine göç ettirdi.[20]
Esasen Selçuklu Türklerinin Anadolu’ya ilk girişi bu hadiseden 10 yıl önce Selçuklu başbuğlarından Çağrı Beg, 1018 yılında Doğu Anadolu bölgesindeki Vaspuragan ve Nahcivan bölgelerine bir yağma seferi tertip etmişti. Yanındaki 3.000 atlı asker ile Vaspuragan bölgesine giren Çağrı Beg’i buranın Ermeni derebeyi Ardzurunî Senekerim engelleyemedi. Çağrı Beg Vaspuragan ve Nahcivan bölgelerinde elde ettiği ganimetler ile Mâverâü’n-Nehr bölgesine geri dönmeyi başarmıştı.[21]
IrakOğuzlarının 1028 yılındaki Doğu Anadolu seferlerinden sonra Gazneli Mahmûdve oğlu Mes’ûddevrinde Horâsânve batı İrân bölgelerinde sorun teşkil eden Türkmenlerin Azerbaycan bölgesine gelip yaylak ve kışlaklara yerleşmeleri Doğu Anadolu’nun kaderine etkilemeye başladı. Mikailoğulları Horâsân bölgesinde Gazneliler’ekarşı bağımsızlık mücadelesi verirken Yabgulu Irak Oğuzları ise Hakkâriyye bölgesinden ve Botan Çayı vadisinden geçerek el-Cezîre bölgesinin doğusunda bulunan bölgelere yağma seferleri düzenlemeye başladılar.[22] Horâsân’da Selçuklu Devletinin kurulmasından sonra ise bu devlete tâbi olmaktan imtina ederek Van Gölü Havzasını kullanarak el-Cezîre bölgesini ve bahusus Musul mülhakatını ele geçirerek sultan Tuğrul Beg adına hutbe okuttular.[23] Burada Ukayloğlu Şerefüddevle Kırvâş’ın liderliğindeki Arap kabilelerine Nisan 1044 de yenilerek önce Diyâr-ı Bekr daha sonra ise Azerbaycan’a çekilmek zorunda kaldılar.[24] Müttefik Arap ordusuna mağlup olan bu Yabgulu Türkmenleri Van Gölü Havzasının kuzeyinden ücretli olarak geçmek için Erciş valisi Stefanos Leikhoudes’den izin istediler. Türkmenlerin geçişine izin verilmemesi üzerine vuku bulan savaşta vali esir edildiği gibi Erciş’te yağmalandı. Esir ettikleri Bizans valisini yanlarına alan Irak Oğuzları daha önceki dönemde yaylak ve kışlaklarının bulunduğu Azerbaycan bölgesine gittiler.[25]
Erciş meselesi, Bizans Devletinin Doğu Anadolu siyasetini gözden çevirmesine sebep oldu. 1042 yılında imparator olan IX. Konstantinos Monomakhos, Ani derebeyi II. Gagik’ten Ani ve mülhakatını hile ile mezkûr vasiyetnameye istinat ederek 1045 yılında ele geçirdi. Buradaki Ermeniler, II. Gagik ile beraber Kayseri dolaylarındaki Golonbağadve Bizubölgesine göç ettirildiler.[26] Beçni kalesini kendi isteği ile Bizans Devleti’ne devreden Grigor’a ise hizmeti karşılığında Vaspuragan, Apahunik, Sason ve Taron bölgesi valiliği görevi verildi.[27] Bu durum Bizans Devletinin karşılaştığı yeni düşmanlar olan Selçuklu/Türkmen ilerleyişini durdurmak için Ermeni derebeylerinden yararlanmak istediğini açıkça ortaya koymaktadır. Ani ve Beçnikalesinin alınmasından sonra Bizans Devletinin Azerbaycan bölgesini tehdit etmesi üzerine sultan Tuğrul Beg, Kutalmış Beg ve Irak Oğuzlarını Bizans Devletinin Gence üzerine saldırılarını engellemek ile görevlendirdi. Selçuklular/Türkmenler ile Bizanslılar, Gürcüler ve Ermeniler arasında vuku bulan savaştaKutalmış Beg, Bizans ve Ermeni ordusunu mağlup ederek Gence ve mülhakatını Bizans tehdidinden kurtarmış oldu. Gencesavaşı Bizans Devleti ile Selçuklu Devletinin ilk karşılaşması oldu.[28]
Gence mağlubiyeti Bizans Devletinin Selçuklu/Türkmen ilerleyişine karşı Bizans Devletinin Ermenileri devlet hizmetine daha çok ısındırmasına hatta Gürcüleri dahi Bizans Devletinin müttefiki haline getirilmelerine sebep oldu. 1047 yılında Selçuklu/Türkmen birliklerinin Doğu Anadolu’daki varlığı buradaki Hıristiyan unsurunu dehşete düşürdü. Nahcivan ve Van Gölü Havzası’nda faaliyette bulunan Melik Hasan’ın Vaspuragan valisi Aaron Vestesve Ani ve İberya valisi Katakalon Kekaumenos tarafından Büyük Zap Suyu boylarında pusuya düşürülerek şehid edilmesi üzerine sultan Tuğrul Beg İbrahim Yinâl Beg’ionun intikamını almak için Doğu Anadolu’ya gönderdi.[29] Yanında bulunan birliklerle Anadolu’ya giren İbrahim Yinâl Beg, Erzurum ovasının kuzeyinde bulunan ve çevresinde sur bulunmayan ticaret şehri Erzen’i yağmaladı ve çıkan yangınla şehir tamamen yandı.[30] İbrahim Yinâl Beg, bu bölgede bulunan ve Gürcü Liparit tarafından idare edilen Rum, Gürcü ve Ermeniler’den müteşekkil Hıristiyan ordusunu Eylül 1048 tarihinde Pasinler/Hasan kale bölgesindeki Ügümi mevkiinde yenerek komutan Gürcü Liparit’i esir etti.[31] Hasankale mağlubiyeti ve öncesindeki Türkmen akınları Doğu Anadolu’daki Bizans tebaasının bölgeyi terk ederek Anadolu’nun iç kısımlarına gitmelerine sebep oldu.
