Kâh avrat mezere gidek
Serinnikte geze geze
Bebek karşımıza çıkar
Kara gözün süze süze
Çabuk göresimiz geldi
Varak dolanı dolanı
Kara toprağa döşendi
Yatar beleni beleni
Giymem terziyin asbabın
İlikleri dar geliyor
Ne din bana Battal ede
Bu anamdan zor geliyor
Çiçek gövdesini aldı
Sarardı gül benzi soldu
Kahar mezere gidelim
Körpeyi göresim geldi
Daha kendi bir yaşında
Körpe gözel köşek aldı
Öpmeye özüm döymezken
Kara toprak döşek oldu
Seherinen öten kuşlar
Yuvasına döner m’ola
Günde gitsem mezerine
İller beni kınar m’ola
Bulanıyor koca Hurman
Ahar gider coşa coşa
Avrat çocuğu n’icettin
Çaldırdın alıcı kuşa
Emine bacı başını
Tara tilleyi tilleyi
Ne çal bana tohanıyor
Başın sallayı sallayı
Ebesi yanına yatır
Gec’anası uyanamaz
Ilınkaca koyda salla
Ağaç beşik dayanamaz
Gece yatarkan düşümde
Düştü duvarımın taşı
Uldu da döküldü m’ola
Ok kirpiği hilal kaşı
Deyip kesti.
Behlül Ali KOZAN