Ney Çeşitleri
Başlıca 13 çeşit ney vardır. Kısadan uzuna doğru ana ahenk ve ara ahenk (mabeyn) ney çeşitleri aşağıdaki gibidir:
Ney Çeşidi | Ortalama Boyu | Karar Perdesi (Osmanlıca) | Karar Perdesi (Türkçe) | Karar perdesi (Batı musıkisi) |
Bolahenk nısfiye | 520 mm | Hüseyni | La | E / Mi |
Bolahenk-süpürde mabeyni | 550 mm | Hisar | Sol diyez | E♭ / Mi bemol |
Süpürde ney | 580 mm | Neva | Sol | D / Re |
Müstahsen | 620 mm | Nim Hicaz | Fa diyez | C♯ / Do diyez |
Yıldız ney | 665 mm | Çargah | Fa | C / Do |
Kız ney | 710 mm | Buselik | Mi | H / Si |
Kız-mansur mabeyni | 745 mm | Dik Kürdi | Mi bemol | B♭ / Si bemol |
Mansur ney | 780 mm | Dügah | Re | A / La |
Mansur-şah mabeyni | 820 mm | Zirgüle | Do diyez | G♯ / Sol diyez |
Şah ney | 860 mm | Rast | Do | G / Sol |
Davud ney | 910 mm | Irak | Si | F♯ / Fa diyez |
Davud-bolahenk Mabeyni | 970 mm | Acem Aşiran | Si bemol | F / Fa |
Bolahenk Ney | 1 m 40 mm | Hüseyni Aşiran | La | E / Mi |
Yapımı
Kargı denilen bir çeşit budaklı kamıştan yapılır. Bu kamışın tür olarak Latince ismi arundo donax‘tır. Türkiye’de güneydoğu, Akdeniz ve Ege bölgelerinde yetişir. Ayrıca Mısır (Nil nehri civarı), Suriye (Asi nehri civarı) ve Kuzey Kıbrıs’tan da neylik kamış toplanmaktadır. Akortlarına göre çeşitli boylarda olan ney, dokuz boğumdan meydana gelmiştir. Üzerinde altısı üstte biri altta olmak üzere 7 delik mevcuttur. Bu delikler, açkı ile delinerek elde edilir. Buselik (Natürel Si) perdesinin düzgün çalınabilmesi için alt tarafa bir delik daha açılabilmektedir.
Neye son yüzyıllarda eklenmiş üflemeyi kolaylaştırıcı önemli bir bölüm de başparedir. Başpareler manda boynuzundan, fil dişinden, şimşir gibi bazı sert ağaçlardan ve son zamanlarda yaygınlaşan derlin denilen bir cins sert plastikten yapılır. Alt kalite neylerin başparelerinde normal plastik, PVC gibi malzemeler de kullanılmakla birlikte bir profesyonel için sayılan dört malzeme önerilmektedir.
Manda boynuzu başparenin kalitesini belirleyen en önemli etmenler, boynuzun 25 yaşlarında yani doğal ömrünün sonlarında ölmüş bir mandadan alınmış olması, yapısında çatlak ve kırık olmayacak şekilde sıkı olması ve ölçülere uygun olarak özenle hazırlanıp doğru şekilde cilalanmış olmasıdır.
Bir neyin düzgün akortlu olabilmesi için 9 adet boğumdan oluşması ve bu boğumların her birinin birbirlerine eşit olması şarttır ki böyle bir kamışın sazlıkta bulunması çok enderdir. Bu sebeple ney yapımcıları perde deliklerini açarken kaydırma denilen bir yöntem kullanarak neyin akordunu istenilen frekanslarda ayarlamaktadırlar. İdeal ölçülerde bir neyin fiyatı çok yüksektir ve bulunması çok zordur.
Profesyonel kalitede bir neyde aranacak özellikler; kamışın sarı renkli ve sık lifli olması, çok kalın ya da ince olmaması, boğum genişliklerinin ve boylarının orantılı biçimde azalmasıdır. Neyin kalın veya ince olması, inebildiği en kalın sesi ve çıkabildiği en tiz sesleri etkilemektedir.