Bizans Devleti, bu mağlubiyete karşı bir misilleme yapmak yerine Mervânlıların arabuluculuğuna başvurarak Selçuklu Devleti ile bir barış antlaşması yapma yolunu tercih etti.[32] Zira Bizans Devletinin Balkanlar’daki Türk kavimleri ile başı dertte olduğu için doğuda Selçuklu Devleti ile savaşmayı göze alamazdı. Yapılan barış antlaşamasın Selçuklu Türklerinin Anadolu’nun doğusuna yerleşmeye başlamalarını sağlarken Bizans Devleti antlaşma şartları yerine getirmediği için sultan Tuğrul Beg,1054 yılında Doğu Anadolu seferine çıktı. Azerbaycan’daki mahallî emirlerin itaatlerini kabul ettikten sonra Erciş’i fetheden sultan Malazgirt kalesini kuşatmaya aldı.[33] Kuşatmanın uzaması üzerine ordusunun bir kısmını Kutalmış Beg idaresinde Malazgirt kuşatmasında bırakan Tuğrul Beg, ordusunun diğer kısmını üçe ayırarak kuzey Doğu Anadolu’nun yağmalanması emrini verdi. Sultan daha sonra kış mevsiminin yaklaşması üzerine kuşatmayı yarıda keserek Rey’e hareket etti.[34] Selçuklu Türklerinin bu yağma akınları Doğu Anadolu’daki Hıristiyan unsurlarının artık burada yaşayamayacakları anlamına geldiği için göç ederek Anadolu içlerine gitmelerine sebep oldu.
Tuğrul Beg’in 1054 Doğu Anadolu seferi ile Selçuklu Türkmenleri Doğu Anadolu’da Van Gölü Havzasının kuzey batısında bulunanAhlât mülhakatını Anadolu akınları için askerî bir üs haline getirdiler.[35] Bizans Devleti, Doğu Anadolu’da artık sadece müstahkem kalelerde garnizon bulundurmak zorunda kaldı. Horâsân ve İrân’a akın akın gelen Türkmenler önce Azerbaycan’a daha sonra ise Ahlât’a gelerek buradan Anadolu içlerine yağma, keşif ve yıldırma seferleri düzenlemeye başladılar. Bizans Devleti de Selçuklu/Türkmen ilerleyişini durdurabilmek amacıylaNorman, Frank ve Balkanlar’daki Türkleri Anadolu’ya geçirerek bir tedbir almaya çalıştı. Ermeniler ve Gürcüler ile yapılan ittifakın fayda vermemesi üzerine Bizans Devleti, Selçukluların Doğu Anadolu’ya girmelerini önleyemediği için Ani-Erciş-Van savunmahattını Sivas-Malatya-Urfa’ya çekmek zorunda kaldı.[36]
Selçukluların sürekli ilişkileri Bizans Devletinin yeni bir tedbir almasına neden oldu. Zira Balkanlar’da sürekli olarak Türk kavimleri ile uğraşmak zorunda olduğu için Anadolu işleri ile doğrudan ilgilenemedi. Bu nedenle daha önce bir iç mesele olarak addedilen Doğu Anadolu’nun Ermenilerden temizlenme meselesi biraz değişiklik arz etmeye başladı. Siyaset değiştiren Bizans Devleti, Doğu Anadolu’dakiErmenileri ve Gürcüleri tarafına çekmeye çalıştı. Sivil kökenli imparatorlar döneminde Rumların askerliğe itibar etmemesi Bizans Devleti’nin böyle bir strateji geliştirmesine neden oldu. 1045 Gence Savaşı, 1048 Hasankale Savaşı, 1054 Tuğrul Beg’in Doğu Anadolu seferi ve Ahlât mülhakatını askerî üs haline getiren Türkmen beglerinin ileri harekâtını ve Anadolu’nun yağmalanmasını engellemek isteyen Bizans Devleti, daha önce Doğu Anadolu’daki toprakları karşılığında Ermenileri yerleştirdikleri Sivas’ta askerî üs teşkil etti.[37] Ermeniler, Bizans Devleti’nin mezhebî baskısından yılmış olduklarına ek olarak topraklarını terk ederek yerleştikleri Sivas ve dolaylarında da baskı altına alınmaya başladılar. Sivas-Urfa arasında bir savunma hattının oluşturulması buranın Selçuklu Türkmenlerinin ana hedefi haline gelmesine sebep oldu. Bu durum buradaki Ermenileri daha fazla huzursuz edecek sonuçlar doğurdu. Zira Sivas garnizonundaki Rumlar, Ermenileri Selçuklu Türkmenlerine karşı verdikleri mücadelede gereğince yardım etmedikleri gerekçesi ile hedef tahtasına konuldular.[38]
Tuğrul Beg’in 1054 Doğu Anadolu seferi, Ermeni tarihi içinde çok önemli bir hadise oldu. Zira bu sefer esnasında Selçuklular/Türkmenler doğrudan Ermeniler ile savaşmasalar da seferden sonra Türkmenlerin Ahlât mülhakatını ele geçirip Anadolu içlerine akına başlamaları hem Rumları hem de Kapadokya bölgesine yerleştirilen Ermenileri ziyadesiyle etkiledi. Tuğrul Beg’in görevlendirdiği Türkmen başbuğları Ahlât’tan hareketle el-Cezîre bölgesinin Diyâr-ı Mudar kısmındaki Bizans kale ve şehirleri baskı altına almaya başladılar. Tuğrul Beg, iç meseleler, Büveyhîler, Fâtımîlerve Abbâsîlerile ilgilenirken Salâr-ı Horâsân, Anasıoğlu/İsuli, Cemcem/Mıcmıcve Yusuf adlı Türkmen başbuğlarını Doğu Anadolu’da faaliyette bulunmakla görevlendirdi.[39] Bizans Devleti X. Konstantinos Dukas devrinde Sivas-Malatya-Urfa arasında oluşturduğu savunma hattını güçlendirmek için Avrupa’dan Anadolu’ya getirdiği Frank sergerdesi Herve’yiDiyâr-ı Mudar bölgesini baskı altında tutan Selçukluları durdurmak için Urfa valisi Tavdanos’a muavenetle görevlendirdi. Bizans birlikleri bazı küçük başarılar elde etseler de bitmek tükenmek bilmeyen Türkmen göçleri sayesinde sürekli yenilenen Selçuklu askerî birlikleri nedeniyle önemli bir başarı elde edemediler.[40]
