Maraş kolektif bilinci ve halk dindarlığının şekillenmesinde, Maraş halkının İslam inancı, Kur’an inancı ve kültürü, Peygamber inancı ve sevgisi, H. Ali ile ilgili tasavvuru, Malik Ejder ziyareti, Ökkeşiye ziyareti, tarihî ve yeni camiler, Kurtuluş Savaşı (12 Şubat), Ashâb-ı Kehf gibi unsurlar sayılabilir.
Örneğin din, mitoloji, Hz. Ali ilişkisi oldukça önemlidir. Türk halkındaki ve bu arada belki de başka bazı yerlerden yerden daha fazla olarak Maraş’taki Hz. Ali’ye dair var olan dinî ve mitolojik anlayış göstermektedir ki Hz. Ali anlayışı, Hz. Ali’yi tarihsel olandan mitolojik ve kült bir şahsiyet haline getirme, aslında bir anlamda gerçekliğin yenilenmesi, yeniden kurulması ve böylece Hz. Ali’nin sürekli güncellenmesi demektir. Denilebilir ki “yaşayan mitoloji daima bir külte bağlıdır ve bir dini davranışı doğrulamaktadır… Mitoloji sadece realitelerden bahsetmektedir.”.[1]
Mitler ile din arasında sıkı ilişkiler olmuştur.[2] Mitoloji, onu kabul eden topluluk, grup veya toplumun kutsal tarihini meydana getirir.[3] Nitekim mesela Alevilerdeki pek çok mitolojik durum gibi Hz. Ali de Alevilerin kutsal tarihinin en temel payandalarından biridir, hatta en temel payandasıdır. Alevilikte Hz. Ali mitolojisi, Aleviler için gerçek tarihi de anlatır. Hz. Ali ile ilgili olarak söylenilenlerin Sünniler için de geçerli olduğundan bahsedilebilir. Aleviler kadar olmasa da birçok şehrimizde ve Maraş’ta Hz. Ali efsanesi ve mitolojisi, nesilden nesle aktarılan bir kültür boyutudur. Gerçekten de Türkiye’de bir Ali mitolojisi ve kültünden söz etmek mümkündür.[4]
“Bilincin zamansal kuruluşu olarak bellek”[5] açısından Hz. Ali tasavvuruna bakıldığında, Türkiye’de dinin Hz. Ali üzerinden toplumsal belleği sürekli olarak oluşturan bir olgu olduğu söylenebilir. Hz. Ali efsanesi, Alevileri ve Sünnileri anlamada, onların kültürel bellek muhtevasını doğru okumada önemli bir araçtır.
Türkiye’de Müslümanların dinî kollektif belleklerinde[6] Hz. Ali’nin hatırası büyük bir yer tutmakta ve Müslümanlar, Hz. Ali efsanesi vasıtasıyla dinî duyarlılıklarını ve dini hayatlarının bazı yönlerini bilinçlerinde unutulmaz hale getirmektedirler. Ayrıca Hz. Ali mitolojisi, o mitolojiyi üreten Müslümanların kolektif hafızalarını yeniler. Aynı durum Maraş için de geçerlidir.
Ashab-ı Kehf de, Maraş’ın kolektif hafızasında önemli bir tutar.
[1] Mircae Eliade, Dinin Anlamı ve Sosyal Fonksiyonu, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara1990, ss. 77-78.
[2] Hakkı Şah Yasdıman, Avustralya Yerlilerinde Mitoloji ve Din. Tibyan Yayıncılık, İzmir 2005, ss. 84-85 vd.
[3] Mircae Eliade, Dinin Anlamı ve Sosyal Fonksiyonu, 81.
[4] Ejder Okumuş, “Mustafa Aslan’ın “Kolektivite, Tarih ve Bellek: Sünni Halk İnançlarında Hz. Ali Tasavvuru Üzerine Bir Din Sosyolojisi İncelemesi” Başlıklı Bildirisine Müzakere, Uluslararası Hz. Ali Sempozyumu, İzmir, 18-21 Aralık 2009.
[5] Anthony Giddens, Toplumun Kuruluşu, Çev. Hüseyin Özel, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara 1999, s. 94.
[6] Dinî kolektif bellek için bkz. Maurice Halbwachs, On Collective Memory, ss. 84-86 vd.