Mesnevi’de Ney
Mesnevi ilk 18 beytinde neyden bahseder, sonraki 6 cildinde de bunu açıklar. Burada ney sembolü altından bir dünya görüşü ve bir medeniyet anlatılır. Neyzen olmakla bu dünya görüşünü öğrenmeye de talip olmak da ilişkilendirilmektedir.
İCRASI
Ney icra olanakları açısından zengin ve teknik yönden güç bir çalgıdır. Neyden sağlıklı bir ses çıkarılması bu çalgıya yeni başlayan birinin karşılaşacağı ilk engeldir. Kişisel seçime bağlı olarak sağ ya da sol üflemeyi seçtikten sonra neyzen adayının kendi dudak ve diş yapısına uygun dudak pozisyonunu ve üfleme açısını deneme yanılma yoluyla bulması ve bu pozisyonu pürüzsüz bir ses çıkartacak şekilde oturtması ilk aşamada kazanılması gereken bir alışkanlıktır. Bu sebeple neyden çıkarılması en kolay ses olan neva sesi üzerine yoğunlaşılmalıdır. Daha sonra perdeler gittikçe kapatılarak peste doğru nim hicaz, çargah, segah, kürdi, dügah ve rast sesleri sürekli üflemek suretiyle oturtulmalıdır. Bu aşamadan sonra neyzen adayı zor yolu seçerek dem sesler denilen ve acem aşiran perdesinden aşağıya doğru pestleşen perdelere yoğunlaşabilir ya da nevadan tiz perdeleri ekleyerek ses üflemeye devam edebilir. Neyde eser icra edilmesi, aşılması kişinin yeteneğine göre ortalama iki, üç ya da dört yıl süren teknik zorlukların ortadan kalkmasından sonra anlam kazanır. Çünkü teknik zorlukları aşmamış bir neyzen adayının ses rengi, müzikalite, nüanslar ve ney tavrı gibi ileri aşama noktalarda başarı göstermesi beklenemez. Bu süreç geride kalana kadar bazı icrası kolay eserler etüd olarak çalışılabilir. Ney perdesiz ve öğrenilmesi güç bir çalgı olduğu için musiki konusunda yeteri kadar eğitimi olmayan birinin mutlaka bir eğitmen gözetiminde çalışması gerekir.
Neyde sesler dem ses denilen temel sesler ve bunların doğuşkanlarından elde edilir. Perde olarak da adlandırılan delikler nefesin çıkacağı noktaları belirtip neyin iç kısmındaki hava sütununun uzunluğunu tayin ederler. Üfleme şiddetine göre aynı perdeden doğuşkanlar sırasına göre pek çok ses elde edilir. En hafif üflemede önce sesin kendisi ya da temel ses, daha şiddetli üflendiğinde onun sekizlisi, sonra bir önceki sesin beşlisi ve son olarak aynı oktavın sekizlisi en çok kullanılan sesleri oluşturur. Bundan daha şiddeti üflendiğinde çıkan tüm sesler bir fisagor koması pes çıkacağı için dik düşünülerek üflenmelidir. Böylece kaba rasttan tiz nevaya kadar iki buçuk oktav olan ses sahası, üç oktava yakın bir noktaya kadar genişletilebilir. Tampere sisteminde icra edilirken perdelere yarım basma ya da dudak – başpare açısını değiştirme gibi yöntemler uygulanır.
Neye özgü süslemeler çarpma denilen parmak süslemeleri, triller, mordanlar ve kaydırma denilen glissando ve portamento hareketleridir. Bu kaydırmalar üflenilen seslere hakim olmayı ve ahenkli bir dudak – parmak uyumunu gerektirir.