Makedonya hanedanının hâkimiyeti ele geçirdiği zamandan itibaren Bizans Devletinin Ermenileri göç siyaseti sultan Alp Arslan 1063 yılında Selçuklu tahtını ele geçirmesiyle birlikte değişti. Zira sultan Alp Arslan 1064 yılındaki Gürcistan ve Anadolu seferi Anadolu’nun Rumları ve Ermenilerin kaderine önemli bir etki yaptı. Nahcivan ve Gürcistan bölgesindeki önemli şehirleri fetheden ya da haraca bağlayan sultan Alp Arslan Ağustos 1064 tarihinde takriben 20 yıldır Rumların elinde bulunan ve şimdiye kadar Müslümanlar tarafından aslafethedilememiş olan Ermeni Bagratlıların en önemli başkent şehri Ani’yi fethetti.[41] Bu durum Bizans Devleti’nden daha ziyade Ermeniler için daha büyük bir öne arz etmektedir. Zira Makedonya hanedanına mensup imparatorlar tarafından sürekli bir şekilde iç ve batı Anadolu’ya tehcir edilen Ermeniler, 1045 yılında Ani’nin de ellerinden alınmasından sonra Bizans Devleti ile olan bütün bağlarını koparmak istediler. Uygun ortamı bekleyen Ermeniler başta Ani olmak üzere eski topraklarını ele geçirme ümitlerini hiç kaybetmemiştiler. Ani’nin fethi Ermenilerin içlerinde gizlice planladıkları bu düşüncelerini ve eski yurtlarını geri alma ümitlerini suya düşürdü. Bu durumdan sonra Ermeniler, güçsüz ve biçare Bizans Devleti’nden ayrılarak yeni yerlerde bağımsız yaşama ümidine kapılmaya başladılar. Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra 1074-1075 yılı civarında Maraş bölgesi başta olmak üzere Harput, Palu, Elbistan, Tarsus, Urfa, Keysun, Ra’bân, Muş ve Sason bölgesinde bir derebeylik kuran Phileretos Brakhamios bu durumu ispat etmektedir.[42]
Ani’nin fethinden sonra dehşete düşen Bizans Devleti idarecileri, sivil bürokrasi yerine yeniden askerî bürokrasiyi tercih etmek zorunda kaldılar. Bu cümleden olarak X. Konstantinos Dukas’ın ölümünden soran çocuklarına niyabet eden imparatoriçe Evdokia, Balkanlar’da önemli askerî başarılar elde etmiş olan Kayseri komutan IV. Romanos Diogenesile 1068 yılında evlenerek Selçuklu ilerleyişi karşısında bir tedbir aldı.[43]
Sultan Alp Arslan Mâverâü’n-Nehr bölgesinde ve iç meseleler ile iştigal ederken onun görevlendirdiği Türkmen Begleri, Salâr-ı Horâsân, Gümüş Tegin Beg, Ahmedşâh, Bekçioğlu Afşin Beg, Dilmaçoğlu Mehmed Beg, Tutuoğlu, Serhenkoğlu, Arslantaş ve Samuk(Sunduk)Beg gibi Türkmen başbuğları acziyet içindeki Bizans Devletinin orta ve güney Anadolu topraklarına akın düzenleyerek esir ettikleri kişileri Suriye bölgesinde satıp elde ettikleri ganimetler ile askerî üsleri olan Ahlât’a dönmekteydiler.[44] Bahusus Ahlât’taki Türkmenlerin başbuğluğunu uhdesine alan Bekçioğlu Afşin Beg, döneminde Anadolu’daki hiçbir Bizans otoritesinin ve Hıristiyan unsurun can ve mal güvenliği yoktu. Afşin Beg üstün bir başarı göstererek üzerine gelen Bizans imparatorunu bile hayrete düşürecek bir hızla Anadolu içlerine dalarak sayısız ganimet elde etmeyi ve imparatoru eli boş İstanbul’a geri dönmeye zorladı.[45]
Afşin Beg’in bu başarılarından sonra IV. Romanos Diogenes Selçukluları/Türkmenleri hiç değilse Sivas’tan batıya geçirmemek için komutan Manuel Komnenos ve imparatorun korkusundan Bizans Devleti’ne bağlı olan Ermeni Ardzurunî ailesine mensup ve asıl adı Vahram olan Bizanslı derebeyi domestikos Philaretos Brakhamios’u Sivas’a gönderdi.[46] Onun aldığı bu tedbir sultan Alp Arslan’ın korkusundan Anadolu’ya gelen melik el-Basan tarafından kolayca ortadan kaldırıldı. Afşin Beg’in takip ettiği el-Basan esir ettiği Bizans generali ile birlikte İstanbul’un yolunu tuttu.[47] El-Basan meselesi Ermeniler ile Bizans Devletini arasının açılmasına son noktayı koydu. Zira el-Basan’ın Bizans garnizonunu yendiği ve komutanlarını esir aldığı zamanda Sivas bölgesindeki Ermeniler, fırsattan istifade bölgedeki Rumlara saldırınca imparator IV. Romanos Diogenes, Malazgirt Meydan Muharebesine giderken uğradığı Sivas’ta Ermenilere tahkir ve tezyif edici davranışlarda bulunduğu gibi birçok Ermeni’yi de burada öldürdü.[48] Bu mesele Ermeniler ile Bizans Devletinin arasının acımasının tuzu biberi oldu.[49] Bu nedenle Malazgirt Meydan Muharebesinde imparator IV. Romanos Diogenes’e yeterince destek vermedikleri gibi savaş alanını erkenden terk ederek imparatoru ve Rumları kaçınılmaz sonla baş başa bıraktılar.[50]
Malazgirt Meydan Muharebesinde Selçukluların/Türkmenlerin aldığı galibiyet, Anadolu tarihini en önemli dönüm noktası oldu. Zira bu tarihe kadar zoraki Bizans hâkimiyetive mezhebî baskısı altında ezilen Ermenilerin, Bizans Devletinin sadece askerî olarak yenilmeyip idarî ve malî olarak ta çökmesiyleDoğu Anadolu’da bağımsız hareket etmeye başlamalarına sebep oldu.[51] Bu cümleden olarak orta Anadolu’nun tamamen Selçuklu/Türkmen hâkimiyetine girmesi, imparator IV. Romanos Diogenes’in ölümü ile beraber yürürlükten kalkan antlaşma nedeniyle Türkmenler akın Anadolu’ya gelmeye ve Doğu Anadolu’ya tamamen hâkim olmaları sonucunu doğurdu.[52]
