MAHKUM YOLU BEKLEYEN GÜLLÜ GÖZÜKARA’NIN AĞIDI
1953 yılında çıkan bir köy dövüşünde ismi bir yaralamaya karışan, Güllü GÖZÜKARA’nın eşi Muhittin GÖZÜKARA da tutuklananlar arasındadır. Olaya adı karışanlardan bir kısmı yapılan mahkeme sonucu tahliye olurken, bir kısmı da çeşitli hapis cezalarına çarptırılır. Muhittin de ceza alanlar içerisindedir; tam on iki yıl hüküm giymiştir. Kayın-validesi, gittiği her mahkûm ziyaretinde gelini Güllü GÖZÜKARA’yı kovlamaktadır. Muhittin de, işin aslını astarını anlamaya lüzum görmeden, on iki yıl mahkûmiyet almış bir adamın yolunu beklemese de hakkı var, diye düşünerek: “Üç çocuğumu alın, Güllü de babası evine gitsin.” diye haber yollar. Oysa Güllü GÖZÜKARA; kocasının hapse düşmesiyle yarım kalan evin kış gelmeden tamamlanması için olağan-üstü çaba sarf etmektedir. Haberi alan Güllü GÖZÜKARA, muhatap kaldığı bu muameleye bir anlam veremez ve bu şiiri yazarak, bir zarf içerisinde, ziyarete giden birisiyle yollar.
Yanarım yanarım tütünüm tütmez
Kurudu bahçemde güllerim bitmez
Kuzulu koyun da dışarı gitmez
Niçin getsin deyi haber salarsın
Yana yana burum burum tüterim
Marağımdan hasta olur yatarım
Nazlı Hacı’mı senden eyi tutarım
Niçin getsin deyi haber salarsın
Girer girer ıssızlarda ağlarım
Alnıma da karaları bağlarım
Nazlı Hacı’mı senden eyi eğlerim
Niçin getsin deyi haber salarsın
Oğlan sana kahreder de küserim
Yoktur benim bir cezalık kusurum
Olursa bir derdim anana derim
Niçin getsin deyi haber salarsın
Güllü GÖZÜKARA
Zarfı alan Mühittin yazılanları okur ki kendisine söylenilenler doğru değil. Ziyaretçiye: “Güllü’ye selam söyle; çocuklarımın başında beklesin, ben dar yerdeyim, yapacak fazla bir şeyim yok, kusura bakmasın, bir de bana yastık yüzü yollarsa iyi olur.” diyerek hem selamını, hem de istediğini bildirir.
Köye dönen ziyaretçi durumu bir bir aktarır Güllü GÖZÜKARA’ya Güllü, ilk fırsatta yastık yüzünü işleyerek bitirir. Sonra da, yüzünü kendi yastığına sererek başını koyup bir müddet yatar. Katlığında şu mısralar dökülür dilinden.
Bu gün akşam yastık yüzün bitirdim
Kalemi kâğıdı aldım oturdum
Genç ikene ben eşimi yitirdim
Eşini avlatan kekliğe döndüm
Der demesine de, içlenmesi daha bir artar:
Yarın yine gideceğim
Yârin hallerin sormaya
Benim halim sana malum
Gözüm hasiret sürmeye
İreyhan da koyu mordur
Ayrılık da gayet zordur
Gencikene koca oldum
Beni de düşüren yardır
İreyhanı top bağlarım
Bende durmayıp ağlarım
Elime yakmam kınayı
Yârsiz bayramı n’eyleyim
Güllü GÖZÜKARA