Neyin sesi pek çok enstrumanda olduğu gibi çalındıkça güzelleşir. Ancak tınısal karakterdeki bu değişim neyde çok belirgindir. Üflendikçe neyin ses kutusu denilen ilk boğumundan başlayarak kamışın iç kısmı zamanla kararır. Yanma denilen bu olay neyzenin soluğundaki asidin kamış yüzeyine nüfuz ederek ince bir tabakayı hafifçe yakmasından kaynaklanır. Bu durum çok yavaş bir süreç içinde gerçekleşir ve ney üflenmeye başlandıktan ortalama 6 ay sonra genellikle küçük bir leke olarak başlar. Bu süreç tamamlanana yani neyin tüm iç kısmı kararana kadar geçen zamanda neyden çıkan ses gittikçe farklılaşarak yanık ve doğuşkanlar yönünden zengin, etkileyici bir karakter kazanır.
Ney perdesiz bir çalgıdır. Dolayısıyla Klasik Osmanlı Musıkisi yanında Batı Musıkisi, Popüler ve Caz musikileri, Halk Musıkisi gibi pek çok türün ses sistemlerinde icra edilebilir. Neyde transpozisyon (göçürüm) farklı boylarda neylerin eserin ahengine (tonuna) göre seçilmesi yoluyla ya da neyzenin çok zor olan dudak transpozisyonunda icra etmesiyle elde edilir. Neyin ortalama 2,5 oktav olan ses genişliği neyzenin ustalığına bağlı olarak 3 oktava kadar çıkabilmektedir.
Son Yıllardaki Gelişmeler
Ney sazının tasavvuf musikisi dışında Türk Sanat musikisinde de kullanımı ve Sanat musikisi bestakârlarının Tasavvuf Musikisi de bestelemelerinin sonucunda ney ile üflenemeyen ara değer notalar için bir arayışa girilmiştir. Özellikle “Kutb-ün Nayi” Niyazi Sayın ile ney için olmayacak bir ses olan Hisar (Mi bemol) artık üflenebilir hale gelmiştir. Deliklerin belli ölçülerde kapatılması ve kafanın içe veya dışarı çevrilmesi ile Türk Sanat Musikisindeki 9 komalık sistemdeki ara sesler icra edilebilmektedir.
Tanınmış Neyzenler
Bugün hayatta olmayan tanınmış neyzenler:
Kutb-ün Nayi Osman Dede, Kutb-ün Nayi Aka Gündüz Kutbay, Sultan 3. Selim, Şeyh Yusuf Dede, Şeyh Mustafa Nakşi Dede, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mehmed Said Dede, Neyzen Yusuf Paşa, Neyzen Dede Sâlih Efendi, Neyzen Aziz Dede, Neyzen Tevfik (Kolaylı), Neyzen Emin Dede (Yazıcı), Rauf Yekta Bey, Hüseyin Fahreddin Dede, Ressam Halil Dikmen, Halil Can, Süleyman Erguner (dede), Emin Kılıç Kale, Hayri Tümer, Gavsî Baykara, Ulvi Erguner, Burhanettin Ökte, Ahmet Polatöz , Polat Kale, Fuat Türkelman, Doğan Ergin, Ârif Biçer, Sencer Derya, Ekrem Vural ve Şemsettin Güvey olarak sıralanabilir.
Bugün hayatta olan neyzenler:
Kutb-ün Nayi Niyazi Sayın, Sıtkı Emeklican, Ahmet Yâkuboğlu, Selâmi Bertuğ, Fikret Bertuğ, Ömer Erdoğdular, Sadrettin Özçimi, Kudsi Ergüner, Süleyman Yardım, Süleyman Ergüner (torun), Ümit Gürelman, Uğur Onuk, Ali Sezâî Balakbabalar, Yavuz Akalın, Murat Sâlim Tokaç, Yusuf Kayya, Sâlih Bilgin, Aziz Şenol Filiz, Mustafa Güvenkaya, , Hüseyin Kutsî Sezgin, Ahmet Şahin, Kaşif Demiröz, Mustafa Çam, Ahmet Kaya, Arif Şenyüz, Abdullah Güneş, Cevdet Yıldız, Ömer Bildik, İlhan Barutcu, olarak sıralanabilir.
Hazırlayan Neyzen Mustafa ÇAM