Sivas bölgesinde bağımsız ya da tâbi şekilde bile yaşayamayacaklarını anlayan Ermeniler henüz Selçukluların eline geçmemiş olan Çukurova bölgesine göç ettiler. Bu göçler sayesinde yeterli insanî unsura sahip olan Ermeni kökenli Bizans komutanı Philaretos Brakhamios Maraş, Elbistan, Tarsus, Harput, Palu, Keysun, Ra’bânve Urfa bölgelerini içeren bir derebeylik tesis etti.[53] Daha sonra Selçuklu hâkimiyetine geçen hatta Müslüman dahi olan Philaretos Brakhamios bazen Selçuklu bazen de Bizans tarafına geçerek bir denge oyunu oynamaya başladı.[54]
Yukarıda izah edildiği üzere Bizans Devleti Ermenileri eski yurtlarından öncelikle bir iç mesele olarakBalkanlar’a ve Anadolu’nun iç kısımlarına tehcir ederken Horâsân’da Selçuklu Devletinin kurulması ve Türkmenleri Anadolu’ya yönlendirmesi ile beraber Anadolu’nun Türkmenler’den korunması için tehcir etti. Balkanlar’daki meseleler nedeniyle Ermenileri tarafına çekmek isteyen Bizans Devletinin bu siyaseti Selçuklu/Türkmen akınları nedeniyle başarısız olunca Ermenileri zorla hâkimiyet ve baskı altına almaya çalıştı. Bu mesele nedeniyle tâbi oldukları Bizans Devleti’ne gerekli desteği vermeyen Ermeniler Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Anadolu’da Bizans Devletinin otoritesinin sonlanmasını fırsat bilerek Selçuklular tarafından fethedilen eski toprakları olan Doğu Anadolu yerine Maraş merkez olmak üzere güney Anadolu bölgesine göç ettiler. Burada bazen Selçuklu Devleti’ne bazen Bizans Devleti’ne tâbi olan fakat asla bağımsız olamayan bir derebeylik tesis ettiler.
KAYNAKÇA
Agacanov, SergeyGrigoreviç, Selçuklular, trc. Ekber N. Necef – Ahmet R. Annaberdiyev, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2006
Ahmed b. Mahmûd, Selçuknâme, nşr. Erdoğan Merçil, Bilgi Kültür Sanat, İstanbul 2011
Aktok Kaşgarlı, Mehlika, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, Kök Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Serisi, Ankara 1990
Allen, William Edward David, A History of the Georgian People: From the Beginning down to the Russian Conquest in the Nineteenth Century, nşr. Sir Denison Ross, Kegan Paul, London 1932
AristagesLastivertc’i, History, trc. Robert GregoryBedrosian, New York 1985
Astarcıyan, Karabet L.,Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, Matbaatü’l-İttihadi’l-Cedide, Musul 1951
Attaleiates, Mikhael (1085), Tarih, trc. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2008
Ayönü, Yusuf, Selçuklular ve Bizans, TTK, Ankara 2014
Azîmî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Nizâr, Azîmî Tarihi, Selçuklular Dönemiyle İlgili Bölümler (H. 430-538 = 1038/39-1143/44), nşr. – trc. Ali Sevim, TTK, Ankara 20062
Bedrosian, Robert Gregory, TheTurco-MongolInvasionsandthe Lands of Armenia in the 13-14th, Columbia University, Faculty of Philosophy, Neşredilmemiş Doktora Tezi, New York 1979
Bosworth, CliffordEdmund, Doğuşundan Günümüze İslam Devletleri Tarihi, Devletler, Prenslikler, Hanedanlıklar Kronoloji Soy Kütüğü El Kitabı, trc. Hande Canlı, Kaknüs Yayınları, İstanbul 2005
Bryennios, Nikephoros, Tarihin Özü (Anadolu’da ve Rumeli’nde 1070-1079 Döneminin Tarihi), trc. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2008
Bundârî, Zubdetu’n-Nursa ve Nuhbetu’l-Usra:Irak ve Horasan Selçukluları Tarihi, (trc. KıvameddinBurslan), TTK, Ankara 19992
Cahen, Claude, Osmanlılardan Önce Anadolu, trc. Erol Üyepazarcı, Tarihi Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2002
Charanis, Peter, “Bizans İmparatorluğu’nda Bir Devlet Politikası Olarak Tehcir”, trc. Mustafa Alican, TİD, XXVI/1, İzmir 2011, s. 259-275
Çevik, Adnan, XI ve XII. Yüzyıllar Arasında Diyâr-ı Bekr Bölgesi Tarihi, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Tarihi Anabilim Dalı, Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı, Neşredilmemiş Doktora Tezi, İstanbul 2002
Ebû’l-Ferecİbnü’l-İbrî, Gregorius Bar HebreausYuhanna b. Ehrun, Tarih, I-II, trc. Ömer Riza Doğrul, TTK, Ankara 19993
Ersan, Mehmet, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası ve Sivas’ta Ermeni Varlığı”, Selçuklular Döneminde Sivas Sempozyumu, (Sivas, 29 Eylül – 1 Ekim 2005), nşr. İbrahim Yasak, Sivas Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayını, Sivas 2006, s. 372-380
Ersan, Mehmet, Selçuklular Zamanında Anadolu’da Ermeniler, TTK, Ankara 2007
Eyice, Semavi, Malazgirt Savaşını Kaybeden IV. RomanosDiogenes (1068-1071), TTK, Ankara 1971
Grousset, Rene, Başlangıcından 1071’e Ermenilerin Tarihi, trc. SosiDolanoğlu, Aras Yayıncılık, İstanbul 2005
Gündüz, Tufan, “Kahramanmaraş”, DİA, 24, İstanbul 2001, s. 192-194
Gürcistan Tarihi (Eski Çağlardan 1212 Yılına Kadar), nşr. Marie FeliciteBrosset, trc. Hrand D. Andreasyan, nşr. Erdoğan Merçil, TTK, Ankara 2003
Hillenbrand, Carole, TurkishMythandMuslimSymbol: The Battle of Manzikert, Edinburgh UniversityPress, Edinburgh 2007
Honigmann, Ernst, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, trc. Fikret Işıltan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1970
Honingmann, Ernst, “Maraş (Tarih)”, İA, VII, Eskişehir 1997, s. 312-315
