Teketek Haber

KARDEŞE AĞIT

KARDEŞE AĞIT
20 Aralık 2018 - 10:43

Şu Divrî’nin dereleri
Gölge bastı yöreleri
Zor muyudu nazlı gardaş
Gurbet elin yaraları

Şu Divrî’yi duman duttu
Gônüm bildiğini unuttu
Gardaşın öldü deyince
Ahlım da başımdan getti

Üç yüz ameliye getti oraya
Dohtur ne yapar yürekteki yaraya
Kara toprak bastı bağrına
Ağlarım ağlarım gülemem gayrı

O Divrî’nin önü yazı
Yayılır ördeği kazı
Gônüyün düştüğü gızı
Eller alır tez gel gardaş

Bir ızıcık su bulanır
Bir incecik yol dolanır
Ameliyeler gelince
Ahmet gardaş yok, gônüm bulanır

Çadırını duttum uca
Attınıdın verdim tuca
Anandan doğduğun gece
Kalemin böyle çalınmış

Üç gelinin görümüyüm
Ben bir kara bürünüyüm
Eller gardaşlı bacılı
Ben nerede sürünüyüm

Yüce dağlar ışgın olur
Al çuhalar bişgin olur
Üç gardaştan ayrılan bacı
Ölmezse de düşkün olur

Yanık yerde söğüt bitmez
Kör ocakta tütün tütmez
Gardaş biricik de gızın var
Bir goluyun yerini dutmaz

Gök de yıldız sayamadım
Çiğ yumurta sayamadım
Ben biricik bacıyıdım
Üç gardaşa doyamadım

Havanın ala buludu
Üç gapıya vurdum kilidi
Seneler otuz beş oldu
Gayrı kesiyom umudu

[Bu ağıt Ekinözü kasabasında derlenmiştir. Söyleyen Hatice KAPLAN (İsmail Hatçe) adında 70 yaşında bir kadın. Bu kadının ayrı ayrı zamanlarda üç kardeşi ölüyor. Her ölümün ardından birer ağıt yakan bu kadın, aradan yıllar geçtiği için, söylediklerini tam anımsayamadığını, her üç kardeşine söylediklerini birbirine karıştırdığını söyledi. Kardeşlerinden biri Erzurum demiryolu hattı yaptığı zaman Divriği’ye gitmiş, bir iş kazası sonunda da ölmüş. Aslen Divriğili olduğum için soruşturdum. Gerçekten de demiryolunun ilk geldiği yılları anımsayan yaşlılar Elbistan yöresinden pek çok işçinin gelip çalıştığını söylediler. Ağıdın bir bölümü de, asker kaçağı olduğu için dağlarda yaşayan ve bir ara kaybolup bir daha hiç görünmeyen kardeşi için söylediklerinden oluşmaktadır.]Babası vefat eden delikanlı, bir kız sever, kız da onu sever. Evlenmeye karar verirler. Delikanlı kızı ağabeyine gösterir. Ağabeyi de: “Sen aç karnını doyur, evlenmek neyine?” der. Bir süre sonra ağabey vefat eder. Mezarına giden küçük kardeş abisiyle şöyle dertleşir.]