Hikâyesi verilmek istenmemiştir.
Kapımızın önü söğüt
Verseler de almam öğüt
Bir kötünün öldürdüğü
İki bile babayiğit
Ha dağında hu dağında
Kan kurumuş dudağında
İnce beyin dağdan gelir
Sakar camız yedeğinde
Tılafşin’in dağarmeni
Döner harlayı harlayı
İnce beyin dağdan gelir
Tüfek parlayı parlayı
Kapımızın önü kavak
Dalını kırarlar ufak
Ya ne deyim Rahman’a
Elim gına yüzüm duvak
Dolandım geldim bucağı
Elinde demir nacağı
Şindiden kerli
Düşmanın batkın ocağı
Heyke benim gönlüm heyke
Gene beni eldı öyke
Beyim odadan geliyor
Omzunu silke silke
Dolandım geldim höyüğü
Kaş kara gaytan bıyığı
Söyle diyom söylemiyo
Anamın gözü büyüğü
Sırtına diktiğim işlik
Giyer de sallanır kuşluk
Göncüye düğüne gitmiş
Aptala atmış bir beşlik
Şu tatarın gara taşı
Yandı ciğerimin başı
Belgizer mi goydun eşim
Bana attığın bu taşı