Hüseynî, SadreddînEbu’l-Hasan Ali b. Nâsır b. Ali, Ahbârü’d-Devleti’s-Selçukiyye, (trc. Necati Lügal), TTK, Ankara 19992
İbnü’l-Esîr, İzzeddînEbû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Cezerî, el-Kâmil fî’t-Târîh, I-X, trc. Ahmet Ağırakça – Abdülkerim Özaydın, Nikmet Neşriyat, İstanbul 2008
İbnü’l-Ezrak, Ahmed b. Yûsuf b. Ali el-Fârikî, TârîhüMeyyâfârikîn ve Âmid: Târîhü’l-Farikî: ed-Devletü’l-Mervânîyye, trc. Mehmet Emin Bozarslan, Koral Yayınları, İstanbul 1999
Kafesoğlu, İbrahim, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihî Ehemmiyeti”, 60. Doğum Yılı Münasebetiyle Fuad Köprülü Armağanı, TTK, Ankara 20102, s. 259-274
Kafesoğlu, İbrahim, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Ötüken Neşriyat, İstanbul 20142
Kırzıoğlu, M. Fahrettin, Kars Tarihi, I, (Taç Çağları’ndan Osmanlı İmparatorluğuna Değin ve Ekleme 1534 – 1921 Yılları Kronojisi), Işıl Matbaası, İstanbul 1953
Kırzıoğlu, M. Fahrettin, Kars-Arpaçayı Boyları Eski Merkezi Anı Şehri Tarihi (1018 – 1236), San Matbaası, Ankara 1982
Köprülü, MehmedFuad, Türkiye Tarihi: Anadolu İstilasına Kadar Türkler, nşr. Muhammed Hanefi Palabıyık, Akçağ Yayınları, Ankara 2005
Köymen, Mehmed Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, I-Kuruluş Devri, TTK, Ankara 1993
Köymen, Mehmed Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, III-Alp Arslan ve Zamanı, TTK, Ankara 2001
Madelung, Wilferd Ferdinand, “TheMinorDynasties of Northern Iran”, CHIr, IV – ThePeriodfromtheArabInvasiontotheSaljuqs, nşr. Richard Nelson Frye, Cambridge UniversityPress, Cambridge 19751, 20075, s. 198-249
Mateos, Urfalı, Urfalı MateosVekayi-Nâmesi (952-1136) ve Papaz Grigor’un Zeyli (1136-1162), trc. Hrant D. Andreasyan, not. trc. Mükrimin Halil Yinanç, TTK, Ankara 2000
Norwich, John Julius, Bizans, II – Yükseliş Dönemi (MS 803-1081), trc. Selen Hırçın Riegel, KabalcıYaynevi, İstanbul 2013
Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, trc. Fikret Işıltan, TTK, Ankara 1999
Psellos, Mikhail, Khronographia, trc. Işın Demirkent, TTK, Ankara 1992
Sevim, Ali, Anadolu’nun Fethi: Selçuklular Dönemi, TTK, Ankara 1993
Sevim, Ali, Genel Çizgileriyle Selçuklu – Ermeni İlişkileri, TTK, Ankara 20022
Sevim, Ali, Suriye – Filistin Selçuklu Devleti Tarihi, TTK, Ankara 1989
Sevim, Ali, Ünlü Selçuklu Komutanları: Afşin, Atsız, Artuk ve Aksungur, TTK, Ankara 1990
Sıbtİbnü’l-Cevzî, ŞemseddînEbûl-Muzaffer Yusuf b. Kızoğlu, Mir’âtü’z-Zamân fî Târîhi’l-Âyân’da Selçuklular, trc. Ali Sevim, TTK, Ankara 2011
Skylitzes, John, A Synopsis of ByzantineHistory 811-1057, trc. John Wortley, Cambridge UniversityPress, New York 20113
Smbat,Sparapet, Chronicle, trc. Robert GregoryBedrosian, LongBranch, New Jersey 2005
Sümer, Faruk, Oğuzlar (Türkmenler): Tarihleri – Boy Teşkilatı – Destanları, TDA Vakfı Yayınları, İstanbul 1999
Taşcı, Kemal, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası (1018-1243), Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Ortaçağ Tarihi Bilim Dalı, Neşredilmemiş Doktora Tezi, Erzurum 2008
Tezcan, Mehmet, “XI. Yüzyılın İlk Yarısında Ermenilerin Doğu Roma İmparatorluğu Tarafından Orta Anadolu Bölgesine Göçürülmeleri”, OmeljanPritsak Armağanı, nşr. Mehmet Alpargu – Yücel Öztürk, Sakarya Üniversitesi Yayını, Sakarya 2007, s. 419-450
Togan, Ahmed Zeki Velidi, Umumi Türk Tarihi’ne Giriş En Eski Devirlerden 16. Asra Kadar, I, Enderun Kitabevi Yayınları, İstanbul 1981
Turan, Osman, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, Ötüken Neşriyat, İstanbul 20047
Turan, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, Ötüken Neşriyat, İstanbul 20059
Turan, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, Ötüken Neşriyat, İstanbul 20059
Vardan, Vardapet, “Türk Fütuhatı Tarihi (889-1269)”, trc. Hrand Der Andreasyan, TSD, I/2, İstanbul 1937, s. 154-255
Vasiliev, Alexander Alexanderovich, Bizans İmparatorluğu Tarihi, trc. TevabilAlkaç, Alfa Basan Yayım Dağıtım, İstanbul 2016
Vasiliev, Alexander Alexandrovich, Byzance et lesArabs, II, La DynastieMacédonienne (867-959), trc. HenriGrégorie – MariusCanard, Éditions de l’Institut de Philologie et d’HistoireOrientales et Slaves, Bruxelles 1950
Vryonis, Speros, TheDecline of MedivalHellenism in AsiaMinorandtheProcess of IsmamızationfromtheElevenththroughtheFifteenthCentruy, University of California Press, Berkeley – Los Angeles – London, 1971
Yazıcızâde, Ali, Tevârîh-i Âl-i Selçuk (Oğuznâme-Selçuklu Târihi), (Giriş – Metin – Dizin), (nşr. Abdullah Bakır), Çamlıca Basın Yayın, İstanbul 2009
Yıldız, Hakkı Dursun, “Avasım”, DİA, 4, İstanbul 1991, s. 111-112
Yinanç, Mükrimin Halil, Türkiye Tarihi: Selçuklular Devri, I, nşr. Refet Yinanç, TTK, Ankara 2013
Zonaras, Ioannes, Tarihlerin Özeti (XVII-XVIII. Kitap), trc. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 2008
*Erzincan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. ktasci@erzincan.edu.tr.
[1]Honingmann, “Maraş”, s. 313; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 37; Gündüz, “Kahramanmaraş”, s. 192
[2]Yıldız, “Avasım”, s. 111-112
[3]Skylitzes, ByzantineHistory, s. 116-465; Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi, s. 350-404; Vasiliev, Byzance et lesArabs, II – La DynastieMacédonienne; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 197-292; Norwich, Bizans, II, s. 83-284; Honingmann, “Maraş”, s. 313-314; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 11; Gündüz, “Kahramanmaraş”, s. 192-193; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 2-3
[4]Bosworth, Doğuşundan Günümüze İslam Devletleri Tarihi, s. 111-112, 133-143, 214-216; Madelung, “TheMinorDynasties of Northern Iran”, s. 198-249; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 15; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 1
[5]Skylitzes, ByzantineHistory, s. 219-261; Psellos, Khronographia, s. 8-20; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 13-38; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 8-33; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 160-170; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, trc. VII, s. 246;Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi, s. 374-379; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 90;Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 25; Ostrogorsky, Bizans Devleti, s. 264-276; Norwich, Bizans, II, s. 153-187; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 15-18; Honingmann, “Maraş”, s. 314; Tezcan, “XI. Yüzyılın İlk Yarısında Ermenilerin Doğu Roma İmparatorluğu Tarafından Orta Anadolu Bölgesine Göçürülmeleri”, s. 424-428; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 374
[6]Nikephoros Phokas (959-969) ve IoannesÇimiskes (969-976) dönemleri askerî faaliyetleri için bkz. Skylitzes, ByzantineHistory, s. 250-297; Psellos, Khronographia, s. 8-20; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 13-38; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 8-33; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 160-170; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, trc. VII, s. 326; Vasiliev, Byzance et lesArabs, II, s. 87; Norwich, Bizans, II, s. 188-199;Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 25; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 90-103, 148-152; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 465-502; Ostrogorsky, Bizans Devleti, s. 264-276; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 16-18
[7]Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 87
[8]Skylitzes, ByzantineHistory, s. 298-329; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 36-37; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 270-271; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 152-153;Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 26; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 18-19; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 12; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân”, s. 375; Tezcan, “XI. Yüzyılın İlk Yarısında Ermenilerin Doğu Roma İmparatorluğu Tarafından Orta Anadolu Bölgesine Göçürülmeleri”, s. 425; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 129-130
[9]Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 15-20; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 8-9, 72-73; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 372-373
[10]Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 97; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 11, 97; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 375
[11]Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 19-20; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 12-13, 97-12; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 375; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 130-131
[12]Aristages, History, s. 22-23; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 45; Attaleiates, Tarih, s. 234; Gürcistan Tarihi, s. 267; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 160-162;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 535-537; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 292;Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 20; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 13; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 154-156
[13]Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 161;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 537-538; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 20; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 15; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 154-155
[14]Aristages, History, s. 23; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 45; Attaleiates, Tarih, s. 234; Gürcistan Tarihi, s. 269-270; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 162;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 537; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 292; Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 194; Norwich, Bizans, II, s. 211; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 1; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 15
[15]Mateos, Vekayi-Nâme, s. 49-50;Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 167; Smbat, Chronicle, s. 12; Skylitzes, ByzantineHistory, s. 336; Gürcistan Tarihi, s. 268-270; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 31; Kırzıoğlu, Kars Tarihi, s. 302-309; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 163-166;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 546-548; Vryonis, TheDecline of MedivalHellenism, s. 81; Norwich, Bizans, II, s. 211;Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 194; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 1-3; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 15-16, 86; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 375; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 156-160; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 3-4
[16]Aristages, History, s. 20; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 45; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 288;Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 16; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 292;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 548-549; Norwich, Bizans, II, s. 212; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 1-3; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 16; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 375; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 158; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 4, 10
[17]Smbat, Chronicle, s. 12Aristages, History, s. 33; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 171;Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 292;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 541-542; Norwich, Bizans, II, s. 212;Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 195-196; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 1-3; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 147; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 16; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 375; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 158-159; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 4, 10
[18]Charanis, “Bizans İmparatorluğu’nda Bir Devlet Politikası Olarak Tehcir”, s. 259-275
[19]Aristages, History, s. 39-40; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 6; Köprülü, Türkiye Tarihi, s. 168;Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 32; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 91, 119; Köymen, Kuruluş Devri, s. 175-176; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 43; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 5; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 89;Bedrosian, TheTurco-MongolInvasions, s. 65-66; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 21; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 160-163
[20]Smbat, Chronicle, s. 12;Aristages, History, s. 33; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 171;Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 292;Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 541-542; Norwich, Bizans, II, s. 212;Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 195-196; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 1-3; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 147; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 87; Charanis, “Bizans İmparatorluğu’nda Bir Devlet Politikası Olarak Tehcir”, s. 267-268; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 16; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 375; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 158-159
[21]Mateos, Vekayi-Nâme, s. 40-42;Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 293; Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 172-173; Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 193-194; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 18-20; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 89; Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 45; Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 102; Kafesoğlu, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihî Ehemmiyeti”, s. 259-274; Köymen, Kuruluş Devri, s. 104-115; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 539-540; Allen, A History of the Georgian People, s. 87; Togan, Umumi Türk Tarihi’ne Giriş, s. 188; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 13-16; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 39-42; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 4-5; Vryonis, TheDecline of MedivalHellenism, s. 80-81; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 87-89, 146-147;Bedrosian, TheTurco-MongolInvasions, s. 65; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 19-21; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 134-154; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 7-10
[22]İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 6;Köprülü, Türkiye Tarihi, s. 168; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 32; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 91,119; Köymen, Kuruluş Devri, s. 175-176; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 44; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90;Bedrosian, TheTurco-MongolInvasions, s. 65-66; Çevik, Diyâr-ı Bekr Bölgesi, s. 176; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 22; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 160-161
[23]Aristages, History, s. 33; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 9-10;Köprülü, Türkiye Tarihi, s. 119; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 33; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 119; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 16; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 46; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 2-3; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90; Çevik, Diyâr-ı Bekr Bölgesi, s. 179; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 21; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 163-175
[24]Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 7, dn. 35, 39;İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 6;Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 301; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 38; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 120; Sümer, Oğuzlar, s. 117; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 17; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 47; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 3; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 571; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 174-175
[25]Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 7, dn. 35;Aristages, History, s. 54-55;Attaleiates, Tarih, s. 55; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 82-84;Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 301; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 35-38; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 120; Sümer, Oğuzlar, s. 118; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 176; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 571; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 17; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 48; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 3; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 18; Agacanov, Selçuklular, s. 113; Çevik, Diyâr-ı Bekr Bölgesi, s. 184; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 173-176
[26]Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi, s. 408; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 25; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 6; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 147; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 18, 86; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 5
[27]Aristages, History, s. 60-62;Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 8, dn. 42; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 79-81; Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 174;Attaleiates, Tarih, s. 89; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 38; Kırzıoğlu, Kars Tarihi, s. 315-316; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 18; Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 195; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 17-18; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 176
[28]Hüseynî, Ahbârü’d-Devleti’s-Selçukiyye, trc. s. 12;Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 8, dn. 42; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 82; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 90; Yazıcızâde, Tevârîh-i Âl-i Selçuk, s. 43; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 38-39; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 121; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 18; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 50; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 7; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 3; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 176-177; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 17
[29]Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 9, dn. 51; Skylitzes, ByzantineHistory, s. 421-422;Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 90; Bryennios, Tarihin Özü, s. 44; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 40-41; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 121; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 177; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 573; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 18; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 18; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 50; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 7; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 3; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 23; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 179; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 17
[30]Smbat, Chronicle, s. 22; Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 10, dn. 55; Skylitzes, ByzantineHistory, s. 422-424;Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 91; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 88; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 130; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 42; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 122; Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri, s. 47; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 178; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 574; Kırzıoğlu, Kars Tarihi, s. 322; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 21; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 18; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 51; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 3; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 179-180; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 18
[31]Aristages, History, s. 68-73; Smbat, Chronicle, s. 22; Skylitzes, ByzantineHistory, s. 422-424;Attaleiates, Tarih, s. 56; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 91; Mateos, Vekayi-Nâme, s. 88-90; Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 175; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 130; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 42; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 122; Sümer, Oğuzlar, s. 118; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 178; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 575-576; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 22; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 18; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 51-52; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 7; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 3-4; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 90; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 23; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 179-183; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 18-20
[32]Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 11, dn. 65; Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 175;Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 91;Attaleiates, Tarih, s. 57;Mateos, Vekayi-Nâme, s. 90;Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 305;İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 138; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 123-124; Sümer, Oğuzlar, s. 118; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 18-19; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 52; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 4; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 91; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 184; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 21
[33]Aristages, History, s. 93; Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 15, dn. 91; Attaleiates, Tarih, s. 57; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 92;İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, VIII, s. 169;Mateos, Vekayi-Nâme, s. 100; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 125; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 53; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 4-5; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 8; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 91-92; Astarcıyan, Târîhü’l-Ümmeti’l-Ermeniyye, s. 199; Çevik, Diyâr-ı Bekr Bölgesi, s. 187; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 23; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 188-189; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 21-22
[34]Aristages, History, s. 93; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 102; Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 15, dn. 91; Skylitzes, Empereurs de Constantinople, s. 383-384; ByzantineHistory, s. 433-434; Attaleiates, Tarih, s. 58; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 306; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, trc. VIII, s. 170; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 44; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 180; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 131; Norwich, Bizans, II, s. 269; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 585; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 26; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 53-54; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 5; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 8; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 92; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 24, 98; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 190; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 22-23
[35]Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 318; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 54; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 117; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 161; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 608; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 22-23; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 94; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 21, 48; Sevim, Selçuklu Komutanları, s. 19; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 149, 154-155, 193; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 23-26
[36]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 128-129; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 54-55, 59-60; Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi, s. 412-415; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 6-7, 14; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 92; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 26-28, 72; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 24-26
[37]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 128-129; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 54-55, 59-60; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 168; Vryonis, TheDecline of MedivalHellenism, s. 91; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 593-594; ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 12; Sevim, 1993, s. 65
[38]Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 87
[39]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 113-114; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 48; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 137; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 153; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 594-595; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 198
[40]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 115-116; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 49; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 153; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 595; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 19;Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 57-58; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 6; Vryonis, TheDecline of MedivalHellenism, s. 76; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 28, 72; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 195-199
[41]Aristages, History, s. 162-163; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 120-121; Sıbtİbnü’l-Cevzî, Mir’âtü’z-Zamân, trc. s. 134-136; Attaleiates, Tarih, s. 90; Gürcistan Tarihi, s. 288; Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 177; Hüseynî, Ahbârü’d-Devleti’s-Selçukiyye, trc. s. 27-28; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 316-317; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, trc. VIII, s. 237; Ahmed b. Mahmûd, Selçuknâme, s. 78-79; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 52; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 185; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 318; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 155-156; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 599; Kırzıoğlu, Kars Tarihi, s. 343; Kırzıoğlu, Anı Şehri Tarihi, s. 44; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 19; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 20; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 2-3, 59-62; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 9-10; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 7-8; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 92-93, 148; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 28-31, 86, 98; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 205-208; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 26-30
[42]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 147-150; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 97; Kafesoğlu, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, s. 92-93; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 102; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 12; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 3, 21-22; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 49-50, 68; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 271-272
[43]Psellos, Khronographia, s. 224; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 121-124; Attaleiates, Tarih, s. 105-109; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 136-137; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 318;Vasiliev, Bizans İmparatorluğu Tarihi, s. 405;Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 318; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 55; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 163; Cahen, Osmanlılardan Önce Anadolu, s. 3; Norwich, Bizans, II, s. 271-272; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 26-27; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 7, 65; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. , 1521; Eyice, IV. RomanosDiogenes, s. 15-20; Hillenbrand, The Battle of Manzikert, s. 7; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 213-214; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 33-34
[44]Sıbtİbnü’l-Cevzî, Mir’âtü’z-Zamân, trc. s. 156-157; Psellos, Khronographia, s. 226; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 133-136; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 318; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 53-54; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 161; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 318; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 139; Cahen, Osmanlılardan Önce Anadolu, s. 3; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 22; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 19-26, 47-49; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 4, 55-65, 69-71; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 10-11; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 6-11, 18-27; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 94; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 31-32, 48-49; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 209-226; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 30-32
[45]Bundarî, Irak ve Horasan Selçukluları, s. 35; Sıbtİbnü’l-Cevzî, Mir’âtü’z-Zamân, trc. s. 156; Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 22, dn. 145, 146, 149; Psellos, Khronographia, s. 226-227; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 127-128; Attaleiates, Tarih, s. 115-128, 135-140; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 137; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 318-319; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, trc. VIII, s. 253; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 58; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 318; Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, s. 118-119; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 167-168; Norwich, Bizans, II, s. 272; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 608; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 23; Vryonis, TheDecline of MedivalHellenism, s. 91-92; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 21-22, 44-46; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 63-65; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 10-12; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 94-95; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 32-33; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 214-220; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 34
[46]Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 128-129; Attaleiates, Tarih, s. 144; Köprülü, Türkiye Tarihi, s. 187; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 59; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 168; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 609; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 12; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 21; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 37; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 220
[47]Sıbtİbnü’l-Cevzî, Mir’âtü’z-Zamân, s. 169; Zonaras, Tarihlerin Özeti, s. 130-131; Attaleiates, Tarih, s. 146-148; Bryennios, Tarihin Özü, s. 45-46; Ahmed b. Mahmûd, Selçuknâme, s. 97-98; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 60; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 176; Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 50; Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 24; Sevim, Suriye ve Filistin Selçukluları Tarihi, s. 22-23, 50; Sevim, ÜnlüSelçuklu Komutanları, s. 12, 23-27; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 376; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 224-226; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 37-38
[48]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 141; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 177; Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 54; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 610-611; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 148; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 33, 105; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 376; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 236
[49]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 141; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 177; Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 54; Grousset, Ermenilerin Tarihi, s. 610-611; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 148-149; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 33, 105; Ersan, “Bizans İmparatorluğunun İskân Politikası”, s. 376; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 236
[50]Aristages, History, s. 170-171; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 143; Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 321; Bundarî, Irak ve Horasan Selçukluları, s. 40; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 183; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 149; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 33-34; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 236-237
[51]Kafesoğlu, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, s. 92; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 3, 21-22, 101; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 34, 108; Gündüz, “Kahramanmaraş”, s. 193; Ayönü, Selçuklular ve Bizans, s. 5
[52]; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 94-97; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 34; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 257-275
[53]Mateos,Vekayi-Nâme, s. 147-150; Yinanç, Türkiye Tarihi, I, s. 97; Kafesoğlu, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, s. 92-93; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 102; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 12; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 21-24; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 34-35, 37-38, 68; Gündüz, “Kahramanmaraş”, s. 193; Taşcı, Selçuklular Zamanında Van Gölü Havzası, s. 271
[54]İbnü’l-Ezrak, Târîhü’l-Fârıkî, trc. s. 182; Sıbtİbnü’l-Cevzî, Mir’âtü’z-Zamân, trc. s. 183-184; Hüseynî, Ahbârü’d-Devleti’s-Selçukiyye, trc. s. 37-38; Bundarî, Irak ve Horasan Selçukluları, s. 44-48; Azîmî, Azîmî Tarihi, trc. s. 23, dn. 163; Gürcistan Tarihi, s. 295; Mateos,Vekayi-Nâme, s. 145-146; Vardan, “Türk Fütuhatı Tarihi”, s. 180;Ebû’l-Ferec, Tarih, I, s. 325; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil fî’t-Târîh, trc. VIII, s. 264; Yazıcızâde, Tevârîh-i Âl-i Selçuk, s. 57; Ahmed b. Mahmûd, Selçuknâme, s. 116; Turan, Selçuklular Tarihi, s. 190; Turan, Köymen, Alp Arslan ve Zamanı, s. 41-42 Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 319-320; Kafesoğlu, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, s. 92-93; Sevim, Anadolu’nun Fethi, s. 102; Sevim, Selçuklu – Ermeni İlişkileri, s. 12-13; Kaşgarlı, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu Tarihi, s. 3, 23; Ersan, Anadolu’da Ermeniler, s. 37-42; Gündüz, “Kahramanmaraş”, s. 193